AB Bakanı Çelik: Türkiye tabi ki BM'nin terör örgütü olarak kabul ettiği örgütler ile mücadele ediyor (2) 

Güncelleme Tarihi:

AB Bakanı Çelik: Türkiye tabi ki BMnin terör örgütü olarak kabul ettiği örgütler ile mücadele ediyor (2)
Oluşturulma Tarihi: Şubat 07, 2018 15:31

AB Bakanı Çelik: Türkiye tabi ki BM'nin terör örgütü olarak kabul ettiği örgütler ile mücadele ediyor (2) 

Haberin Devamı

Mustafa TURAPOĞLU/ANKARA,(DHA)-AVRUPA Birliği (AB) Bakanı Ömer Çelik, "Türkiye tabii ki BM'nin terör örgütü kabul ettiği örgütlerle mücadele ediyor. YPG diye bir şey yok. YPG SDG eşittir PKK'dır. Bu kadar. Terör örgütüdür"

AB Bakanı Ömer Çelik,  TBBMM AB Uyum Komisyonu Başkan ve Üyeleri ile biraraya gelerek açıklamalarda bulundu. Türkiye-AB ilişkilerini yakından takip ettiklerini söyleyen Çelik, "AB içerisindeki tartışmalar geçen senede çok zorlu geçti. AB'nin reformu ile ilgili tartışmalar son derece dinamikti. Bunun yanı sıra bilindiği gibi Katalonya krizi yaşadılar. Brexit süreci zaten AB'yi sarsmaya devam ediyor. Şu an gelinen noktada AB kendi birliğini en azından bu aşamaya kadar Brexit sürecinde korumuş gözüküyor. Tabi o tartışmaları çok yakın bir şekilde izliyoruz ve o tartışmaların içinden ortaya çıkacak çeşitli unsurlar bizim içinde önümüzdeki dönemde yol gösterici olacak" dedi.

'ÇEŞİTLİ BAŞKENTLERDE TOPLATILAR YAPTIK'
Çelik, "Göçmen meselesi büyük bir sınav ortaya çıkarmıştır AB içerisinde. Maalesef halan son derece can yakıcı bir takım manzaralar ortaya çıkmaktadır. AB'nin büyük başkentlerinde insan hakları açısından bu sınavı verilemediği görülmektedir. Bütün bu tartışmaların tabi Avrupa da dinamik bir şekilde yapıldığını görüyoruz. Bizde AB Bakanlığı olarak bütün bu platformlarda bulunuyoruz. Geçen sen bu İslam düşmanlığına karşı çeşitli başkentlerde toplantılar yaptık. Bu toplantıları sürdürmeye devam edeceğiz. Sadece İslam düşmanlığı üzerinden gitmiyoruz. Temel insan haklarına düşmanlık yapan çeşitli grupların ideolojik pozisyonlarının nasıl gerileteceği üzerinden geniş katılımlı daha sivil diyebileceğimiz bir çalışmayı da yürütüyoruz. Gelinen bu noktada 2018 yılı son derece zorlu sınavlarla karşı karşıya olacağımız bir yıl olacak" diye konuştu.

'DUYARSIZLIK DEVAM EDİYOR'
2018 yılında göçmen meselesi ile ilgili tartışmaların süreceğini belirten Çelik, şöyle konuştu: "AB içerisinde bu konuda güçlü tartışmalar var. Örneğin, 18 Mart anlaşması iyi işlemeye başladıktan sonra Avrupa'da gönüllü yerleştirmenin başlaması düşünülüyordu. Fakat maalesef bu gönüllü yerleştirme konusunda bu sınav iyi verilemiyor. Avrupa Komisyonunun uyarılarına rağmen Avrupa Komisyonunun bazı ülkelere açıkça uyarmasına rağmen açıkça 'biz göçmen almayacağız', 'göçmen alınmasına karşıyız' diyen bu konuda BM ile tartışma içerisinde olan Avrupa Komisyonu tartışma içerisinde olan AB ülkeleri var. Mesela bu tartışma gündemdeki yerini korumaya devam edecek. Türkiye gibi bu kadar çok göçmeni bu kadar başarıyla misafir eden bir model karşısındaki duyarsızlık da devam ediyor."

