20 yıl önce KOBİ olarak doğdu bugün 4 kıtada 40 ülkede marka

Güncelleme Tarihi:

20 yıl önce KOBİ olarak doğdu bugün 4 kıtada 40 ülkede marka
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 30, 2008 00:00

OSTİM’de tam 20 yıl önce inşaat ve iş makinaları üretmek için kurulan MEKA, bugün Ankara’da vergi rekortmenleri içinde ilk yüze gire ve 4 kıtada 40’tan fazla ülkeye ürünlerini satan bir Anadolu Markası oldu.

MEKA Beton Santralleri Genel Koordinatörü Tuğba Demirbağ, firmasının 20 yıl öncesinde KOBİ hüviyetinde küçük bir işletme olarak başladığı üretim macerasını, gelişimini, gelecekle ilgili düşüncelerini ve imalat sektöründe çalışan bir kadın olmanın zorluklarını Ankara Hürriyet’e anlattı.

2007’de Ankara vergi rekortmenleri genel listesinde ilk 100 firma içerisinde yer alan MEKA, yine geçtiğimiz yıl Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) tarafından seçilen ’2007 İhracat Yıldızları’ içindeki firmalardan birisi oldu. 4 kıtada 40’tan fazla ülkeye kendi markası ile ürünlerini satan bir Anadolu Markası olan MEKA Beton Santralleri’ni, Genel Koordinatörü Tuğba Demirbağ şöyle anlattı:

Başarı 10 yılda geldi

"1987 yılında; Ankara Ostim Organize Sanayi Bölgesi’nde, inşaat ve iş makinaları üretimi için kurulan MEKA bir üründe marka olabilmek ve gelişebilmek adına 1998 yılından itibaren tüm üretimini ’Beton Santrali’ imaline odakladı. Bölgesel ihtiyaçları ve uluslararası anlamda inşaat sektöründeki gelişme fırsatlarını çok iyi analiz eden Genel Müdürümüz Mehmet Kaybal’ın girişimci ruhu ve ileri görüşlülüğü sayesinde 10 yıl gibi kısa bir sürede MEKA tüm dünyada beton santrali konusunda akla gelen öncü markalardan biri olmayı başardı.

Üretiminin yüzde 90’ını ihraç eden MEKA, 4 kıtada Amerika Birleşik Devletleri, İngiltere, Fransa gibi 40’tan fazla ülkede yüzlerce beton santrali bulunan bir dünya markası oldu. Ortadoğu’nun en büyük beton santralini Katar’da kuran, Londra Heatrow havaalanının inşasında kullanılmak üzere gereken üstün özellikteki beton santralini üreten MEKA’nın İstanbul’da Onur Beton adına kurduğu tesis, Avrupa Hazır Beton Birliği tarafından Çevre ödül programı kapsamında ’en iyi üç tesis’ arasında gösterildi.

Yabancı elemanlar var

Yine KOBİ’lerde önemli bir problem olarak ortaya çıkan pazarlama konusunda da MEKA kurumsallaşabilmeyi başarmıştır. İngilizce, Rusça, Arapça, Fransızca, Türkçe, İspanyolca ve Romence dillerinin tümünde pazarlama faaliyeti yürütebilme kapasitesindeki elemanlara sahip pazarlama bölümünde yabancı kökenli elemanlar da bulunmaktadır. Satış ve pazarlama faaliyetlerini e-pazarlama üzerine inşa eden MEKA, ürünlerinin büyük bir çoğunluğunu internet üzerinden yaptığı pazarlama faaliyetleri neticesinde satmaktadır.

KOBİ’lere örnek olduk

MEKA olarak bugün, Ankara’da Ostim Organize Sanayi Bölgesi’nde 5 bin metrekare, Başkent Organize Sanayi Bölgesi’nde 18bin metrekare ve Eskişehir Organize Sanayi Bölgesi’nde 30 bin metrekarelik üretim tesislerinde 330 kişiye istihdam sağlıyor. Planlı bir büyüme ve gelişme sergileyen MEKA’nın başarısı, aslında büyüme eğilimindeki KOBİ’lere örnek olacak çalışmalar içermekte. AR&GE çalışmalarına büyük önem veren MEKA’da 330 çalışan içerisinde 30 mühendis bulunuyor. Şirket olarak sektörde var olan tesislerin aynısını üretmek yerine kendimize özgü ürünler geliştirme kapasitesine sahibiz.

Gelecekten umutluyuz

Yaptığımız çalışmaların nihai hedefi ülkemizin kalkınmasına destek vermektir. Çünkü inanıyoruz ki Türkiye var olan potansiyeli ile gelişmeye açık bir ülke. Son olarak sosyal sorumluluk çalışmalarımıza kurumsal kimlik kazandırmak ve etkinliğini arttırmak için ’Mehmet Kaybal Eğitim ve Sosyal Dayanışma Vakfı’nı kurma çalışması içerisine girdik ve çok kısa bir sürede vakıf çatısı altında faaliyetlerimize başlayacağız.

Makina imalatı sektöründe kadın koordinatör olmak

ERKEK egemen bir sektör olan imalat sektöründe yer alan bir firmada kadın genel koordinatör olarak çalışmanın elbette ki zorlukları var. Çünkü yine erkek egemen olan inşaat sektörüne hizmet vermektesiniz ve maalesef hala çalışan kadınları üst düzey yönetici konumunda görmek bazı firmalarda şaşkınlık ve tedirginlik yaratıyor. İşlerinin olması gerektiği gibi yürüyemeyeceği tedirginliğini telefonda seslerinden bile hissedebiliyorsunuz. Ancak bir kere bu önyargıyı yıktıktan sonra da sizden vazgeçemiyorlar, en ufak sorularında bile sizi arıyorlar. Tabii ki dirençlerini kırmak büyük mutluluk ve tatmin duygusu veriyor insana. İşimin en çok bu yanını seviyorum. Eklemeden geçemeyeceğim, bu zorluklar içerisinde en büyük desteği genel müdürümüz Sayın Mehmet Kaybal Bey’den aldım. Kendisine sizin vasıtanızla teşekkür etmek isterim.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!