8 soruda arabuluculuk

Güncelleme Tarihi:

8 soruda arabuluculuk
Oluşturulma Tarihi: Haziran 28, 2023 12:07

Ülkemizde birçok alanda uyuşmazlıklar için arabuluculuk yolu, çözüm yöntemi olarak kullanılıyor. 7’nci Yargı paketiyle yapılan değişiklikler çerçevesinde birçok alan daha arabuluculuk kapsamına alındı. Bu kapsamdaki düzenlemelerle arabuluculuk konusu yine gündemde. Bu konuyu Avukat Arabulucu Seçkin Arıkan ile konuştuk. Görüşmede Serhan Özdemir, Dr. Sülün Güçer, Mert Altan ve Güçlü Bolat da bulundular. Arabuluculuk hakkında merak edilen konuları sorduk.

Haberin Devamı

8 soruda arabuluculuk

1-Arabuluculukla ilgili en güncel gelişmeler neler?

Bilindiği gibi arabuluculuk çok eski çağlardan beri Anadolu dahil olmak üzere, dünyanın çeşitli coğrafyalarında kullanılmış bir uyuşmazlık çözüm yöntemidir. Hatta pek çok kültürde arabuluculuk alternatif bir uyuşmazlık çözüm yöntemi değil, temel bir uyuşmazlık çözüm yöntemi olarak kullanılmıştır.
Ülkemizde arabuluculuk mevzuatına baktığımızda, 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 22.06.2012 tarihinde yürürlüğe girmiş, ardından 01.01.2018’den itibaren iş uyuşmazlıkları, 01.01.2019’dan itibaren ticari uyuşmazlıklar ve 28.07.2020 tarihinden itibaren de tüketici uyuşmazlıkları dava şartı arabuluculuk kapsamına alınmıştır. En son değişikliklerle birlikte 01.09.2023 tarihinden itibaren kira uyuşmazlıkları, taşınır ve taşınmazların paylaştırılmasına ve ortaklığın giderilmesine ilişkin uyuşmazlıklar, Kat Mülkiyeti Kanunu’ndan kaynaklanan uyuşmazlıklar ve komşu hakkından kaynaklanan uyuşmazlıklar dava şartı arabuluculuk kapsamına alınmıştır.

Haberin Devamı

2-Dava şartı arabuluculuk ne demek?

Dava şartı arabuluculuk, dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması ve arabuluculuk sürecinin tamamlanmış olmasının zorunlu olması anlamındadır. Başka deyişle iş hukukundan veya ticari konulardan veya tüketici uyuşmazlıklarında ilgili mahkemeler nezdinde dava yoluna gidilmeden önce arabuluculuk sürecinin işletilmesi ve arabuluculuk sürecinde taraflar arasında anlaşma sağlanamaması durumunda yargı yoluna gidilmesi öngörülmüştür. Bu uyuşmazlıklarda arabuluculuk kurumunun işletilmemiş olması davanın ilk aşamada reddine yol açmaktadır.

3-Arabuluculuğun avantajları nelerdir?

Arabuluculuk, uyuşmazlık çözümünde tarafların ortak menfaatlerini bularak, onlara kaybedeni olmayan çözüm modelleri getirmektedir. Çünkü bildiğiniz gibi klasik yargılama süreçlerinde büyük çoğunlukla her davanın bir kazananı bir de kaybedeni olmaktadır. Halbuki uyuşmazlıkların arabuluculuk yöntemiyle çözümünde tarafların ortak menfaati ortaya çıkartılmakta ve her iki tarafın da benimsediği ve mutlu olacağı çözümler ortaya çıkarılabilmektedir. Bu durumun da sosyal barışın tesis edilmesine katkı sağladığı bilinmektedir. Yine bu yöntemin tarafların birbirleri ile kişisel, ticari ve sosyal ilişkilerini uyuşmazlık sonrasında da sürdürebilmelerine imkân sağlamaktadır. Bu kişisel ve sosyal faydaların yanı sıra arabuluculuk yöntemi yargı yolunda son dönemlerde yaşanan ve mahkemeleri ve yargı sistemini zorlayan miktarlara ulaşan dava dosya sayısını azaltmak konusunda da ciddi fayda sağlamıştır.

Haberin Devamı

4-Arabuluculuğun Türkiye’de geldiği noktayı anlatabilir misiniz?

