1930 model tüzük ile ancak bu kadar

Güncelleme Tarihi:

1930 model tüzük ile ancak bu kadar
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 25, 2010 00:00

Ankara’da genelevin bir kısmının yıkılmasıyla birlikte tartışmaları sürerken, konuyla ilgili pek çok kesimden farklı sesler yükseliyor.

ANKARA’da genelev yıkımıyla başlayan tartışmalar sürerken, İnsan Kaynağını Geliştirme Vakfı Proje Koordinatörü Muhtar Çokar, hayat kadınlarına ilişkin kapsamlı bir yasal düzenlemenin olmadığını belirterek, “1930’lu yıllardan kalma ve 1960 ile 1980 yıllarında iki kez değişikliğe uğratılmış bir tüzükle yürütülüyor” dedi.

Cinsel Eğitim Tedavi ve Araştırma Derneği’yle (CETAD) 2007 yılında yaptıkları araştırma sonuçlarına değinen Çokar, şunları söyledi:

“Türkiye’de, 56 genelevde 3 bin seks işçisi çalışmakta. Seks işçiliği yaptığı saptanan ancak tescil edilmeyen kayıtlı seks işçisi sayısı ise 12 bin civarında. Ayrıca yaklaşık 85 bin seks işçisi yasadışı çalışmakta.

Tüzük çok yetersiz

Bir kadının bedenini para karşılığı satması vahşi bir durum. Biz bunu kabul ediyoruz.
Ancak, ortada toplumsal bir gerçeklik var. Eğer bunu önleyemiyorsanız, kayıt altına almalısınız. Biz, seks işçiliğinin yasal bir düzenlemeyle bir çalışma kolu haline getirilmesi gerektiğini savunuyoruz. Ancak bu şekilde o kadınları, şiddet ve sömürüden uzak tutabilirsiniz. 1930’lu yıllardan kalma tüzük bugün çok yetersiz
/images/100/0x0/55eacf54f018fbb8f8981d41
kalıyor. Duyduğumuz kadarıyla pek çok ilde, genelev açılması için yapılan başvurular komisyon tarafından gerekçe gösterilmeden reddediliyor. Yine ‘Genel Kadın’ statüsü almak için sıraya girmiş çok sayıda kadın var ama komisyon bunlara da izin vermiyor.”

Aykan Erdemir: Kayıt dışına itilmemeliler

ODTÜ Sosyoloji Bölümü öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Aykan Erdemir de, çok sayıda bilimsel araştırmanın, seks işçiliğinin kayıt dışı alana itilmesi halinde beraberinde sigortasızlık, salgın hastalık gibi pek çok olumsuzluğu getirdiğini belirterek, şunları söyledi:

“Dünya Sağlık Örgütü seks işçiliğinin bir iş kolu olarak tanımlanmasını ve seks işçilerinin diğer insanların yararlandığı hak ve özgürlüklerden yararlanmaları gerektiğini savunmaktadır. Seks işçileri adına savunuculuk faaliyeti yürüten sivil toplum kuruluşları temel insan hak ve özgürlüklerinin yanı sıra kamu sağlığı ve güvenliğinin korunması için de seks işçiliğinin kayıt altına alınmasını ve devletin gözetim ve denetiminde yürütülmesini önermektedir.”

Tüzük çoktan emekli oldu

Türkİye’de “seks işçileri”ne yönelik yasal işlemler, iki kez değişikliğe uğratılan 1930’lu yıllardan kalma bir tüzüğe göre yürütüldüğü için tartışmalar bitmiyor.

Müftüoğlu: Toplum talep ediyor ama bir yandan kötü diyor

CETAD’ın Avrupa Birliği tarafından finanse edilen, Sağlık Bakanlığı Türkiye Üreme Sağlığı Programı kapsamında desteklenen projesinde yer alan Türkiye Aile Sağlığı Planlaması Vakfı’ndan sosyolog Nurcan Müftüoğlu da, “Bu sektör kayıt altına alınmalı ve denetim dışılık önlenmeli. Diğer taraftan bu iş, toplumun meşru kıldığı bir zeminde yürüyor zaten. Değerlerimiz açısından doğru bulmuyoruz ama kamu bir şekilde bunu meşru zemine de taşıyor.”

CEM KEÇE: FUHUŞ ZATEN SOKAĞA İNMİŞ

ANKARA’da genelevlerin kapatılmasıyla “Genelevler olmayınca seks sokağa taşınır, toplum kötü etkilenir” gibi söylemlerin arttığına değinen Cinsel Sağlık Enstitüsü Derneği (CİSED) Başkanı Dr. Cem Keçe de, bu görüşlere katılmadığını söyledi. Ankara’da ‘sözde masaj salonları’ adı altında yeni genelevler oluştuğunu öne süren Keçe, şunları söyledi:

“Edindiğimiz bilgilere, iddialara ve emniyet kaynaklarına göre ‘sözde masaj salonu’ adıyla yeni ve modern genelevler oluştu, yüzlerce yer açıldı. Yani genelevlerde çalışan kadınlardan 10 kat daha fazla kadın bu salonlarda çalışıyor ve hemen hemen ayda 1-2 kez polis fuhuş yapıldığı gerekçesiyle bu salonları basıyor. Öte yandan, yaptığımız araştırmalara göre, ilk cinsel ilişki deneyimini genelevde yaşayan erkeklerin büyük çoğunluğu ileriki yaşamlarında pensi boyu sorunları, erken boşalma, sertleşme problemi ve cinsel isteksizlik çekiyor. Eğer erkek ilk deneyimini genelevde yaşamış ve başarılı olamamışsa, baskısıyla karşılaşmışsa ve üstüne de hakaret görmüşse büyük bir travma yaşar ve erkeler bu travmayı çok zor atarlar. Hatta cinsel terapi görmeleri gerekebilir.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!