29 Mart seçimleri Keçiören’de siyasi analiz açısından iki ayrı döneme ayrılıyor. 17 Şubat öncesi ve sonrası.
17 Şubat tarihi, bu ilçeyi, sonucu kesine yakın bir
seçim döneminden çıkartıp, belirsizliklere, sürprizlere açık bir propaganda dönemine getirdi.
Keçiören’in 15 yıllık belediye başkanı Turgut Altınok’un adaylıktan çekildiğini açıkladığı 17 Şubat tarihi ilçede yeni rüzgarların esmesine, siyasi dengelerin değişmesine neden oldu.
Son yerel seçimlerde en yakın rakibini üçe katlayan Altınok, yine açık arayla kazanması kesin olduğu yarıştan çekilince, sonucu en çok merak edilen seçim bölgelerinden biri haline geldi Keçiören.
Bir anda sıfırdan başlayan yarışta şu anda üç isim öne çıkıyor.
AKP’den Mustafa Ak, MHP’den Şükrü Şahin ve CHP’den Taner Güner.
Bir hafta sonra 550 bin kayıtlı seçmeniyle sandığa gitmeye hazırlanan Keçiören’in genel olarak sağ eğilimli bir ilçe olduğu bilinen bir gerçek. 1989’da tüm Türkiye’deki rüzgarla beraber SHP’nin bir kereliğine kazandığı Keçiören’i 1994’ten bu yana önce MHP, sonra FP, son olarak da AKP şemsiyesi altında yöneten Altınok’un seçime girmesi durumunda hedefi, son seçimde yüzde 57 olan oy oranını yüzde 65’e taşımaktı.
Ancak seçimlere dokuz gün kala Keçiören’de vatandaşların nabzını tutunca, bu tablonun yerini kıyasıya bir rekabet rüzgarına bıraktığı hemen seziliyor.
Gökçek-Altınok kavgasıTepebaşı’nda ilk girdiğimiz dükkanda seçim sonucuna yönelik ilk cümle "Altınok’tan sonra MHP" oluyor.
Ziraat Mühendisi Volkan Kızıl, seçime "parti açısından değil, yatırım, hizmet olarak" baktığını söylerken, Büyükşehir Belediye Başkanlığı için de AKP’li Melih Gökçek’i işaret ediyor. Kızıl gerekçesini de, "Metronun bitmesi için Gökçek’in gelmesi gerek. Diğer başkanlar bitirmez" cümlesiyle açıklayınca dükkandaki Numan Doğan giriyor söze:
"Metroyu nasıl yapacak? Keçiören’e bir kilometre asfalt vermedi, Altınok ile kavgalı olduğu için."
Bir diğer seçmen Savaş Arslan ise CHP Büyükşehir Belediye Başkan adayı Murat Karayalçın’ın vaatlerini inandırıcı bulmadığını söylüyor.
Ceketini koysa kazanırdıOradan çıkıp Engin Erkek Kuaförü’nün kapısını çalıyoruz. Berber dükkanında 42 yaşındaki nakliyeci Hüseyin Güvercin, Şanlıurfa’da başlayan "ceket polemiği"ni Başkent’e taşıyor:
"Altınok ceketini koysa kazanırdı. Ben MHP’liyim. AKP’nin Keçiören’de şansı yok. Bağımsız koysa alırdı."
"CHP’den koysa yine verir miydiniz?" sorusunu da hiç düşünmeden yanıtlıyor:
"Verirdim."
Dükkanın sahibi Engin Elkılıç giriyor söze:
"Altınok’u seven adam, AKP’ye oy vermez."
Elkılıç, ekonomik krizin de seçmenin tercihini etkileyeceğine işaret ediyor.
Altınok’un adaylıktan çekilmesini Güvercin yorumluyor:
"Demek ki AKP burayı gözden çıkarttı."
Kime oy verilecek ki?
Subayevleri’ne doğru yol alıyoruz. Başbakan Tayyip Erdoğan’ın yaşadığı, gazete sayfalarına, televizyon ekranlarına bu özelliğiyle yansıyan Subayevleri’nde Erdoğan’ın komşusu mantıcı Cevahir Sezen’e konuk oluyoruz. Sezen, mantıyı pişirirken seçimden konuşuyoruz. Erdoğan, her sabah evi için Sezen’den börek alıyor. En çok da su böreğini sevdiğini anlatıyor Başbakan’ın.
Sezen, "Büyükşehir’de Gökçek alır" diyor. Aslında kullanacağı oy konusunda kararsız olduğunu ama geçen hafta Gökçek ile eşi Nevin Hanım’ı televizyonda izledikten sonra AKP’ye oy vermeyi kararlaştırdığını söylüyor. "Programdaki aile ortamı beni etkiledi" diyor.
