Güncelleme Tarihi:
Bahar DEMİREL / ANKARA, (DHA) - AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Sözcüsü Mahir Ünal, CHP'nin anayasa değişikliği referandumu için Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) başvurusuyla ilgili "YSK kararlarının sonuçları, son derece kesin ve açıktır. AYM'nin bu konuda verdiği karar, son derece açıktır. AİHM'in de bu konuda vereceği karar, şimdiden bellidir" dedi.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ünal, '15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü' dolayısıyla düzenleyecekleri anma programlarına ilişkin partisinin genel merkezinde basın toplantısı düzenledi. AK Parti'li Ünal, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun PKK'lı teröristler tarafından öldürülen AK Parti'li yöneticiler Orhan Mercan ve Aydın Ahi için başsağlığı dilemesine değindi.
Ünal, "Ana muhalefet partisi lideri de aradı, ailelerine başsağlığı diledi. Bu, siyaset açısından güzel bir gelişme; ama bu başsağlığı sırasında Kemal Kılıçdaroğlu'nun 'PKK' diyebilmesini beklerdik. 'Terör örgütleri' derken açık bir şekilde 'DHKP-C, PKK, FETÖ' diyebilmesini de beklerdik" dedi.
"15 TEMMUZ'U UNUTTURMAYACAĞIZ"
Darbe girişiminin yaşandığı 15 Temmuz gecesinin itibarsızlaştırılmasına izin vermeyeceklerini belirten Ünal, "15 Temmuz ve 15 Temmuz'un önemi ne kadar perdelenmek istense de itibarsızlaştırılmak istense de 15 Temmuz'un önemi, kıymeti ve o gece bu milletin nasıl bir destan yazdığını unutmadık. Unutturmayacağız. Birilerinin 15 Temmuz'u itibarsızlaştırmasına müsaade etmeyeceğiz. Birilerinin 15 Temmuz için 'kontrollü darbe', 'başarısızlığa mahkum edilmiş darbe' ya da 'sarayın 15 Temmuz'u, 'halkın 15 Temmuz'u' gibi ifadeler üzerinden 15 Temmuz'un birileri tarafından bölünmesine, perdelenmesine, itibarsızlaştırılmasına izin vermeyeceğiz. Biz milletimizle beraber tıpkı 15 Temmuz gecesi nasıl ölümüne mücadele verdiysek o gecenin bundan sonraki nesillerin de zihinlerinde yer etmesi için ve bir aidiyet olarak yer etmesi için bu anma törenlerini gerçekleştireceğiz" diye konuştu.
"KILIÇDAROĞLU VE ARKADAŞLARI 15 TEMMUZ'U NASIL OKUYOR, ŞAŞKINLIKLA İZLİYORUZ"
15 Temmuz'un yıl dönümünde, darbe girişimini hatırlama sembolü olarak demokrasi nöbeti tutulacağını dile getiren Ünal, "Kemal Kılıçdaroğlu ve arkadaşları 15 Temmuz'u nasıl okuyorlar, açıkçası şaşkınlık içerisinde izliyoruz. 15 Temmuz'un sembolü haline gelmiş demokrasi nöbetleri için birileri 'sokakta demokrasi aramak' ifadesini kullanıyorsa bu meselenin anlaşılmadığı ya da kasıtlı olarak bu şekilde ifade edildiği anlamına gelir. Biz 15 Temmuz'da yok edilmek istenen demokrasimizi sokakta kurtardık. 15 Temmuz akşamı bu millet demokrasisini müdafaa etti. Hiç kimse birtakım kelime oyunları içerisine girmesin" dedi.
"DEMOKRASİLERDE BÖYLE BİR ŞEY YOK"
AK Parti Sözcüsü Ünal, şöyle devam etti: "Biz, Gezi'de bir şey yaşadık. Gezi'de on binlerce insan sokağa çıktı. CHP, 20 milyonun üzerinde oy almış, meşru hükümetin meşruiyetini tartışmaya açtı. Sandıkta seçilmiş meşru hükümet; sokak hareketleri ya da protesto hareketleri üzerinden meşruiyeti tartışmalı hale getirilmez. Demokrasilerde böyle bir şey yoktur. O gün sokağa çıkan 20 bin kişi üzerinden 20 milyon oy almış bir hükümetin meşruiyetini tartışan CHP, bugün 10 bin kişiyle yürüdüğü için 23 milyon oy almış bir hükümetin ve cumhurbaşkanının meşruiyetini tartışmaya açıyorsa burada ciddi bir demokrasi sorunu var demektir. Eğer CHP bizim gibi 2 milyonluk, 3 milyonluk mitingler yapsaydı 20 milyon, 23 milyon oy alsaydı demek ki kimseye su vermeyecekti. CHP'nin demokrasi anlayışı bu mudur?"
