8 milyon yıllık fosiller, bir araya getiriliyor

Güncelleme Tarihi:

8 milyon yıllık fosiller, bir araya getiriliyor
Oluşturulma Tarihi: Eylül 16, 2013 01:37

Çankırı’da “Çorak Yerler Omurgalı Fosil Lokalitesi” kazı alanında yapılan çalışmalarda, gün yüzüne çıkarılan 8 milyon yılık fosiller, bir araya getiriliyor. Ankara Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ayla Sevim Erol, “Doğayı bir kitap gibi okumaya çalışıyoruz. Doğayı açtıkça, tabakalarını kaldırdıkça o kitabı iyi okuyup, iyi analiz edip bilim dünyasına sunmaya çalışıyoruz” dedi.

Haberin Devamı

Çankırı’da 1997 yılında başlatılan çorak yerler kazısında bugüne kadar çıkarılan 8 milyon yıllık fosiller, tarihe ışık tutuyor.
Ankara Üniversitesi (AÜ) Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Antropoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ayla Sevim Erol başkanlığında yürütülen kazılarda çıkarılan yaklaşık 3 bin fosil, Çorak Yerler Araştırma ve Kazı Evi’nde yapılan titiz çalışmalarla restore ediliyor.

ORTOPEDİ KLİNİĞİ GİBİ

Erol, kazılarda bugüne kadar fil, gergedan, at, domuz, zürafa, keçi, geyik, koyun, kılıç dişli kaplan, kuyruksuz maymun, antilop, sırtlan gibi 20’ye yakın türün fosillerine ulaştıklarını söyledi. Çalışma ekibinin faaliyetlerini özveriyle sürdürdüğüne dikkati çeken Erol, kazı çalışmalarının tamamlanmasının ardından kazı evinin adeta bir ortopedi kliniğine büründüğünü anlattı. Erol, kazı alanında çıkan fosillerin önce kazı evine gertildiğini vurgulayarak, “Öğrencilerimiz ve araştırma görevlisi arkadaşlarımız tarafından burada onarılıyor ve sağlamlaştırılıyor. Temizlendikten ve bütün işlemleri bittikten sonra bilimsel değerlendirmeleri yapılmak üzere tanımlama ve tür tayinleri yapılıyor. Envanterleri çıkartılarak müzenin depolarına teslim ediliyor” diye konuştu.

Haberin Devamı

ANADOLU AYDINLANIYOR

Kazı evinde bu yıl yaklaşık 20 kişilik bir ekiple çalıştıklarını ifade eden Prof. Dr. Erol, şöyle devam etti:
“Bu kazı evinde laboratuvar oluşturduk. Bu işi bilen, öğrenen restorasyon, konzervasyon ve bilimsel değerlendirme için fosil onarım işleri yapıyor. Doğayı bir kitap gibi okumaya çalışıyoruz. Doğayı açtıkça, tabakalarını kaldırdıkça o kitabı iyi okuyup, iyi analiz edip bilim dünyasına sunmaya çalışıyoruz. Yaptığımız kazı çalışmaları orada kalmıyor. Bilimsel değerlendirmeleri yapılarak, bilim dünyasına sonuçlar duyuruluyor. Her yıl kazı araştırmaları sempozyumunda raporlar veriliyor. Ne yaptık, ne yapmadık, neler çıktı, neler çıkmadı, yaptığımız çalışmaların bilimsel anlamı nedir diye sunumlar, literatür değerlendirmeleri ve bilim dünyasına tanıtım yapılıyor. Kazı çalışmalarını bir şeyler çıkarılsın diye yapmıyoruz. Bir nevi Anadolu’yu aydınlatmak ve Anadolu’yla ilgili geçmişe yönelik ya da yazılı tarihin olmadığı dönemlerdeki yaşam durumlarını açıklığa kavuşturmak için bilimsel çalışmaları yürütüyoruz.”

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!