Akşener: Diyanet İşleri Başkanı'nı görevden alın

Güncelleme Tarihi:

Akşener: Diyanet İşleri Başkanını görevden alın
Oluşturulma Tarihi: Kasım 13, 2018 12:57

Akşener: Diyanet İşleri Başkanı'nı görevden alın

Haberin Devamı

Nursima ÖZONUR/ANKARA, (DHA)- İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş'ın 9 Kasım günü Kadir Mısıroğlu'nu ziyaretine tepki göstererek, "Dikkat Sayın Cumhurbaşkanı dikkat. Bu adamın ayağına giden Diyanet İşleri Başkanı'nı görevden alın. FETÖ derneğinde yöneticilik yapmış o başkanı size kim önerdi? Bilin ki dost değil. Terör örgütüyle iş tutmuş birinden, milletimizin diyanetine başkan olmaz, olamaz" dedi.
​İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) partisinin grup toplantısında konuştu. Meral Akşener, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'dan Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş'ı görevden almasını isteyerek, şunları söyledi:
"Diyanetin başındaki zaat, 9 Kasım günü camilerimizde okunan Cuma hutbesinde, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'e ve silah arkadaşlarına bir Fatiha'yı çok gördü. Allah'tan korkun. Allah'tan korkmuyorsunuz, bari kuldan utanın. Cuma hutbesinde bu vefasızlığı yapan Diyanet İşleri Başkanı, kime vefa gösterdi, biliyor musunuz; Kurtuluş Savaşımız için 'Keşke Yunan kazansaydı' diyecek kadar gözü dönmüş, fesli nasipsize. Dün sosyal medyadan sordum. Bugün de burada soruyorum. Yunanistan tarafından işgal edilen 18 adamıza atanan papazlara da hayırlı olsuna gidecek misin? Atatürk'e hakaret eden adama gidecek başka gün mü yoktu? Aziz milletimin huzurunda, Diyanet İşleri Başkanı'na açıkça soruyorum; oraya  o adamın bağlı olduğu dış merkezlere mesaj vermek için mi gittin? Farkında değil misiniz? Ülkemizi hedef alan dış odaklara mesaj veriyorlar. 'Biz de sizdeniz' diyorlar. Dikkat Sayın Cumhurbaşkanı dikkat. Bu adamın ayağına giden Diyanet İşleri Başkanı'nı da görevden alın. FETÖ derneğinde yöneticilik yapmış o başkanı size kim önerdi. Bilin ki dost değil. Terör örgütüyle iş tutmuş birinden, milletimizin diyanetine başkan olmaz, olamaz."
'SANKİ MİLLET AÇLIKTAN DEĞİL, PROTEİN YÜKLEMESİNDEN MUZDARİP'
Türkiye'de ekonomik kriz olduğunu ve dünya ülkelerinin bunu konuştuğunu belirten Meral Akşener, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bir paket çay 30 lira olmuş, 1 teneke salça 70 lira. Millet yavan ekmeğin hesabında, ama beyefendi yağla-balla besleniyoruz sanıyor. Et fiyatları için ne dedi, biliyor musunuz? 'Refah arttı, o kadar çok et tüketiliyor ki, fiyatlar o yüzden yükseldi.' Deyim yerindeyse ağa, milletle eğleniyor. 81 milyon işi gücü bırakmış, sabah-akşam et yemişiz. E iktidar da millete et yetiştiremez olmuş ve fiyatlar artmış. Sanki millet açlıktan değil, protein yüklemesinden muzdarip. Fransa kraliçesi Mari Antuane, 'Ekmek bulamayan pasta yesin' demiş ya, bizim iktidar da ekmek bulamayana, bunlar çok et yiyorlar diyor. Ağlak müteahhide kurtarma planı hazırlıyor, burs isteyen gencimize de beleşçi diyor, esnafa fırsatçı diyor. Emeklilikte yaşa takılanlara da 'yük olur' diyor. İş isteyeni fırçalıyor, sosyal yardımları kesmek için fırsat kolluyor. Ama yandaş kodamanların satılmayan evlerini, milletin parasıyla satın almaya kalkıyor. Buradan uyarıyorum; yandaş müteahhidi kurtaracağım diye milletimize nefes aldıran sosyal yardımları kesmeye kalkma. Ve buradan ilan ediyorum; İyi Parti olarak 31 Mart'tan itibaren yandaşın cebine aktarılanları toplayacağız. Vatandaşımızın cebine koyacağız. O yardımlar, üreten milletimize, analarının ak sütü kadar haktır, helaldir. Farkımız odur ki, bunların çaldıklarını gerçek sahibine, milletimize vereceğiz."
'MİLLETE PLAN DEĞİL, PİLAV LAZIM PİLAV'