Krizi soruyoruz esnaf Sezen Hanım’a:
"Kriz etkiler ama" diyor, "İnsanlar kime oy verecek ki?"
Cevahir Hanım, Büyükşehir’in aksine, ilçede kime oy vereceğine karar vermemiş.
Vatandaş hizmet peşindeOradan çıkıp Erdoğan’ın evinin hemen yakınındaki taksi durağına giriyoruz. Durağın en yaşlı çalışanı alıyor sözü. Büyükşehir’i yine Gökçek’in kazanacağını düşünüyor. Karayalçın’a tepkili. O anlatırken, diğer şoförler giriyor yavaş yavaş içeri. Genelde isimlerini vermek istemiyorlar. Bir tanesi giriyor söze, "Vatandaş uyanmış artık, parti peşinde koşmuyor. Hizmeti değerlendiriyor" diyor.
Taksici esnafından Sedat Türkoğlu, Gökçek’e tepkili. Su faturalarının 30 güne düşmesiyle birlikte evine gelen faturanın 15 yıldır suya ne kadar çok para ödediklerinin kanıtı olduğunu söylüyor. İnsanların genellikle su faturaları ve doğalgaz nedeniyle Gökçek’e tepkili olduğunu düşünüyor. Türkoğlu, "Bir belediye reisinin vazifesi nedir? Yol yapmak, su getirmek. Bunlar zaten görevi. Bunları neden anlatıyor ki?" diyor.
Taksi durağında siyasi bir tartışma başlıyor.
Tartışma MHP ile AKP ekseninde yaşanıyor. Taksicileri o tartışmayla başbaşa bırakıp yeniden Keçiören sokaklarına dönüyoruz.
İlçede genel hava, yarışın AKP ile MHP arasında geçtiği yönünde.
Aslında sağ seçmen, Altınok’tan bir işaret bekliyor. Altınok’un işaret edeceği isim şüphesiz Keçiören’de bir anda öne çıkacak. Ancak seçimlere altı gün kala Altınok bu konudaki sessizliğini hala koruyor.
İlçede seçmenin iki parti arasındaki tercihi şüphesiz Büyükşehir seçimlerini de etkileyecek. AKP’nin ve Gökçek’in önceki seçimlerde oy depoladığı Keçiören sürprizlere açık bir noktada duruyor.
Bu nokta, 25 yıl önce başkanlık koltuğunda oturduğu Gökçek’in de Ankara’daki kaderinde önemli rol oynayacak. Ancak ilçedeki durum, Gökçek’in uykularının kaçmasına neden olabilir.
Adaylar ne diyorTaner Güner (CHP): Genel olarak Keçiören’de çok olumlu bir hava var. İnsanlar tam bir konsensüs halinde benim adaylığımın Keçiören için uygun olduğu noktasında. Yarış eşit şartlarda sürüyor. Keçiören için kendimi şanslı görüyorum. Liberal sağ seçmen de bu kez sanıyorum CHP diyecek. Biz eşit ve ayrımsız genel hizmet vereceğiz. Ezilenlerin, horlananların, yoksulların, sağcı veya solcuların oylarına talibiz.
Mustafa Ak (AKP): Yaptığımız araştırmalarda AKP önde gidiyor. 29 Mart’ta birinci parti olarak çıkacağız. Altınok’un adaylıktan çekilmesinden sonra ilk zamanlarda bir kararsız kesim oluştu. Ama şimdi artık AKP oyları tekrar kendisine dönüyor. Yüzde 50’nin üzerine çıkacağımıza inanıyoruz. Parti bazında CHP ikinci görünüyor ama aday bazında MHP ikinci gözüküyor. Keçiören’de ve Büyükşehir’de AKP olarak kazanmak istiyoruz. Hizmetin devamlılığı açısından da bunun önemli olduğunu düşünüyorum.
Şükrü Şahin (MHP): Turgut Altınok’un çekilmesinden sonra aynı siyasi gelenekten geldiğimiz için teveccühün bize yönelmesi doğaldır. Gerek kendisinin, gerek çalışma arkadaşlarının bize bir yönelişi oldu. Turgut Bey’e oy veren seçmenlerden ciddi bir teveccüh görmüş bulunuyoruz. Diğer siyasi partilerin adayları kendileri için oy bile kullanamayacaklar. Keçiören’de hiç oturmamışlar. Dolayısıyla paraşütle inmiş gibi bir halleri var. Ben Keçiören’in çocuğuyum. Allah izin verirse Keçiören’de ölmek istiyorum. Hedefim en az 250 bin oy.