4 bin bebek işitme engelli doğuyor
Güncelleme Tarihi:
Yeşim SERT KARAASLAN/ANKARA (AA)
Oluşturulma Tarihi: Mart 16, 2010 00:00
Kulak-Burun-Boğaz Uzmanı Doç. Dr. Özdek “Türkiye’de doğan her bin bebek işitme kayıplı olarak dünyaya geliyor”dedi. Uzman 2 yaşından sonra tedavi şansının düştüğünü ve 4 yaşından sonra pek şansı kalmadığını açıkladı.
SAĞLIK Bakanlığı Ulusal Yenidoğan İşitme Taraması Bilim Kurulu üyesi Doç. Dr. Ali Özdek, Türkiye’de her yıl doğan bin bebekten üçünün işitme engelli olarak dünyaya geldiğini, erken tanı ve tedaviyle bu bebeklerin duymalarının mümkün olacağını söyledi. Özdek, işitme kaybının erken tanı ve tedavi ile büyük oranda önlenebileceğini belirtti.
İki yaş kritik bir dönem
“Türkiye’de, doğan her bin bebekten üç tanesinde işitme kaybı bulunduğunu” ifade eden Özdek, “Binde 3 civarında işitme kaybı görülüyorsa her yıl 4 bin bebek işitme kayıplı olarak dünyaya geliyor demektir. İşitme kaybı, sadece tek başına işitme kaybıyla giden bir özür değildir. Aynı zamanda kişinin konuşma ve lisan gelişimini etkileyen bir engeldir” dedi. Özdek, gelişimi normal devam eden çocuk için konuşma becerisi açısından iki yaşın kritik bir dönem olduğuna dikkati çekerek, bebeğin doğuştan itibaren çevredeki sesleri duyarak büyüdüğünü ve iki yaşlarında konuşmaya başladığını anlattı.
Ulusal yeni doğan işitme taraması
ÖZDEK, işitme kaybında erken tanı için Sağlık Bakanlığı Ana Çocuk Sağlığı ve Aile Planlaması Genel Müdürlüğünce “Ulusal Yeni Doğan İşitme Taraması” programının yürütüldüğünü belirtti. Her ilde en az bir tane tarama merkezi bulunduğunu anlatan Özdek, yurt genelinde toplam 180 tarama merkezi bulunduğunu ifade etti. Özdek, yılın ilk dokuz ayında bebeklerin 370 bininin taramasının yapıldığını söyledi.
İşlem nasıl yapılıyor
PROGRAM sayesinde bebeğe doğar doğmaz işitme taraması yapıldığını dile getiren Özdek, şunları kaydetti: “Taramalar, iki özel aletle yapılıyor. Bebeğin kulağına, bilgisayar kontrollü küçük bir kulaklık yerleştiriyoruz. Kulaklıkla bebeğin kulağına ses veriyor, sesin iç kulaktaki yansımasını aynı cihazla toplayarak kulağın duyup duymadığını araştırıyoruz. İşlem, birkaç dakika sürüyor, bebeğe hiç bir şekilde zarar verilmiyor, ağrı ya da acı hissetmiyor. Testte işitme kaybından şüphelenildiğinde ileri test öneriliyor. Ankara, İstanbul, İzmir, Adana, Eskişehir, Samsun, Antalya, Gaziantep ve Diyarbakır’daki merkezlerde ileri test yaptırılarak tanı kesinleştiriliyor.
İki yaş kritik bir dönem
“Türkiye’de, doğan her bin bebekten üç tanesinde işitme kaybı bulunduğunu” ifade eden Özdek, “Binde 3 civarında işitme kaybı görülüyorsa her yıl 4 bin bebek işitme kayıplı olarak dünyaya geliyor demektir. İşitme kaybı, sadece tek başına işitme kaybıyla giden bir özür değildir. Aynı zamanda kişinin konuşma ve lisan gelişimini etkileyen bir engeldir” dedi. Özdek, gelişimi normal devam eden çocuk için konuşma becerisi açısından iki yaşın kritik bir dönem olduğuna dikkati çekerek, bebeğin doğuştan itibaren çevredeki sesleri duyarak büyüdüğünü ve iki yaşlarında konuşmaya başladığını anlattı.
Ulusal yeni doğan işitme taraması
ÖZDEK, işitme kaybında erken tanı için Sağlık Bakanlığı Ana Çocuk Sağlığı ve Aile Planlaması Genel Müdürlüğünce “Ulusal Yeni Doğan İşitme Taraması” programının yürütüldüğünü belirtti. Her ilde en az bir tane tarama merkezi bulunduğunu anlatan Özdek, yurt genelinde toplam 180 tarama merkezi bulunduğunu ifade etti. Özdek, yılın ilk dokuz ayında bebeklerin 370 bininin taramasının yapıldığını söyledi.
İşlem nasıl yapılıyor
PROGRAM sayesinde bebeğe doğar doğmaz işitme taraması yapıldığını dile getiren Özdek, şunları kaydetti: “Taramalar, iki özel aletle yapılıyor. Bebeğin kulağına, bilgisayar kontrollü küçük bir kulaklık yerleştiriyoruz. Kulaklıkla bebeğin kulağına ses veriyor, sesin iç kulaktaki yansımasını aynı cihazla toplayarak kulağın duyup duymadığını araştırıyoruz. İşlem, birkaç dakika sürüyor, bebeğe hiç bir şekilde zarar verilmiyor, ağrı ya da acı hissetmiyor. Testte işitme kaybından şüphelenildiğinde ileri test öneriliyor. Ankara, İstanbul, İzmir, Adana, Eskişehir, Samsun, Antalya, Gaziantep ve Diyarbakır’daki merkezlerde ileri test yaptırılarak tanı kesinleştiriliyor.