Oluşturulma Tarihi: Nisan 10, 2008 00:00
Polis olarak olayların olmadan önlenmesi asıl amacımızıdır. Bu amaçla alınan eğitimler, tedbirler ve "beyin fırtınaları" eşliğinde yapılan değerlendirmeler bu sürecin ayrılmaz parçalarıdır. Ama zaman zaman öyle olaylar yaşanır ki, deneyimli detektifleri bile hayrete düşürür, hayrete düşürmekle kalmaz, tebessüm ettirir, güldürür.
Güney Afrika’nın Cape Town şehrindeki büyük bir hastanede devamlı olarak gizemli ölümler oluyordu. Her Cuma günü 311 numaralı "Yoğun Bakım Ünitesi"ne yatırılan hastalar, hemşireler tarafından ölü olarak bulunuyordu. Bu durum, hastane yetkililerince bir türlü açıklanamıyordu. Odanın enfeksiyona sebep olabilecek ölçülerde bakteriyolojik unsurlar içerip içermediği ilk akla gelen konu oldu. Önde gelen bilim adamlarının yaptıkları çalışmalar ve hassas ölçüm cihazlarıyla yapılan denetimler, değerlerin normal olduğunu gösteriyordu. Tüm bu araştırmalar ve çabalarla beraber, 311 numaralı odadaki esrarengiz ölümler de ara vermeden devam ediyordu. Devreye giren polisin, ölen hastaların yakınları, iş ve sosyal çevreleri bağlamında yaptığı detaylı incelemeler de herhangi bir sonuç vermemişti.
HİÇ DÜŞÜNÜLMEYEN TRAJİKOMİK SON
Gerçeği ortaya çıkarmaya yönelik olarak yapılan tüm çabalara karşın, ölümlerin devam ediyor olması karşısında, 311 numaralı yoğun bakım odasının 24 saat süreyle kameralar eşliğinde gözlenmesi kararlaştırıldı ve ölümlere neden olan durum tüm netliği ile ortaya çıktı.
Haftanın cuma günü, diğer odaların olduğu gibi, 311 numaralı odanın da temizlik günüydü. Temizlikten sorumlu kadın, cuma sabahları odaya giriyor, beraberinde getirdiği elektrik süpürgesinin fişini takmak için, yoğun bakımda olan hastanın solunum cihazının fişini çekiyor, yaklaşık 45 dakika süren temizlikten sonra, tekrar solunum cihazının fişini takarak, görevini yapmış olmanın huzuru içinde odadan ayrılıyordu.
TOKAT VURAN CESET
Yaşanmış bir komik olay daha. Şüpheli ölüm ihbarı paralelinde, savcı, adli tabip ve otopsi yardımcısı morgda gerekli otopsiyi yapmışlardı. Ölüm nedeni belirlendikten ve gerekli tutanaklar düzenlendikten sonra, savcı ile adli tabip bahçeye çıkıp otopsi sonrası cesedi diken otopsi yardımcısının gelmesini beklemeye başlamışlardı.
2-3 dakika sonra, büyük bir korku içerisinde, bembeyaz kesilmiş otopsi yardımcısının arkasına bakarak koşar vaziyette yanlarına geldiğini gördüler. Otopsi yardımcısı, "Ölü dirildi ve bana tokat attı" derken korkudan da halen titriyordu. Biraz telaş ve tabi ki biraz da korkuyla tekrar morga inildiğinde, otopsi yardımcısının cesedi dikerken, dikiş ipliğini aceleden cesedin parmakları arasına geçirmiş olduğu ve ipliği hızla çekince de, tokatı yüzüne yediği anlaşıldı.
Polis örnek olmaya devam edecek
Bugün 10 Nisan. Mensubu olmaktan gurur duyduğum Türk polis teşkilatının 163. Kuruluş yıldönümü. Kurulduğu günden bu yana halkımızın hizmetinde olan Türk Polisi, bundan böyle de, birçok ülke polisine örnek olan başarılarını artırarak, halkın hizmetinde olmaya devam edecektir.