Güncelleme Tarihi:
Türkiye bal üretiminin yüzde 2’sinin başkent Ankara’dan karşılandığını dile getiren Ankara Arıcılar Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Solmaz, başkentin bal mesaisini Hürriyet Ankara’ya değerlendirdi.
ÜRETİMİN YÜZDE 2’Sİ ANKARA’DAN
“Başkent Ankara’da arıcılık faaliyetleri gün geçtikçe gelişme gösteriyor lakin daha çok desteğe de ihtiyaç duyuyor. Ankara’da şu anda 94 bin 600 kayıtlı arı kolonisi, yaklaşık 121 bin de arılı kovan bulunmakta. Mevsime göre değişkenlik göstermekle beraber kentte, yılda bin 900-2 bin ton civarında bal üretilmekte. Türkiye’de bal üretiminin yüzde 2’si de başkentte gerçekleşmektedir. Öte yandan Ankara, ana arı üretim merkezi de sayılır. Türkiye’deki ana arı üretim miktarının yaklaşık yüzde 40’ı birlik üyesi Ankaralı arıcılarımız tarafından yapılmaktadır.
COĞRAFİ TESCİLDE SONA DOĞRU
Başkentte arıcılık faaliyetleri daha çok Çubuk, Kızılcahamam, Beypazarı, Çamlıdere, Gölbaşı, Elmadağ, Nallıhan, Ayaş, Güdül ve Kahramankazan’da yoğunlaşmaktadır. Ankara arıcılığının önemi de Ankara balının tarihi değerinden kaynaklanmaktır. Ankara balının coğrafi işaret tescili alması için de yaklaşık iki yıldır çalışmalarımız devam ediyor, bu noktada son aşamaya gelindiğini dile getirebilirim. Ankara balı, kokusu, lezzeti, rayihası, rengi itibarıyla Türkiye’nin en iyi balları arasındadır. Bu özelliği veren kentimizde bulunan flora çeşitliliği ve ballı bitkilerdir. Ankara’da geven, kekik, engerek otu, ballıbaba, hanımeli, korunğa, karahindiba, dağ karanfili, karaçalı, yonca, çiğdem, fiy, süpürge otu gibi birçok ballı bitki bulunmaktadır.
DESTEKLERİN KAPSAMI ARTIRILMALI
Ankara’da arıcılık faaliyetlerinin ve bal üretiminin artması için yapılan çalışmalar ve destekler bulunmakta fakat yeterli ve kapsamlı olduğunu düşünmüyorum. Bu desteklerin kapsamı arttırılabilir. Yani Ankara balının Türkiye’de markalaşabilmesi için, kentteki arıcılara boş kovan, bal mumu, ana arı verilmesi gibi desteklerin arttırılması lazım. Bu girdiler devletimiz ya da yerel yönetimler tarafından karşılanırsa arıcılık faaliyetleri ve bal üretimi de o derece artacaktır. Tabii bu noktada eğitim de çok önemli. Ankara Büyükşehir Belediyesi, Ankara Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi, Türkiye Arıcılar Merkez Birliği ve Ankara İli Arı Yetiştiricileri Birliği olarak kurduğumuz Arıcılık Akademisi’nde iki yıldır eğitim faaliyetleri devam ediyor, yeni arıcılar yetişiyor.”
AŞIRI YAĞIŞLAR BAL VERİMİNİ OLUMSUZ ETKİLER
“Ankara’yı etkisi altına alan aşırı yağışlar bal üretimini etkiler mi?” sorusunu da yanıtlayan Solmaz, “Ankara’da bal akımı yani arıların bal toplama mevsimi haziran ayının ilk günlerinde başlar. Bu yağışlar sektörü iyi yönde etkiledi fakat bundan sonra meydana gelebilecek aşırı yağışlar ya da sıcaklar bal verimini olumsuz etkileyebilir. Fazla yağış, çiçekleri de etkileyeceği için dolayısıyla bal üretimini etkileyebilir. Fakat şu anda gidişat oldukça güzel, bal üretimi açısından verimli bir yıl olacağını düşünüyorum” dedi. Arıların ekosistem döngüsünü sağladığını da söyleyen Solmaz, “Arılar biyolojik çeşitlilik ve tarım için dolayısıyla yaşam için hayati bir rol üstleniyorlar. Arılar yoksa gıda da yok demektir. Arılar yeryüzünden silinip giderse döllenme olmaz, hiçbir bitki, hiçbir havyan hatta hiçbir insan olmaz. Yaşamın devamı, ekosistemin geleceği, gıda zinciri halkalarının kopmaması için arıların ne kadar önemli olduğunu unutmamak gerek” diye konuştu.