Güncelleme Tarihi:
Ankara’nın Beynam Köyü’nde, çocukların bitki ve hayvanların yaşamlarını birebir deneyimleyerek öğrenebileceği Mutlu Keçiler Çiftliği açıldı. Çocuklar, doğal hayatın tüm inceliklerine yer verilen 16 bin metrekarelik çiftlikte, tavus kuşu, tavuk ve ördek yumurtası topluyor, ata biniyor, keçilerden süt sağıyor, bostandan salatalık, domates, ağaçlardan meyve topluyor. Mutlu Keçiler Çiftliği kurucusu Eren Şener, 16 bin metrekarelik bir alanda 400 öğrencinin aynı anda eğitim alabileceği çiftliğin, kent merkezine 30 kilometre mesafede olduğunu söyledi. Çiftlikte, şehrin karmaşasından, betonlaşmadan uzaklaşan çocukların çiftlik ve köy hayatını yaşayabilecekleri bir atmosfer oluşturduklarını ifade eden Şener, çiftliği çocukların yanında ailelerin de diledikleri zaman gelip ziyaret edebileceklerini kaydetti.
Çocukların, çiftliklerindeki 100’ün üzerindeki hayvanın yaşam şekillerine ilişkin eğitimler aldığını ifade eden Şener, “Çocuklara, hayvanların beslenmelerini, çevresindeki canlı varlıkları tanıma ve algılamada duyu organlarını kullanmayı, evcil hayvan türlerini öğretiyoruz” dedi. Şener, çiftlikte, engelli çocuklar için özel terapi hizmetine yakında başlayacaklarını duyurdu.
DOĞAL HAYATI KEŞFEDİYORLAR
Çiftliğin eğitim sorumlusu Serdar Sarıkaya ise amaçlarının giderek doğal hayattan izole olan çocuklara doğa sevgisini öğretmek olduğunu anlattı.
Yoğun kentleşme sonucu doğadan ve doğaya bağlı üretim sistemlerinden kopan çocuklar için kent içerisinde bir doğa eğitim merkezi kurduklarını anlatan Sarıkaya, şunları kaydetti:
“Çocukların fiziksel ve duygusal ihtiyaçlarına uygun olarak bir eğitim programı hazırlandı. Programda, öğrencilerin araştırma yapabilecekleri, keşfedebilecekleri, problem çözebilecekleri çözüm ve yaklaşımlarını paylaşabilecekleri ortamlar sağladık. Çocuklarımıza, ‘bilgisayar oyunlarındaki çiftliklerde yetiştirdiğiniz domatesleri yiyemezsiniz. Eğer doğal kaynaklarımız tükeniyorsa, bu domatesin nasıl yetiştirildiğini ve nereden geldiğini bilmek zorundayız. Geleceğimizi koruma istiyorsak bunu yapmak zorundayız’ düşüncesini aşılamaya çalışıyoruz. Çünkü çocuklar, yavaş yavaş domateslerin bilgisayarlarda yetiştirildiğini düşünmeye başladılar.”
Çocuklar ayrıca, aylık periyot olarak çiftliğe gelerek kendi elleriyle ektikleri sebzelerin takibini yapabiliyor. Topladıkları sebze ve meyveleri evlerine götürebiliyor.