Güncelleme Tarihi:
Nursima KESKİN/ANKARA, (DHA) - BAŞBAKAN Yardımcısı Recep Akdağ, çocuk istismarını önlemeye yönelik hazırladıkları kanun tasarısına ilişkin açıklama yaptı. Akdağ, "Türk Ceza Kanunu'nda en ağır cezayı çocuğa tecavüz etme ve onu öldürme suçuna verecek şekilde ceza getiriyoruz. Ağırlaştırılmış müebbet hapis getiriyoruz. Bu, somut olarak 50 sene hapiste yatmaya dönüşüyor. TCK'da böyle ceza şu anda yok. Bu kadar ağır ceza ilk olacak" dedi.
Başbakan Yardımcısı Akdağ, TBMM Madde Bağımlılığını Araştırma Komisyonu'nda çocuk istismarını önlemeye yönelik komisyonda çalışmaların tamamlandığını, Bakanlar Kurulu'nda imzaya açıldığını ve kısa sürede Meclis'e getirileceğini söyledi. Hazırladıkları kanun tasarısında çocuğu cinsel istismarda cezaları artırdıklarını vurgulayan Akdağ, şöyle konuştu:
"Burada herkesin üstünde ısrarla durduğu konulardan bir tanesi cezalar konusu. Cezaları ağırlaştırdığımız bir alan olacak. Cezalar ağırlaştırılıp özellikle çocuklara bildiğimiz o ağır tecavüz vakaları ve öldürme vakaları bu kısımlarda ciddi ağırlaştırma getiriyoruz. Bazı alanlarda müebbet bazı alanlarda ağırlaştırılmış müebbet hapse kadar cezalar getiriyoruz. Türk Ceza Kanunu'nda en ağır cezayı bir çocuğa tecavüz etme ve onu öldürme suçuna verecek şekilde ceza getiriyoruz. Zaten özellikle tecavüz ve sonrasındaki ölümlü ilgili o kadar ağır hüküm getiriyoruz ki, ağırlaştırılmış müebbet hapis getiriyoruz. Yatacağı üst sınırı artırıyoruz. Somut olarak 50 sene hapiste yatmaya dönüşüyor. TCK'da böyle bir ceza şu anda yok. Bu kadar ağır bir ceza ilk olacak. Caydırıcılık, toplum vicdanı ve milleti temsil eden vekiller olarak hükümet olarak bizim vicdanımızı da tatmin edebilecek hüküm olduğunu ifade etmek isterim. İnfaz Kanununda ağırlaştırılmış müebbet de olsa bir kişinin yatabileceği sürenin çok daha üstünde sürelerle cezaevinde yatmayı getiriyoruz."
‘MAHKEME KARARIYLA UZMAN GÖRÜŞÜ ALINARAK CİNSEL İSTEK BASKILANACAK’
Çocuk istismarında bulunan kişiye, cezaevinden çıkmasının ardından cinsel isteğin baskılanması amacıyla hormon verileceğini kaydeden Akdağ, şunları söyledi:
"İkinci önemli konu, bu anlamda bir ceza alan ve cezasını çekerek cezaevinden çıkacak kişilerin tahliye edildikten sonra belli bir dönem rehabilite edilmesi gerekiyor. Bununla beraber eğer ilgili hakim heyeti karar verirse uzman görüşü almak kaydıyla uygun gördüğü vakalara cinsel isteğin baskılanması amacıyla belli hormonlar verilebilecek. Her yıl bunu ilgili mahkeme gözden geçirecek ve devam edip etmeyeceğine karar verecek. Ama aynı zamanda da ciddi bir rehabilitasyon gerçekleştirilecek. Çocuklara istismardan dolayı ceza alanların cezaevinde yattıkları süre içinde de rehabilitasyona tabi tutulması söz konusu olacak. Uzman görüşü olacak tamamen. Bu suçların bazılarında ciddi ölçüde tekrarlama özelliği olduğunu biliyoruz. Pedofil vakaları bir hastalık değil bir çeşit cinsel sapkınlık. Bunlarda bu tedbirlerin alınması kararını verdik."
