Oluşturulma Tarihi: Aralık 02, 2008 00:00
Dernek Başkanı Doç. Dr. Serhat Gürpınar "Adli Tıp’ta ne gerekli tahlil ve tetkikler için aletler, ne de bir fotoğraf makinası bile bulunmamakta" dedi.
ADLİ Tıp Uzmanları Derneği Başkanı Doç. Dr. Serhat Gürpınar, Adli Tıp Kurumlarında, uzmanların kendi branşları olmayan raporları da imzalamak zorunda bırakıldıklarını söyledi. Gürpınar ayrıca raporların düzenlendiği ortamlarda gerekli aletlerin bulunmadığını belirterek, "Buralarda ne bir stetoskop ne de gerekli tahlil ve tetkikler için aletler bulunmaktadır. Merkezdeki kurumlarda bile oldukça önem taşıyan fotoğraf makinesi bile bulunmamaktadır" dedi.
Yargı süreci yavaşladı iddiası
Doç. Dr. Gürpınar, Adli Tıp Kurumu’nun Adalet Bakanlığı’nın bürokrat ataması olarak gördüğü bir başkanla yönetildiğini söyleyerek "Bu nedenle şimdiye kadar bilimsel kaygılarla yapılan eleştiriler siyasi eleştiriler olarak görülmüş ve gereken önem verilmemiştir" dedi. Doç. Dr. Gürpınar, Adli Tıp Kurumlarında yasa ile merkezi bir yapılanma oluşturulduğunu söyleyerek, üniversitelerin ise Adli Tıp Kurumu ile bir protokol imzalamadan hizmet veremez hale geldiklerini bildirdi.
Örnek olay sıkıntısı yaşanıyor
Gürpınar, gerek tıp fakültesi gerekse uzmanlık öğrencilerinin örnek olay sıkıntısı çektiğini, öte yandan öğretim üylerinin de ikinci görevli olarak Adli Tıp Kurumu’na bağlı çalışmak durumunda kaldıklarını ifade etti. Kurumun merkez yapısının ihtisas kurları ile ihtisas dairelerine dayandığını kaydeden Gürpınar, "İhtisas kurları çoğu ikinci görevli üniversite üyelerinden oluşmakta, bu üyeler de bu görevler için yeterli zaman ayırmamaktadırlar" dedi.
Şube müdürlükleri mutlaka taşınmalı
Şu an için Adli Tıp Şube Müdürlüklerinin adliyeler içinde görev yaptığını hatırlatan Doç. Dr. Gürpınar, "Oysa adli tabiplik hizmeti bir sağlık hizmeti olduğundan tıp fakültesi bulunan illerde öncelikli bu fakültelerin adli tıp ana bilim dallarında diğer illerde ise devlet hastaneleri içinde verilmeli, gerektiğinde konsültasyon ve tetkikler açısından diğer klinik ve laboratuarlardan yararlanılması sağlanmalıdır" dedi.
Bİr steteskop bİle yok
RAPORLARIN düzenlendiği ortamlarda gerekli araç gerecin yetersizliğine işaret eden Doç. Dr. Gürpınar şunları söyledi: Buralarda ne bir stetoskop ne de gerekli tahlil ve tetkikler için aletler bulunmaktadır. Bu olaylarda örneğin fotoğraf makinesi bulundurmak çok önemlidir. Ancak bugün merkezdeki kurumlarda bile oldukça önem taşıyan fotoğraf makinesi bile bulunmamaktadır. Adli Tıp Kurumu bir eğitim kurumu gibi çalışmakta; ancak 60 asistanı olan kurumun 3 tane asli görevli doçent unvanlı adli tıp öğretim elemanı, 3 tane de kısıtlı zamnlarda gelebilen ikinci görevli üniversite öğretim üyesi bulunmaktadır. Bu verilerden de görüldüğü gibi, eğitim yeterliliği de açıkça tartışmalıdır. Adalet Bakanlığı’nın acilen adli bilirkişilik hizmetlerinin yeniden yapılandırılması için üniversitelerin ve meslek örgütlerinin de katıldığı bir komisyon kurması ve bu komisyonun en kısa zamanda buna ilişkin bir yasa tasarısı hazırlaması gerekmektedir."