"YSK KARARLARININ SONUÇLARI SON DERECE KESİN VE AÇIK"
AK Parti'li Ünal, CHP'nin anayasa değişikliği referandumu için AİHM'e başvurusuyla ilgili şunları söyledi: "CHP'nin adalet arayışı, adalet arayışı değil. AİHM'e başvurusu, AİHM'e başvuru değil. Bu eylemler üzerinden bir meşruiyet krizi, bir hükümet krizi, bir tartışma alanı oluşturmak, farklı sorun alanlarında yeni krizler üretmek ve sorundan beslenen bir siyasetin parçası olmak. YSK kararlarının sonuçları son derece kesin ve açıktır. AYM'nin bu konuda verdiği karar son derece açıktır. AİHM'in de bu konuda vereceği karar, şimdiden bellidir. Burada CHP, Türkiye'nin sorun alanları üzerinden istismar siyaseti yapmayı maalesef Kemal Kılıçdaroğlu'nun CHP'sinin bir alışkanlığı bu. Yapmaya devam ediyor ve devam edecektir. Bu konuda, teknik bir değerlendirmeye gerek olmadığını düşünüyorum"
"PROVOKASYONA MAHAL VERMEYECEK ŞEKİLDE GEREKLİ ÖNLEMLERİ ALMALARI ÖNEMLİ"
CHP Lideri Kılıçdaroğlu'nun 'Adalet Yürüyüşü'ne yönelik provokasyon uyarısıyla ilgili Ünal, "Bu yürüyüşe katılan her bir vatandaşımızın can güvenliği bizim için son derece önemlidir. O yürüyüşü gerçekleştirenlerin amaçları, maksatları ne olursa olsun öncelikli olarak devletimizin, İçişleri Bakanlığı'mızın, hükümetimizin onların can güvenliğini sağlamaları ve herhangi bir provokasyona mahal vermeyecek şekilde gerekli önlemleri almaları önemlidir. İçişleri Bakanlığı'mız bu konuda son derece hassas bir şekilde gerekli önlemleri alıyor ve almaya devam ediyor. Herhangi bir provokasyona veya sabotaja imkan vermeden bu yürüyüşün güven içinde devam etmesini hükümetimiz sağlıyor" dedi.
"YÜRÜYÜŞ, 15 TEMMUZ'U İTİBARSIZLAŞTIRMANIN BİR ARACI MIYDI?"
'Demokrasi nöbeti' çağrılarıyla ilgili CHP Sözcüsü Bülent Tezcan'ın açıklamalarını da değerlendiren AK Parti Sözcüsü Ünal, şöyle konuştu: "CHP sözcülerinin açıklamaları bizi şaşırtmaya devam ediyor. Eğer kasıtlı açıklamalar değilse maalesef bunlar son derece vahim açıklamalar. Biz tüm Türkiye olarak 15 Temmuz'u hep birlikte anacağız. 15 Temmuz gecesi demokrasi nöbeti bir gece tekrar neden tutacağız? 15 Temmuz mücadelesinin hatırlanması ve 15 Temmuz nöbetleri üzerinden müdafaasının yeniden anılması için bunu yapacağız. Acaba CHP; 15 Temmuz'u gölgelemek, perdelemek ve itibarsızlaştırmak için yaptıklarına uygulama olarak 'Adalet Yürüyüşü'nü de bir araç haline mi getirecek, diye sormadan edemiyoruz? CHP Sözcüsü'nün bu açıklaması ne anlama geliyor? O gecenin anma törenlerinin karşısına 'Adalet Yürüyüşü' gibi kimlerin destek verdiğinin son derece açık olduğu bir yürüyüşü, 15 Temmuz'un alternatifi gibi sunması, açıkçası "'Adalet Yürüyüşü'nü de dikkate alın" gibi bir uyarıda bulunmasının ne anlama geldiğini CHP sözcülerinden açıklamalarını bekliyoruz. Şu aklımıza geliyor; acaba CHP'li sözcüler ağızlarındaki baklayı mı çıkardılar? Bu yürüyüşün amacı 15 Temmuz anma törenlerini ve 15 Temmuz'u itibarsızlaştırmanın bir aracı mıydı yoksa, sorusunu ister istemez akla getiriyor"