Güncelleme Tarihi:
‘MAD Dance Theatre’ ekibi tarafından sahneye konulan ‘3-Gen’, Aralık Sahne’de izleyici ile buluştu. Koreografisi Elif Fırat Aktar, müzikleri Kerem Kıraner, ışık tasarımı ise Bülent Arslan imzası taşıyan eseri dansçılar Atahan Tepe, Damla Şenses ve Mert Bozkurt sahneye taşıyor. Oyuna ilk başladığı dönemde fiziksel tiyatro yapmak istediğini ancak çalışmaya başladıkça klasik baleden gelen geçmişi nedeniyle eserin farklı bir forma büründüğünü anlatan Elif Fırat Aktar, “Ürettikçe klasik bale, modern baleye dönüştü. Bu dönüşümden ben de çok mutluyum açıkçası” dedi.
HAYATIN İÇİNDE YALNIZIZ
Hazırlık sürecinde dansçılarla çok vakit geçirdiğini ifade eden Aktar, şunları söyledi: “Dansçıları tanıdım ve onların kişiliklerini yansıtmaya çalıştım. Sahnede her üç dansçının karakterlerini ve aralarında geçen kadın erkek ilişkilerini göreceksiniz. Eser, kadın erkek ilişkilerine odaklanıyor. Hepimizin hayatında olan şeyler var. İki insan birbirini sever, biri daha fazla sever, diğeri daha az... Hayatın içinde olan duyguları, müzikle ve dansla bağdaştırdım. Aslında ne yaparsak yapalım hayatın içinde yalnızız. Sevgiden yola çıktım, sevgi aslında tohumlar gibi ekilmiş midir yoksa yalnızlığa bırakılmış bir duygu mudur? Eser, bu duyguları anlatıyor.”
HİÇ BU KADAR MUTLU OLMAMIŞTIM
Pandemi döneminde yaklaşık 2,5 ay çalıştıklarını, en çok da dansçıları forma sokmak için yorulduklarını belirten koreograf, ‘3-Gen’in aktif baleyi bıraktıktan sonra kendisini en çok mutlu eden iş olduğuna değindi. Aktar, “Dansı bıraktıktan sonra hiçbir şey beni bu kadar tatmin etmemişti. Repetitörlük, bale eğitmenliği, yüksek lisans yaptım. Ama bu tamamen benim elimden çıkan ilk iş ve benim için çok kıymetli” diye konuştu.