Biraz önce belirttiğim gibi bu konuda Adalet Bakanlığı’na bağlı faaliyet gösteren Arabuluculuk Daire Başkanlığı’nın yayınladığı istatistiklere baktığımızda 2022 verilerine göre son derece olumlu sonuçlar alındığını görmekteyiz. İş hukukundan kaynaklanan uyuşmazlıklardan dava şartı arabuluculuk yöntemi işletilen dosyaların yüzde 58’inde tarafların arabulucu önünde anlaşmaya vardıklarını, yine ticaret hukukundan kaynaklanan uyuşmazlıklardan dava şartı arabuluculuk yöntemi işletilen dosyaların yüzde 52’sinde tarafların arabulucu önünde anlaşmaya vardıklarını ve tüketici hukukundan kaynaklanan uyuşmazlıklardan dava şartı arabuluculuk yöntemi işletilen dosyaların yüzde 52’sinde tarafların arabulucu önünde anlaşmaya vardıklarını görüyoruz. Özellikle 01.01.2018 tarihinden itibaren iş hukuku uyuşmazlıklarında arabuluculuk yönteminin dava şartı olarak uygulanmasının yürürlüğe girmesinden itibaren Türkiye’de arabuluculuk ciddi anlamda farkındalık yaratmış ve toplum nezdinde bilinirliği ve tanınırlığında artış yaşanmıştır. Bu konuda Adalet Bakanlığı ve özellikle Arabuluculuk Daire Başkanlığı’nın yoğun çalışmalarının meyvelerini vermeye başladığının altını çizmek isterim. Yine ilk aşamadan itibaren faaliyet gösteren arabulucuların bu konuya ilişkin kendilerini geliştirmek, bilgilerini sürekli tazelemek ve özellikle psikoloji gibi alanlarda bilgi ve deneyimlerini arttırabilmek amacıyla uzmanlık eğitimleri aldığını, bu eğitimlerin yine Arabuluculuk Daire Başkanlığı tarafından yürütüldüğünü belirtmek isterim. Bu anlamda arabuluculuğun başarılı şekilde köklenmesi için faaliyet gösteren arabulucular kadar, resmi kurumların da ciddiyetle çalışmalar yürüttüğünü ve yapılan istatistiklerin de aradan geçen 5 yıllık sürede, yapılan çalışmaların karşılığının toplumda görülmeye başlandığını ortaya koymaktadır.

Haberin Devamı

5-Arabuluculukta güncel gelişmelerden bahsedebilir misiniz?

05.04.2023 tarihli 7445 sayılı kanunla yapılan değişikliklerle, 01.09.2023 tarihinden sonra taşınmazın devri veya taşınmaz üzerinde sınırlı ayni hak kurulmasına ilişkin uyuşmazlıklar ihtiyari arabuluculuğa elverişli hale getirilmiş olup kira ilişkisinden kaynaklanan uyuşmazlıklar; taşınır ve taşınmazların paylaştırılmasına ve ortaklığın giderilmesine ilişkin uyuşmazlıklar; 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu’ndan kaynaklanan uyuşmazlıklar; komşu hakkından kaynaklanan uyuşmazlıklar bakımından dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı haline gelmiştir. Ayrıca bazı ticari ve iş uyuşmazlıklarıyla ilgili itirazın iptali, menfi tespit ve istirdat davaları da açıkça dava şartı arabuluculuk kapsamına alınarak farklı uygulamaların önüne geçilerek uygulamada birlik sağlanmış bu konulardaki tereddütler giderilmiştir.

Haberin Devamı

6-Arabulucuların eğitimine ilişkin olarak neler söyleyebilirsiniz?

Bilindiği gibi, avukatlar arasında 5 yıllık kıdemini dolduran, Temel Arabuluculuk Eğitimi’ni tamamlayarak, Arabuluculuk Daire Başkanlığı tarafından yapılan sınavda başarılı olan avukatlar arasından arabuluculuk yapma yetkisini kazanmış kişilerin sicillerini tutmaktadır. Dolayısıyla Türkiye’de resmi olarak arabuluculuk yapma yetkisi sadece sicile kayıtlı arabuluculardadır. Gelinen durumda iş hukuku, ticaret hukuku, tüketici hukuku, sağlık hukuku, enerji hukuku, banka ve finans hukuku, spor hukuku, fikri sınai haklar, sigorta hukuku gibi hukukunun birçok farklı disiplinini ilgilendiren alanlarda arabuluculuk süreçleri ülkemizde başarılı bir şekilde yürütülebilmektedir. Elbette tüm bu farklı süreçler farklı yaklaşımlar gerektirmektedir. Bu nedenle Arabuluculuk Daire Başkanlığı’nın öncülüğünde arabulucuların ilgili alanlarla yönelik eğitimler alması teşvik edilmektedir. Bu kapsamda 2023 yılı başında sicile yeni kayıt olan arabulucuların ilgilendikleri alanda eğitim alabilmesini teminen eğitim programları tüm ülke genelinde açılmaya başlanmıştır. Temel arabuluculuk eğitimi alarak sınavı başarıyla geçmiş olan arabulucuların bu defa ilgilendikleri uzmanlık alanlarında eğitimler alarak kendilerini geliştirmelerine fırsat verilmektedir. Arabuluculuk Daire Başkanlığı’nın konuya ilişkin almış olduğu karar çerçevesinde iş hukuku uyuşmazlıkları, ticaret hukuku uyuşmazlıkları ve tüketici hukuku uyuşmazlıklarında belirlenen eğitimlerin bu eğitimleri vermeye yetkili üniversiteler aracılığıyla tamamlanması mümkün hale getirilmiştir. Söz konusu eğitimlerde teorik bilgilerin yanı sıra çatışma ve müzakere yönetimi, duygu ve iletişim gibi psikolojinin alanına giren konuların yanı sıra uygulama eğitimleri de verilmektedir.

