Güncelleme Tarihi:
Ankara Sanat Tiyatrosu’nda sanatseverlerle bir araya gelen Okur, 18 yıl sonra aynı sahneye çıkmanın kendisini mutlu ettiğini söyledi. Konservatuvar yıllarını Ankara’da geçirdiğini aktaran Okur, Hacettepe Üniversitesi Konservatuvar Fakültesi’ne ulaşmak için Gaziosmanpaşa’dan Beşevler’e yaz, kış demeden yürüdüğünü söyledi. Okur, Ankara Sanat Tiyatrosu’nun kendisi açısından duygusal bir mekan olduğunun altını çizdi.
TİYATRO SEYİRCİSİZ OLAMAZ
Tek oyunculu ve aynı dekorla oyun sergilemenin ustalık gerektirdiğini de kaydeden Okur, “Sahnede oyuncu olarak tekim ama bana eşlik eden bir de viyolonsel var. Viyolonsel sesi de aslında insan sesine en yakın ses olduğu için Nazım’ın duygu geçişlerini, romantikliğini, kızgınlığını çok doğru tasvir ediyor. Tiyatro seyircisiz olamaz. Seyircinin enerjisi olmadan, bizim yarattığımız dünya kurulamaz” dedi.