Meral Akşener, ikinci bir 100 Günlük Eylem Planı hazırlandığını belirterek, "Şimdi ikinci bir 100 günlük plan hazırlıyorlar. Plan üzerine plan yapıyorlar, ama sonuç yok. Rahmetli Demirel'in dediği gibi 'Millete plan değil, pilav lazım, pilav.' Millete tek söyledikleri şu: Dolar 7,65'ti, 5 nokta 5'e indirdik.' Af edersiniz de, millete merkebini kaybedip bulunca sevinen gariban muamelesi yapıyorsunuz. Hava atıyorsunuz da o dolar yılbaşında 3,7 liraydı kardeşim. İndirdik dediğiniz hali bile yüzde elli fazla. Bir de refah arttı diyorsunuz. Yüzde 50 devalüasyon oldu bu ülkede. Ne refahı, yüzde 50 fakirleştik, fakirleştik" dedi.
'KENDİ MAAŞINA YÜZDE 26 ZAM YAPMAK, CEPHEDEN KAÇMAKTIR'
Döviz kurundaki düşüşün ardından zamların da geri alınması gerektiğini ifade eden Meral Akşener, "Enerji Bakanı da sözüm ona müjde veriyor; maliyette artış olmazsa, yılbaşına kadar zam yok' diyor. El insaf, zammı yaptınız zaten. Madem döviz düştü, o zamları geri alın. Sarayın bahçesine ektiği hurma ağaçları üşümesin diye, yurt dışından ısıtma tertibatı getiriyor ama vatandaş nasıl ısınacak düşünmüyor. Hep söyledim, yine söylüyorum; Ak Parti'ye oy vermiş aziz vatandaşlarım, bu iktidar, sizin bildiğiniz iktidar değil artık. Onun hurma ağaçları üşümüyor, ama benim vatandaşım üşüyecek. Açık açık söylüyorum; ekonomik kurtuluş savaşı veriyoruz deyip, sonrada kendi maaşına yüzde 26 zam yapmak cepheden kaçmak demektir" diye konuştu.
'NE YAN YANASI EL ELEYDİNİZ'
Meral Akşener, Ak Parti ve HDP'nin yan yana olduğunu söyleyerek, "Ak Parti ile HDP'yi ben yan yana getirmiyorum. Onlar zaten Habur'da, Oslo'da, Dolmabahçe'de, çözüm ihanetinde hep yan yanaydı. O günlerde, Erbil'de Barzani'yle saz çalıp türkü söylemekle meşgul oldukları için hatırlamıyor olabilirler. Ama biz unutmadık, unutmayacağız. Her şey milletin gözü önünde oldu. Ne yan yanası. El ele verdiniz, el ele. Teröristler geçerken rahatsız olmasın diye şanlı bayrağımızı gönderden indirdiniz. Bugün ben iki partinin adını yan yana getirince, niye bu kadar şaşırıyorsunuz, ben de ona şaşıyorum" şeklinde konuştu.
'SARAYA MERDİVENE DİZİLEN TEMSİLİ ASKERLERİ DE Mİ GÖRMEDİNİZ?'
'Öğrenci Andı' tartışmalarına da değinen Meral Akşener, şunları söyledi:
"Danıştay kararı verdi. 'Bu yapay bir tartışmadır ve gereksizdir' deyip susmak istiyoruz. Ama Türkiye Cumhuriyeti'nin Milli Eğitim Bakanlığı, Danıştay'a yaptığı itirazın gerekçesinde öyle bir laf ediyor ki; sussak gönül razı değil. Bakanlığın dilekçesini hazırlayan aklıevveller diyor ki; 'Türk ulusal kimliği tarih sahnesine çok geç çıkmıştır. Türkler kendi çağdaşı unsurlara göre, ulus bilincine en geç ulaşan topluluktur.' Ben bu ucube sözlerin, bu cehaletin neresini düzelteyim. Koskoca Bakanlık, bir de Fransız İhtilali'ne atıf yapmış. Ulus bilinci, Fransız İhtilali ile ortaya çıktı demeye getiriyor. Be cahiller, Ergenekon Destanı'nı da mı duymadınız ? Orhun Abidelerinden de mi  bihabersiniz? Hadi hiçbir şey bulamadınız, sarayda merdivene dizilen temsili askerleri de mi görmediniz? Cumhurbaşkanlığı forsundaki yıldızların manasını da mı bilmiyorsunuz? Bu millet mi, millet olma bilincine en geç ulaşan topluluk. Bir de utanmadan topluluk diyorsunuz. Beş bin yıllık devlet geleneğiyle, millet gerçeğini ilk kavrayan, Türk milletidir. Hatırlatayım, bakanlığınızın adının başında milli sıfatı var. Onu oraya niçin koymuşlar, bir zahmet öğrenin. Mukaddesatımızla milliyetimizi çarpıştırma hinliğinden vazgeçin. Okuttuğunuz ders kitaplarını açın da bakın. Ne diyor Akif; Bir zamanlar biz de millet, hem nasıl milletmişiz. Gelmişiz dünyaya, milliyet nedir öğretmişiz! Yeter artık. Yetti artık. Biz öyle bir milletiz ki Aziziye Tabyası'ndaki Nene Hatun da biziz, Kerbela'da şehit düşen Hüseyin de biziz. Adalet dendiğinde Hz.Ömer de biziz, cesaret dendiğinde bombanın üzerine yatan Ahmet Alp Taşdemir de biziz. Kudüs Fatih'i Selahaddin Eyyubi de biziz, Çanakkale'de küffara geçit vermeyen Mustafa Kemal de biziz. Allah-u Ekber diyerek ruhunu arındıran da biziz, Orhun'un kaynağından ruhunu kandıran da biziz."

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!