Güncelleme Tarihi:
BAŞBAKAN YILDIRIM: AYRIŞTIRMAYACAĞIZ, BİRLEŞTİRECEĞİZ; KUTUPLAŞTIRMAYACAĞIZ, KUCAKLAYACAĞIZ
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Binali Yıldırım, anayasa değişikliği referandumu için gerçekleştirilen, partisinin kampanya tanıtım toplantısında konuştu. Yıldırım, "Yeni sistem, terörün sonunu getirecek; terörü yok edecek. Kutuplaştıran siyaseti, korkutma siyasetini ortadan kaldıracak. Ayrıştırmayacağız, birleştireceğiz. Kutuplaştırmayacağız, kucaklayacağız. Gerginliğin dilini değil; muhabbetin, samimiyetin dilini kullanacağız. Parti ayrımı yapmayacağız. Siyasetimizde din, dil, mezhep, etnik köken ayrımı hiç olmadı; bundan sonra da olmayacak. CHP'ye, HDP'ye, MHP'ye oy veren kardeşlerimizi de muhabbetle selamlayacağız, kucaklayacağız" dedi.
Başbakan Yıldırım, 'Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi Halk Oylaması Tanıtım Toplantısı'nda, AK Parti'nin referandum kampanyasını başlattı. Ankara Arena Spor Salonu'nda düzenlenen toplantıda hitap eden Yıldırım, 'Üzerimde bir selam var' diyerek, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın selamını salondaki katılımcılara iletti. Başbakan Yıldırım, "Bugün, bu muazzam toplantımızı gerçekleştiriyoruz; ama bir eksikliği hissediyoruz. Bizim, AK Parti'nin kuruluşundan bugüne, bütün etkinliklerimizi gerçekleştiren ve bugünlere birlikte geldiğimiz şehit Erol Olçak kardeşimizi ve oğlu Abdullah Tayyip'i de burada özellikle anmak istiyorum. Mekanları cennet olsun. Ömer Halisdemir'den, Halil Kantarcı'ya, Mustafa Cambaz'a, Fethi Sekin'e bütün şehitlerimizi rahmetle, şükranla anıyorum. Bugün yeniden kutlu bir yolculuğa çıkıyoruz. Bugün yeni bir başlangıç için 'Bismillah' diyoruz. Yarının güçlü Türkiye'sini kurma yolunda, bugün bu salonda ilk adımı atıyoruz. Allah yolumuzu, bahtımızı açık eylesin" diye konuştu.
"GAZİ MUSTAFA KEMAL'E DE 'HAYIR' DİYENLER OLDU"
AK Parti'nin her daim yeniliğin peşinde koştuğunu vurgulayan Yıldırım, "Yenilik, zordur. Reform meşakkatlidir; ancak zor diye, meşakkatli diye, tehlikeli diye yeniliğe direnenler ve yenilikten kaçanlar tarih sahnesinden yok olup giderler. Unutmayalım, korkaklar asla zafer anıtı dikemezler. Değişime, gelişime 'Hayır' diyenler, ortaya hiçbir eser koyamazlar. Yenilikten korkanlar, tarih yazamazlar. Gazi Mustafa Kemal'i düşünün. Samsun'a giderken, ona da karşı çıkanlar oldu. 'Hayır' diyenler oldu. Mütareke basını hep bir ağızdan 'Hayır' diyordu. Gazi Mustafa Kemal, bunların hiçbirine aldırış etmedi. Geldi, Anadolu'da yeni bir ruh inşa etti. İstiklalimizi biz bu yenilik ve değişim ruhuyla elde ettik. Cumhuriyetimizi bu yenilenme, tazelenme anlayışıyla kurduk ve bugünlere taşıdık" dedi.
