Güncelleme Tarihi:
Dünyanın farklı yerlerinden bilim insanları, Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Atatürk Araştırma Merkezi (ATAM) ile Hacettepe Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Enstitüsü işbirliğiyle düzenlenen “90. Yılında Lozan ve Türkiye Cumhuriyeti Uluslararası Sempozyumu”nda bir araya geldi.
Hacettepe Üniversitesi Beytepe Kampüsü Beyaz Ev Konferans Salounu’ndaki sempozyumda konuşan, ATAM Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ali Beyhan, Lozan Antlaşması’nın diğer antlaşmalardan farklı olduğunu belirterek “Lozan bir devri, altı asrı geçkin bir devri kapatan, yeni bir devri açan antlaşmadır. Üzerinden bir asır geçmiştir. Tarihte yer alan pek çok devletin ömrüne bedel bir zaman dilimidir bu süre” dedi.
BAĞIMSIZLIĞIN BERATI
Hacettepe Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Enstitüsü Müdürü Prof. Dr Adnan Sofuoğlu ise Enstitü olarak Türkiye’nin siyasal, sosyal, ekonomik ve kültürel tarihine ışık tutacak bilimsel araştırmalarını gerçekleştirmeyi ve aynı zamanda Türk inkilabını öğretmeyi hedeflediklerini belirtti.
Lozan Barış Antlaşması’nın, yeni Türk devletinin kuruluşunun uluslararası alandaki belgesi niteliği taşıdığına değinen Sofuoğlu, şunları söyledi:
“Diğer barış antlaşmalarının aksine hala geçerliliğini koruyan Lozan, Mondros Mütakeresi sonrası Sevr’e giden sürece ve Sevr Antlaşması’na itiraz edilerek başlatılan ve büyük fedakarlık ve kahramanlıklarla gerçekleştirilen milli mücadalenin başarıya ulaştırılması sonucunda imzalanmıştır. Lozan aynı zamanda 1. Dünya Savaşı’nı bitiren bir antlaşma olarak değerlendirildiğinde, savaşın sonunda yenik düşen devletlere müzakere edilmeden imzalatılan antlaşmalarla kıyas dahi kabul edilemeyecek, galip devletlerle eşit şartlarda masaya oturularak imzalanmış bir antlaşmadır ve Türk devletinin bağımsızlığının bir beratıdır.”
AKADEMİSYENLER BULUŞTU
Bu yılın aynı zamanda Cumhuriyetin ilanının da 90. yılı olduğunu hatırlatan Sofuoğlu, her iki tarihi vakayı bir arada ve bağlantılı şekilde bir bilgi şöleni halinde ele alıp değerlendirmeyi uygun gördüklerini söyledi.
Sempozyumla cumhuriyet tarihi alanında çalışan akademisyenlerin buluştuğunu vurgulayan Sofuoğlu, “Sempozyum 22 oturumla gerçekleşecek ve bu oturumlarda 70’in üzerinde bildiri, yerli ve yabancı 96 bilim insanı tarafından tartışılacak. Üç salonda gerçekleştirilecek sempozyumun konuyla ilgili yeni perspektifler sunacağını ve bilgi birikimimizi artıracağını umuyorum” dedi.
TÜRKLER MAZLUMLARA ÖRNEK OLDU
Hacettepe Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ali Çağlar da savaşa katılarak mağlup olan milletler arasında sadece Türklerin dikta edilen barış şartları karşısında diz çökmeyerek, boyun eğmeyerek, vatan toprağını bütün yokluklara katlanarak can siperane savunduğunu ifade etti. Bu önemli tarihi vakayı uluslararası bakımdan tescil eden belgenin ise Lozan Antlaşması olduğunu dile getiren Çağlar, “Türkler Lozanda, 1. Dünya Savaşı’nın galipleri karşısına, mağlup edilemeyen bir millet olarak çıkmış ve diğer mazlumlara örnek olmuşlardır” ifadesini kullandı. Cumhuriyet Tarihi Araştırmaları kapsamında düzenlenen ve 15 Kasım’a kadar sürecek sempozyumda, “Lozan Barış Antlaşması ve İran’ın tutumu, Azerbaycan’ın Lozan Konferansı’na alınmamasının nedeni, Lozan Antlaşması ve Yunan-Türk ilişkileri geçmiş ve şimdiki zaman, Lozan Barış Antlaşması’nda Osmanlı borçları meselesi ve Lozan Barış Antlaşması çerçevesinde Türkiye-Ermenistan ilişkileri” gibi başlıklar masaya yatırılacak.