IHA
Oluşturulma Tarihi: Ocak 20, 2016 14:50
Altındağlı kadınların kişisel gelişimleri için yıl boyunca seminerler düzenleyen Altındağ Belediyesi, özellikle ev hanımları arasında yaygın olan “temizlik hastalığı” konusunda seminer düzenledi.
“Takıntılı kişilik” başlıklı seminerde sadece temizlik değil, başka alanlardaki takıntılar da masaya yatırıldı. Karapürçek-1 Kadın Eğitim ve Kültür Merkezi’nde düzenlenen semineri, Altındağ Sosyal Hizmet Merkezi Müdürü Sosyal Hizmet Uzmanı Ahmet Cemil Ölçer verdi. Seminerde ilk olarak “obsesif kompülsif bozukluk” olarak bilinen takıntı rahatsızlığının tanımını yapan Ölçer, obsesif kompülsif bozukluğun dikkat edilmesi gereken yaygın bir hastalık olduğunu söyledi. “Genetik faktörlerin yanı sıra sosyal ve çevresel faktörler, yetiştirilme tarzlarımız obsesif kompülsif bozukluğa neden olabilir. Örneğin çok baskıcı bir ailede yetişmek bu tür rahatsızlığın görülmesine neden olabilir. Çocukluk çağında başlayabilen bir rahatsızlıktır. Çocukluk döneminde başlayan rahatsızlığın oldukça kronik seyredebilen psikiyatrik sonuçları olabilir. Bu konuya dikkat edilmesi gerekir” diyen Ölçer, seminere katılan anneleri uyardı.
TEMİZLİK TAKINTISINA DİKKAT
En sık görülen takıntı türünün temizlik hastalığı olduğunu belirten Ölçer, temizlik takıntısı ile ilgili olarak şunları söyledi:
“Her şeyin kirli olduğu hissine inanma, her şeyi sürekli yıkama, silme gibi eylemlerin sürekli tekrarlanması temizlik hastalığıdır. Kişi bu düşüncenin mantıksız olduğunu bildiği halde kendini engelleyemez. Kişi bu takıntısı sebebiyle kendisine ve çevresine zarar veriyorsa mutlaka yardım almak gerekir. Bu kişiler en çok kendisine zarar verir. Aşırı temizlik tutkusundan ötürü çevresindeki arkadaşları evine gelmek istemeyebilir. Kendisi bu durum karşısında mutsuz hisseder. Zamanının çoğunu temizliğe harcadığı için zaman kaybı yaşar, diğer yapması gereken hiçbir işe konsantre olamaz. Bedensel yakınmalara rastlanır. Evli ise eşi ve çocuğu ile iletişim bozukluğu yaşar. Kontrol edilmezse depresyona yol açar.”
Obsesif kompülsif bozukluğun tedavi edilebilen bir rahatsızlık olduğunun da altını çizen Ölçer, psikiyatri ve psikoterapi ile birlikte ele alınması gerektiğini vurguladı. Ölçer, sosyal çevre ve aile desteğinin de çok önemli olduğunu sözlerine ekledi.