"ONLARIN 'HAYIR'LARINA 'EVET' DİYEREK BUGÜNLERE GELDİK"
AK Parti hükümetleri döneminde, farklı konularda, zaman zaman 'Hayır' tepkileriyle karşılaştıklarını dile getiren Başbakan Yıldırım, şöyle konuştu: "16 yıllık bu yolculuğumuz içinde bize her daim 'Hayır' diyenler oldu. 'Siz, hayır siyaset yapamazsınız' dediler. 'Biz, evet yaparız' dedik. Onlar her reformda 'Hayır' dediler. Biz her seferinde 'Evet' dedik, yolumuza devam ettik. 2007 yılında 'Hayır, siz cumhurbaşkanı seçemezsiniz' dediler. 'Biz, seçeriz' dedik. Millete gittik. Milletimiz ne dedi? 'Evet' dedi ve cumhurbaşkanını seçtik. '17-25 Aralık kumpastır' dedik. 'Hayır' dediler. 15 Temmuz'da ülkeyi işgale geldiler. Meclis'i bombaladılar. Milli iradeyi ortadan kaldırmak istediler. Biz, 'Yıkamazsınız, böldüremezsiniz' dedik. Biz onların 'Hayır'larına 'Evet' diyerek, bugünlere geldik. Onların 'Hayır' söylemleri karşısında korksaydık, çekilseydik tarih bizden hesap sorardı. Millet bizden hesap sorardı. Allah bizden hesap sorardı"
"BİZDE ZORLAMA, TEHDİT, KORKUTMA YOK"
AK Parti'de kutuplaşma ve ayrıştırma olmadığını vurgulayan Başbakan Yıldırım, "Bizde zorlama yok. Bizde tehdit yok. Bizde korku yok; ama korkutmak da yok. Bizde kutuplaşma yok. Bizde ayrıştırma yok. Biz dilden değil, gönülden 'Evet' istiyoruz. Bunu da tek tek, tane tane anlatarak, akıllara olduğu kadar kalplere de hitap ederek başaracağız. Milletimiz kalbiyle de 'Evet' diyecek" dedi.
"CHP, İŞİN SORUMLUSU DEĞİLMİŞ GİBİ 'HAYIR' DİYE BAĞIRIYOR"
Başbakan Yıldırım, anayasa değişikliğinin neden yapıldığını şöyle anlattı: "Ortalıkta yalan yanlış bir sürü şey söyleniyor. Vatandaşlarımız işin aslını öğrensin. Bu anayasa değişikliğini biz, MHP ile bir uzlaşmayla, beraber yapıyoruz. Ortalıkta yalan yanlış, dedikodu dolanıp duruyor. Bugün halk oylamasına götürdüğümüz anayasa değişikliği 2007'de başlayan işin eksiklerinin tamamlanmasıdır. Esasında cumhurbaşkanlığı sisteminin 2007'de önemli adımı atılmıştır. O gün tam bir kaos örneğini Türkiye'ye yaşatan ana muhalefet partisi CHP, sanki bu işin sorumlusu değilmiş gibi yine darbe anayasasının arkasına saklanarak, 'Hayır' diye var gücüyle bağırıp, duruyor. Ne yaparsanız yapın, asla başarılı olamayacaksınız. Başlanan bu kutlu yürüyüş, 16 Nisan'da aziz milletimizin 'Evet' oylarıyla tamamlanacaktır"
"SAYIN KILIÇDAROĞLU, İSTİSMARI BIRAKIN"
Anayasa değişikliğinin 18 maddesini tek tek açıklayan Yıldırım, "Biz diyoruz ki yargı hem bağımsız olsun hem tarafsız olsun. Bağımsızın yanına tarafsız ibaresini de ekliyoruz. Peki, bunun nesi yanlış? CHP, buna niye karşı çıkıyor? CHP yargının bağımsız ve tarafsız olmasını istemiyor mu? Milletvekili sayısı 550'den 600'e çıkıyor. Sayın ana muhalefet partisi bunu da istismar ediyor. Bütün ülkelere göre, seçmen sayısı başına düşen milletvekili adedi hala en az olan ülkeyiz. Onun için Sayın Kılıçdaroğlu, istismarı bırakın. Eğer yapmaya çalışırsanız eski kayıtlara girer, yaptığınız yanlışları bir bir önünüze koyarız" diye konuştu.
"MECLİS DENETİMİ, MECLİS ARAŞTIRMASI AYNEN DEVAM"
'Meclis, etkisiz hale geliyor' eleştirilerine yanıt veren Başbakan Yıldırım, "Diyorlar ki 'Meclis'in yetkileri azalıyor; Meclis, etkisiz hale geliyor'. Hükümete güven oyu kalkıyor, doğru. Niye kalkıyor? Çünkü güven oyunu millet doğrudan veriyor. Hükümeti, millet kendisi seçiyor. Vekillere bırakmıyor. Güven oyuna ihtiyaç yok. Meclis denetimi, genel görüşme aynen devam. Meclis araştırması, soruşturması aynen devam. Yazılı soru, milletvekilleri bütün bakanlara, başkan yardımcılarına yazılı soru verebilecek. 15 gün içinde de cevabını alacak" dedi.