'BURADA ÇOK SAYIDA GÖÇMEN ÇOCUK VAR'
Göçmen mali yardımı ile ilgili sürecin yavaş işlediğini kaydeden Çelik, konuşmasına şöyle devam etti: "Avrupalı dostlarımız her ne kadar projelere serbest bırakmayı ya da benzeri tutumları sorumluklarını yerine getirmek olarak ortaya koysalar da bu yeterli değil. Sadece projelere birtakım mali yardımları serbest bırakmak bu projelerin Türkiye'deki göçmenlere ulaşması anlamına gelmiyor. Burada çok sayıda göçmen çocuk var. Bunların yarıya yakını eğitiliyor, diğerlerinin eğitilmesi için çok daha güçlü mekanizmaların ortaya konulması gerekiyor. Nitekim bu saatten sonra AB'nin şunu da çok iyi bir şekilde düşünmesi gerekiyor. Suriyelilerin ülkelerine dönmesi için onlara orada uygun yaşam koşulları oluşturulmak gerekiyor. Uygun yaşam koşullarının oluşması için bu aşamada onların Suriye topraklarına yerleşmesi, orada uygun bir şekilde onlara konut yapılması birden çok işlev üretecektir. Bu üretilecek işlevlerin bir tanesi şudur: Bu insanlar ülkelerine dönmüş olacaktır, dolayısıyla Türkiye ve Avrupa üzerindeki göç baskısı azalmış olacaktır. Türkiye'nin en başta söylediği güvenli bölge meselesi yerine getirilmiş olsaydı bu insanlar kendi topraklarında yaşıyor olacaklardı. Göç baskısı olmadığı gibi DEAŞ'ın oraya yerleşmesi gibi bir durum da söz konusu olmayacaktı. AB'deki dostlarımızın Türkiye sınırının içindeki bu rehabilitasyon projelerine göçmen mali yardımına daha çok odaklanması gerektiği gibi bundan sonrasında Suriye'nin içinde konutların yapılması, bu insanların kendi topraklarına dönmesinin özendirilmesi ve bu bölgelerin bu şekilde terör örgütlerinden uzak tutulması şeklindeki yaklaşımlara pozitif yaklaşmak üzere Türkiye ile iş birliği yapmaları gerekiyor."

'BUGÜN YARIN KOMİSYONA TESLİM EDİLECEK'
Türkiye'nin AB ile vize serbestisine ilişkin yaptığı çalışmaları açıklayan Bakan Çelik, "Vize ile ilgili bir takım çalışmalarımız vardı. Vize kağıdıyla ilgili. Bu çalışmayı da tamamlamış bulunuyoruz.  Bugün yarın komisyona bu kağıt teslim edilecek, Türkiye'nin çalışması. Esasında bize göre 72 kriterin hepsi yerine getirilmiştir de bazı konularda bazı değişiklikler olabilir mi gibi bir tartışma yürüyordu. O tartışmada en azından Türkiye'nin yapacağı çalışma tamamlanmıştır ve bu çerçevede de Komisyona verilecektir. Tabi bu önemli bir meseledir. Türkiye-AB yakınlaşması açısından Avrupa'nın bu fırsatı kaçırmaması gerekir" dedi.

'BEKLEDİĞİMİZ YAKLAŞIMI GÖREMEDİK'
Türkiye'nin Afrin operasyonu ile ilgili Avrupa'daki tartışmaları izlediklerini kaydeden Bakan Çelik,  konuşmasını şöyle sürdürdü: "Maalesef bu konuda beklediğimiz yaklaşımı göremediğimizi açıkça ifade etmek isterim. Uyarılarımıza rağmen sadece şunu söylüyorlar. 'Türkiye'nin güvenlik endişelerini anlıyoruz ama onun ötesinde kaygılarımız var'  konusundan bahsediyorlar. Açık ve net olan şudur. "Avrupalı dostlarımızın bir müttefik olan Türkiye'nin terörle mücadelesi ile veya sivil kayıplarla ilgili şunu hiç bir zaman unutmaması gerekir: Öncelikle endişelenmeleri gereken Türkiye'ye dönük olarak bu füze, roket saldırılarında hayatını kaybeden vatandaşlarımızla ilgili saygı duruşunda bulunmaları gerekir. Bir NATO müttefiki, bir AB'ye aday ülkenin topraklarına füze atışı yapılıyor ve bizim vatandaşlarımız hayatını kaybediyor. Bundan hiç bahsetmeden böyle afaki bir şekilde sivil kayıplardan bahsetmeleri doğrusunu söylemek gerekirse terörle mücadele konusunda bir kere daha bizim bu terörle mücadeleye AB'nin ilkesel yaklaşık yaklaşmadığı konusunda ki kaygılarımızı, endişelerimizi arttırmaktadır. Bu konuda liste kabarıktır."

'TÜRKİYE TABİİ Kİ BM'NİN TERÖR ÖRGÜTÜ KABUL ETTİĞİ ÖRGÜTLERLE MÜCADELE EDİYOR'
"Türkiye, BM'nin terör örgütü kabul ettiği örgütlerle mücadele etmelidir" şeklindeki değerlendirmeleri kınadığını ifade eden Çelik, "Türkiye tabii ki BM'nin terör örgütü kabul ettiği örgütlerle mücadele ediyor. Ama burada YPG şu anda bizim topraklarımıza saldırırken, YPG eşittir PKK iken ama sadece YPG adıyla terör örgütü kabul edilmiyor diye bizim kendi topraklarımıza karşı yapılan bu saldırılara cevap vermekten vaz mı geçmemiz lazım? Bu terörle mücadeleyi yürütmememiz mi lazım?. YPG diye bir şey yok. YPG SDG eşittir PKK'dır. Bu kadar. Terör örgütüdür" dedi.

(FOTOĞRAFLI) 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!