Açıktan sosyal hizmet uzmanı yetiştirilir mi

ODAĞI insan olan birimlerin açıköğretiminin olmaması gerektiğini savunan öğrenciler, sanal ortamda, “İşi ehline verin” başlıklı ortak bir platform oluşturdu. Birçok sosyal paylaşım ağında da bir araya gelerek tepkilerini dile getiren öğrenciler, AÖF ile niteliksiz sosyal hizmet uzmanlarının türeyeceğine dikkat çekerek, şu ifadeleri kullandı:

“Nitelikli sosyal hizmetin önemini idrak etmek için daha kaç Malatya vakasına ihtiyaç var. Kötü haberler duyunca mı hatırlayacaksınız bizi. Türkiye’deki sosyal hizmet uzmanı ihtiyacının farkındayız fakat bu eksiklik niteliksiz bir eğitimle kapatılamaz. Odağı insan olan bilimlerde açıköğretim olmaz. Yanlıştan dönmemek daha büyük bir yanlıştır. Niteliksiz elemanlarla ne ülkemizi, ne de mesleğimizi geriye sürüklemeyin. İnsan hayatı bu kadar değersiz değil. İşi ehline verin.”

Açıköğretime kurban ediliyor

Öğrenci, sosyal hizmet uzmanı, akademisyen ve Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği’ni konuyla ilgili Ankara Hürriyet’in sorularını yanıtladı.
Geçtiğimiz yıl Hacettepe Üniversitesi Sosyal Hizmet Bölümü’nden mezun olan Zeynep Aslan, açık öğretime alınacak öğrencilerin iyi yetiştirilmemesi durumunda meslek adına büyük bir risk oluşturacağının altını çizerek, “Bizler risk gruplarıyla çalışıyoruz. Korumaya muhtaç çocuklar, terk edilmiş huzur ve bakıma muhtaç yaşlılar, sıkıntı çeken engelliler, seks işçileri, mülteciler gibi risk gruplarının yer aldığı çok geniş bir sorumluluk alanımız var.” dedi.

Mesleğimiz satılıyor

Hacettepe Üniversitesi Sosyal Hizmet Bölümü son sınıf öğrencisi İlknur Gündoğdu, açıköğretim ile giren öğrencilerin kendileri ile aynı haklara sahip olacaklarını, rakiplerinin artmasından çok mesleğin itibarının zedelenmesinden korktuklarını söyledi. Gündoğdu, “Açıköğretimde bu iş açık bir satış şeklinde yapılıyor. Yıllık harç parası 2 bin 500 lira. Mesleğimiz ve maraacatçılarımız alenen satılıyor” dedi.

Sosyal hizmetin açık öğretimi olmaz

SOSYAL Hizmet Uzmanları Derneği Başkanı Murat Altuğgil, öğrencilerin verdikleri tepkiyi haklı bularak “Odağı insan ve insan sorunları olan ve uygulamaların bu denli ağırlık taşıdığı bir meslekte bu tür becerilerin rasgele kazanılması beklenemez. Sosyal hizmetlerden yararlanan kişilerin çoğu savunmasız ve incinebilir durumda olup, birçoğu yaşantılarının bir bölümünde ruhsal travmalara neden olan olaylarla karşılaşmışlardır. Bu nedenle sosyal hizmetler alanında çalışacak sosyal hizmet uzmanlarının sahip olması gereken nitelikler ancak örgün eğitim kurumlarının yüz yüze eğitim ve deneyim olanakları ile kazandırılabilir” dedi. Hacettepe Üniversitesi Sosyal hizmet Bölümü Öğretim Üyesi Yar. Doç. Dr. Filiz Demiröz de, açılan açıköretime karşı olmadıklarını ancak öncelik olarak örgün eğitimin kalitesinin artırılması gerektiğine işaret etti.

Başkent yüksek öğretimde lider

ANKARA Kalkınma Ajansı’nın hazırladığı rapora göre, Ankara nüfusunun yüzde 15’i yüksek okul ve üzeri eğitim seviyesine sahip.
Eğitim seviyesinin diğer illere göre yüksek olmasının nedenleri anlatılan Ankara Kalkınma Ajansı raporunda, Başkent’te üniversitelerde eğitim gören toplam öğrenci sayısının 201 bin olduğu ve bölgede yaklaşık 18 bin öğretim elemanının görev yaptığı belirtiliyor.
Yükseköğretimde öğretim üyesi başına düşen öğrenci sayısı Türkiye’de 44,6 iken Ankara da 11 öğrenci olduğu bildiriliyor. Ajansın raporunda 2010 Ekim ayında Orta Doğu Teknik Üniversitesi tarafından farklı değişkenlere bakılarak yapılan ‘Türkiye’nin en iyi üniversitesi’ sıralamasında, ilk üç sıra Ankara’da bulunan Hacettepe Üniversitesi ,Ortadoğu Teknik Üniversitesi ve Ankara Üniversitesi yer alıyor.