"MECLİS'TE MİLLETVEKİLLERİ DAHA DA GÜÇLENİYOR"
Anayasa değişikliğiyle Meclis'e çok önemli bir yetki geldiğinin altını çizen Yıldırım, "Artık milletvekilleri dışında kimse kanun teklifi veremiyor. Bir istisnayla, hükümetin başındaki cumhurbaşkanı; sadece bütçe ve kesin hesap kanununu teklif edebiliyor. Onun dışındaki bütün kanunlar, kanun teklifleri milletvekilleri tarafından veriliyor. Bu da yeni getirilen bir şey. Bu getirilen imkanla beraber, Meclis'te milletvekilleri daha da güçleniyor" açıklamasında bulundu.
"CUMHURBAŞKANI, MİLLETE VE MECLİS'E KARŞI SORUMLU"
'Cumhurbaşkanı'na çok geniş yetkiler veriliyor' eleştirisine de açıklık getiren Başbakan Yıldırım, şöyle konuştu: "82 Anayasası yapılırken, parlamenter sistem; cumhurbaşkanı var, Meclis var, Meclis'ten çıkan hükümet var, başbakan var, Bakanlar Kurulu var. Anayasayı yazarken, sıra 104, 105'inci maddeye geliyor. Cumhurbaşkanının yetkilerine o zamanın paşaları Evren Paşa, aldı kaçtı hocaya diyor ki 'Sen burada parlamenter sistemi bırak. Başkanlık sisteminin ne yetkisi varsa onu yaz' diyor. Zaten iş orada bozuluyor. İşin çivisinden çıkması 82 Anayasası'nın kurgusudur. Bir yandan parlamenter sistem düşüneceksiniz bir yandan da cumhurbaşkanına başkanlık yetkisi vereceksiniz. Sorumluluk sıfır, yok. Bu sistemle biz nereye gideceğiz? Şimdi diyoruz ki 'Yetkiler var; ama sorumluluk da var'. Aynı yetkileri veriyoruz. Biraz daha fazla veriyoruz. Artık Bakanlar Kurulu, Başbakanlık yok. Başbakanın yetkilerini de cumhurbaşkanına devrediyoruz. Yetkileri birleştiriyoruz. Bakanlar kurulu kararı yerine cumhurbaşkanlığı kararnamesi getiriyoruz. Değişiklik bu. Cumhurbaşkanı hem sorumlu hem yetkili; millete ve Meclis'e karşı sorumlu"
"BU SİSTEM KRİZ ÇÖZÜYOR, UZLAŞMA KÜLTÜRÜNÜ GELİŞTİRİYOR"
Cumhurbaşkanına Meclis'i feshetme yetkisi veren maddeye ilişkin de açıklamalarda bulunan Yıldırım, "'Efendim, cumhurbaşkanı Meclis'i feshediyor'. Cumhurbaşkanını millet seçiyor. Peki, Meclis'i kim seçiyor? Onu da millet seçiyor. Feshetme, diye bir şey yok. Bu külliyen yalan. Ne var? Seçimin yenilenmesi var. Seçimin yenilenmesi hakkı hem cumhurbaşkanında var hem de Meclis'te var. Cumhurbaşkanı da Meclis de seçim kararı alabilir. Durup dururken niye seçim kararı alsın? Bu sistem kriz çözüyor. Uzlaşma kültürünü geliştiriyor. Hiçbir haklı gerekçe olmadan seçime giderseniz millet bunun hesabını sizden sorar. Ama bir imkanı da elinde bulundurması lazım. Artık yürümüyorsa, işler tıkanmışsa, iş inada binmişse bunun çözümünü de anayasanın sağlaması lazım. Getirdiğimiz budur" diye konuştu.
"EY KILIÇDAROĞLU, MECLİS'İ BU KADAR AŞAĞILAMA"
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na 14'üncü madde üzerinden seslenen Başbakan Yıldırım, şöyle devam etti: "14'üncü maddede, HSYK yeniden yapılandırılıyor. 22 üye sayısı 13'e düşürülüyor. 4'ünü zaten cumhurbaşkanı seçiyordu, yine aynı. 7 taneyi Meclis seçiyor. Bürokratlar kendi aralarında seçince yargı bağımsız, tarafsız oluyor. Milletin Meclis'i seçince yargı, taraflı oluyor. Ey Kılıçdaroğlu, temsil ettiğin siyaseti bu kadar küçümseme. Meclis'i bu kadar aşağılama. Bu Meclis ki Gazi Meclis'tir. 15 Temmuz'da aslanlar gibi bombalara karşı koyan Meclis'tir"
"BİLGİ KİRLİLİĞİYLE İŞLER ALMIŞ BAŞINI GİDİYOR"
Anayasa değişikliğinin 16 Nisan günü yapılacak halk oylamasında kabul edileceğine inandıklarını dile getiren Yıldırım, "Biz inanıyoruz, milletimize güveniyoruz. Olumlu sonuçlanacak. Milletimizin 'Evet' oylarıyla kabul edilecek. Bir de şöyle bir tezvirat yapıyorlar. 'Bu anayasa değişikliği kabul edilince otomatik olarak Tayyip Erdoğan yeni sisteme göre cumhurbaşkanı olacak'. Yok böyle bir şey. Bütün kanunlar elden geçecek. Hepsi yeni sisteme göre hazır hale gelecek. Ondan sonra seçim yapılacak ve yeni Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi yürürlüğe girecek. Vatandaşın kafasında yanlış bilgi kalmaması için bu fırsatı da kullanarak, bunu anlattım. Vatandaşımızın bunu bilmesi lazım. Aksi halde bir bilgi kirliliğiyle işler almış başını gidiyor" dedi.