'ÇOCUKLARLA İLGİLİ İŞTE ÇALIŞAMAYACAKLAR'
'Çocuk istismarı' suçundan ceza alanların, çocukların bulunduğu alanlarda çalıştırılmaması için gerekli tedbirleri aldıklarını belirten Akdağ, "‘Bu suçlamalardan ceza alanların, çocukların bulunduğu yerlerde çalıştırılmaması’ şeklinde tedbir getiriyoruz. Zaten devlet memuru olamıyorlar. Ancak bir şekilde özel sektörde de çalışmamalarının sağlayacak bütün tedbirleri alıyoruz. Bir yönetmelikle şu ana kadar okul servislerinde bunların çalıştırılmaması gerçekleştirildi. Kantinler, kreşler ve benzeri yerlerde sosyal güvenlik kurumuna Adalet Bakanlığı'mız bu kişilerle ilgili bilgileri aktaracak ve bir işte çalıştırılmaları söz konusu olduğu zaman çocuklarla ilgili bir işte sigortaya başvurulduğu zaman uyarı verecek sistem ve çalıştırılmasına mani olunacak. Uygun yazılımı da ilgili kurumlarımız birlikte kullanacak" dedi.
‘ÇOCUK İZLENİM MERKEZLERİNDE SAVCILAR GÖREVLENDİRİLECEK’
Fuhşa teşvik edenlere yönelik adli para cezalarındaki alt sınırı artırdıklarını kaydeden Akdağ, "Çocuk izlem merkezleri var. Zaman zaman özellikle adli mekanizmalarla bu merkezler arasında istediğimiz uyumu sağlayamıyoruz. Bu merkezlerde savcıların görevlendirileceğini kanuna yazıyoruz. Çocukların hiçbir suretle bu merkezlerin dışında ifadelerinin alınmayacağı ve ifade alınırken asla örselenmeyeceğini kayıt altına alacak bir takım detayları içeren kanun maddeleri getiriyoruz. Cumhuriyet Savcıları doğrudan kendilerine veya bakanlığın talebi üzerine çocuk ve alinin ifşasına ve çocuğun üstün yararını zedeleyecek şekilde bir yayın varsa bu yayını durdurma hakkı getiriyoruz. 24 saat içinde çocuk mahkemelerine gitme şartı getiriyoruz" diye konuştu.
‘TAKDİR İNDİRİMİYLE İLGİLİ MADDEYE FAZLA DOKUNMAMAYI UYGUN GÖRDÜK’
Kanun tasarısının 12 maddeden oluştuğunu dile getiren Başbakan Yardımcısı Akdağ, kendisine yöneltilen 'Zina pakette var mı?' sorusunu "Çocuklarla ilgili husus dışında pakete herhangi bir şey koymadık" diye yanıtladı. Akdağ, 'iyi hal' indirimi olup, olmayacağına ilişkin soru üzerine şöyle konuştu:
"'İyi hal' indirimi diye bir kavram kanunda şu anda da yok. Hakimlerin takdir indirimleri var. Küçük bir indirim bu. Bütün cezanın altıda biri. Bu suçlarla alakalı bir hüküm falan değil.
Cezaları ciddi ölçüde artıyoruz. Ceza Kanunu'na bir madde getirerek, sadece bu suçlar için değil; herhangi bir davayı eğer mahkeme bir takdir indirimi yapacaksa bunun gerekçesini açıkça yazma mecburiyeti getiriyoruz. Bunu Yargıtay ile de görüştük. Onların da işini kolaylaştıracak. Somut ve özel olaylar oluşabiliyor. Hakimler, Yargıtay üyeleri konuyu görüştüğümüzde aslında mahkemelerin gerekçesini açıkça belirlemek kaydıyla takdir indirimiyle ilgili maddeye daha fazla dokunmamayı uygun gördük."