Açık camdan ölüme koştu

Güncelleme Tarihi:

Açık camdan ölüme koştu
Oluşturulma Tarihi: Ekim 23, 2008 00:00

Yaklaşık iki hafta önce majör depresyon teşhisiyle, Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Cebeci Hastanesi Psikiyatri kliniğine yatırılan Burak Sencer, temizlik sırasında açık bırakılan pencereden atlayarak intihar etti. ’Bir şey alacağım" diyerek pencereye koşan ve ölüme atlayan Burak’ın ailesi hastane ihmali olduğunu iddia ediyor.

MAJÖR depresyon teşhisi ile psikiyatri kliniğinde tedavi gören 25 yaşındaki Burak Sencer, temizlik sırasında açık bırakılan hastane camından atlayarak hayatını kaybetti.

ODTÜ Maden Mühendisliği mezunu 25 yaşındaki Burak Sencer’in ailesi, oğulları hayaller gördüğü gerekçesiyle hastaneye başvurdu. Sencer, aynı gün hastaneye yatırıldı ve majör depresyon teşhisi ile tedaviye başlandı. Prof.Dr. Oğuz Berksun’un takip ettiği genç, önceki gün öğle saatlerinde temizlik için açık bırakılan pencereden atlayarak intihar etti. Boynunu banka çarpan Sencer’e ilk müdahale anında yapılsa da hayatını kaybetti.

Daha önce de intihar denemeleri yapan Sencer’in ailesi, oğullarının ölümünden hastaneyi suçluyor. Demir kafesi olmayan camların açık bırakılmasının büyük bir ihmal olduğunu söyleyen Sencer ailesi, hastanenin acil servisinin de yeterli donanıma sahip olmadığını iddia etti. İlk müdahalenin ardından Sencer’in, Ankara Üniversitesi İbni Sina Hastanesi’ne sevk edilmesinin ise yine bu yetersizlikten dolayı olduğu iddialar arasında yer aldı.

Son ana kadar Burak’ın yanında olan dayısı Nihat Ersin ise olayı şöyle anlattı:

"Temizlik yapıldığı için camların hepsi açıktı. Hastalar da rahatlıkla dolaşıyordu. Her yer açık. Burak da öğleye kadar iyiydi. Sadece ilaçlardan dolayı biraz yorgundu. Voleybol bile oynadık. Yanımda oturuyordu. Ayağa kalktı. ’Ne oldu dayıcım?’ dedim, ’Bir şey alacağım’ derken açık pencereye doğru koşmaya başladı. Peşinden koştum, atladığında ayaklarından tutmaya çalıştım, başaramadım. Hadi ben düşünemedim açık pencereden atlayabileceğini, bunca yıldır bu işi yapan doktorlar, görevliler de mi düşünemedi?"

Pencerelerin açık bırakılmasının yanı sıra aile, acil servisin de yeterli donanıma sahip olmadığını iddia etti. Aile, hastanede tedavi edilmek yerine, oğullarının İbni Sina Hastanesi’ne sevk edilmesinin yeterli teçhizatın bulunmamasından kaynaklandığını söyledi. İbni Sina Hastanesi Acil Servisi’ndeki görevliler ise, hastanın geldiğinde çoktan hayatını kaybetmiş olduğunu söyledi.

"Pencerenin açık olması beni şaşırttı"

Hastanenin Başhekim Yardımcısı Doç.Dr. Ergin Çiftçi ise konuyla ilgili olarak "Beyin cerrahisi ameliyathanemiz olmadığından, hastayı başka hastaneye sevk ettik. Zaten sevk edilmeden önce bilinci kapalıydı, kurtulma şansı kalmamıştı" derken, Burak Sencer’in doktoru Prof.Dr. Oğuz Berksun ise konuyla ilgili şunları söyledi:

"Burak’ın intihar riskini bildiğimiz için dozları yüksek tuttuk. Ayrıca normalde yanında biri kalmasına izin vermiyoruz; fakat kendisine iyi gelebileceğini düşündüğümüzden refakatçi kalmasına izin verdik. Yani tıbbi bir ihmal olduğunu düşünmüyorum. Ben doktorum ve temizliğin nasıl, ne şekilde yapıldığını bilemem tabi. Bu, daha çok idari işlerle ilgili. Ancak pencerenin açık olması beni şaşırttı. Pencereler genellikle demir kafeslidir. Kafesi olmayanların ise kolu yok. Bu daha çok idari bir ihmal gibi duruyor. Tabi olay araştırılacak, sorumlular kimse ceza alacaktır. Ekonomik açıdan hastane olarak zor durumdayız. Bu nedenle yeterli elemanımız olmadığı gibi, camlar da daha korumalı yapılmalıydı. Hem yönetime, hem hümükete, hem de YÖK’e yazılar yazdık; ama hiçbirine cevap alamadık. Bu ilk defa başıma geldi. Çok üzgünüm tabi ki."

İlk müdahalede de orada olduğunu söyleyen Berksun, Burak’ın başka bir hastaneye sevk edilmesiyle ilgili olarak da "Buraya gelenler, genellikle intihar eğilimli hastalar oluyor. Ne kadar önlem alsanız da, bazen talihsiz durumlar yaşanabiliyor. Burak’ın daha iyiye gittiğini düşünmeye başlamıştık; ama ilaçlara aynen devam ediyorduk. Zaten hastalarımız, daha iyi oldukça güç bulurlar intihar etmek için. ’Atla, intihar et’ diye sesler duyduklarını söylerler ve camdan atlarlar. Bu çok bilindik bir durumdur. Burak da atladığında ilk müdahaleyi yapanlardan biri bendim. Ama çoktan hayatını kaybetmişti. Yapılacak çok da bir şey kalmamıştı." dedi.

Sencer ailesi ise oğullarının ölümünden hastaneyi sorumlu tuttuklarını ve şikayetçi olacaklarını söyledi.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!