"YENİ SİSTEM, TERÖRÜN SONUNU GETİRECEK; TERÖRÜ YOK EDECEK"
Anayasa değişikliğinin Türkiye için tarihi bir fırsat olduğunu vurgulayan Yıldırım, "Güçlü yönetim sayesinde, Türkiye'de artık vesayet dönemi, güç odakları dönemi, darbe dönemleri tarih olacak. İnşallah bu ülkenin gündemine bir daha gelmeyecek. Hiç kimse hiçbir şekilde milletin seçtiklerine yani millete ayar vermeye kalkamayacak. Yeni sistemle birlikte ekonomi daha güçlü, daha sağlam ve daha sağlıklı bir zeminde ilerleyecek. İstikrar sayesinde yatırım, üretim artacak. İstihdam, yeni iş ve aş alanları sağlanacak. Türkiye, enerjisini gereksiz tartışmalarla değil; büyümeye hasredecek. Yeni sistem, bürokrasiyi azaltacak; devletin her biriminin daha fazla uyum içinde, tıkır tıkır işlemesini temin edecek. Yeni sistem, terörün sonunu getirecek; terörü yok edecek" diye konuştu.
"PKK, DEAŞ, FETÖ, AVAZ AVAZ 'HAYIR' KAMPANYASINI BOŞUNA MI YAPIYOR?"
Terör örgütlerinin 'Hayır' kampanyası yürüttüğünü hatırlatan Başbakan Yıldırım, şunları söyledi: "Siz zannediyor musunuz ki PKK, DEAŞ, FETÖ avaz avaz 'Hayır' kampanyasını boşuna yapıyor? Onlar 'Hayır' çıksın diye kendilerini parçalıyor. Bunun anlaşılır tarafı var; çünkü bu değişiklik onları yok ediyor. Onların hayat damarlarını kesiyor. Ne yaparlarsa yapsınlar, yok olacaklar. Bu ülkenin enerjisini, vaktini yok etmeye muvaffak olamayacaklar. 80 milyonun birliği, beraberliği, kardeşliği terörü de sona erdirecek ve ülkemizin 2023 hedeflerini, daha ilerisini gerçekleştirmek için gerekli alt yapıyı sağlayacaktır. Türkiye, bölgesinde daha da güçlü hale gelecek. İçeriden ve dışarından gelen tehditlere karşı çok daha hızlı hareket edecek. Bu sistem; kutuplaştıran siyaseti, korkutma siyasetini ortadan kaldıracak. 80 milyon, hep beraber ele ele, omuz omuza geleceğe emin adımlarla yürüyeceğiz"
"CHP'YE, HDP'YE, MHP'YE OY VEREN KARDEŞLERİMİZİ DE KUCAKLAYACAĞIZ"
Başbakan Yıldırım, şöyle devam etti: "Milletimizle gönül diliyle konuşacağız. Ayrıştırmayacağız, birleştireceğiz. Kutuplaştırmayacağız, kucaklayacağız. Gerginliğin dilini değil; muhabbetin, samimiyetin dilini kullanacağız. Parti ayrımı yapmayacağız. Bu bir genel seçim değil, partiler seçime girmiyor. Onun için siyasetimizde din, dil, mezhep, etnik köken ayrımı hiç olmadı; bundan sonra da olmayacak. CHP'ye, HDP'ye, MHP'ye oy veren kardeşlerimizi de muhabbetle selamlayacağız, kucaklayacağız. Onlarla gönül diliyle konuşacağız. Bize kavga, ötekileştirmek yakışmaz. Her karara saygımız var. Biz yaftalayarak yürümeyecek, gönülleri fethederek, sonuç alacağız"
Ümit KOZAN-Bahar DEMİREL-Nursima KESKİN / ANKARA, (DHA)