Haberin Devamı

7-Türkiye’de arabuluculuğun geldiği noktayı nasıl özetlersiniz?

Biraz önce de belirttiğim gibi özellikle 01.01.2018 tarihinden itibaren iş hukuku uyuşmazlıklarında arabuluculuk yönteminin dava şartı olarak uygulanmasının yürürlüğe girmesinden itibaren Türkiye’de arabuluculuk ciddi anlamda farkındalık yaratmış ve toplum nezdinde bilinirliği ve tanınırlığında artış yaşanmıştır. Bu konuda Adalet Bakanlığı ve özellikle Adalet Bakanlığı, Hukuk İşleri Genel Müdürü’müz Hakan Öztatar’ın çalışmalarının son derece kıymetli olduğunun altını çizmek isterim. Yine ilk aşamadan itibaren faaliyet gösteren arabulucuların bu konuya ilişkin kendilerini geliştirmek, bilgilerini sürekli tazelemek ve özellikle psikoloji gibi alanlarda bilgi ve deneyimlerini arttırabilmek amacıyla uzmanlık eğitimleri aldığını, bu eğitimlerin yine Arabuluculuk Daire Başkanlığı tarafından yürütüldüğünü belirtmek isterim. Bu anlamda arabuluculuğun başarılı şekilde köklenmesi için faaliyet gösteren arabulucular kadar resmi kurumların da ciddiyetle çalışmalar yürüttüğünü ve yapılan istatistiklerin de aradan geçen 5 yıllık sürede, yapılan çalışmaların karşılığının toplumda görülmeye başlandığını ortaya koymaktadır. Tüm bu gelişmeler dünya çapında bu düzeyde yapılan çalışmaların ilki olup, diğer devletlerin hukuk sistemleri (özellikle Avrupa) tarafından da yakından izlenmektedir. Bu anlamda önemli bir yol kat edilmekle birlikte, henüz yolun sonuna gelinmediğini ve halen çalışılması ve iyileştirilmesi gereken alanlar olduğunu teslim etmek gerekmektedir.

8-Gelecekte Türkiye’de ve Dünyada arabuluculuk alanında neler bekliyorsunuz?

Arabuluculuk Sonucunda Yapılan Milletlerarası Ticari Sulh Anlaşmaları Hakkında Birleşmiş Milletler Sözleşmesi (Singapur Sözleşmesi), ülkemiz tarafından 7.8.2019 tarihinde imzalanmış, 25.2.2021 tarihli ve 7282 Sayılı Kanun’la onaylanması uygun bulunmuştur. Yapılan son değişikliklerle arabuluculuğun ulusal ve uluslararası ticaret uygulamasında yargılamaya alternatif olarak daha fazla kullanılır olması, uluslararası ticari uyuşmazlıklarında çözüm yolu olarak arabuluculuğun çok önem taşıması; uyuşmazlıkların ticari bir ilişkinin sona ermesine yol açan durumları azaltması; uluslararası ticari işlemlerin taraflarca yönetilmesinin sağlanması ve devletlerin adalet sisteminde tasarruf sağlanması gibi amaçlarla özellikle bir köprü niteliğinde olan ülkemizin sadece ulusal uyuşmazlık çözüm mekanizmaları değil, bu alanda elde ettiği deneyimleri de kullanacağı uluslararası nitelikteki uyuşmazlıklar için çözüm merkezi haline geleceğini düşünmekteyim.

8 soruda arabuluculuk

BAKMADAN GEÇME!