Burcu ÇALIK/AA
Oluşturulma Tarihi: Şubat 10, 2019 17:43
Henüz yedi aylık bebekken annesi tarafından terk edilen 14 yaşındaki Yağmur ile babası İsa Yıldırım, bir yandan harabe durumdaki tek odalı evlerinde yoksullukla mücadele ederken, diğer taraftan dokuz yıldır adalete ‘baba-kız’ olduklarını kanıtlamaya çalışıyor.
İmam nikâhlı olması nedeniyle kızına soyadını veremediğini, Yağmur’un kimliği olmadığı için ilkokul 4’üncü sınıfa kadar kayıtsız okuduğunu ve ardından mahkeme kararıyla bir kimlik çıkartıldığını anlatan baba Yıldırım, yaşadıklarını şöyle anlattı:
“Kızım yedi aylıkken bir akşam işten eve geldim ama kimse yoktu. Bebeğim kanepede kendi başına yatıyordu. Mama yapmayı, altını bezlemeyi bilmem, el kadardı ama sonra hepsini öğrendim. Isınmak için evde yatak odası takımlarını kırıp yakıyordum. Tüp alacak paramız yoktu. Bir mumla cezvede mamasını ısıttığımı biliyorum. Günlük 20 liraya garsonluk yapıyordum, 15 lirasını bakıcıya ödüyordum.
ÇOCUĞUM İÇİN YIKIM OLUYOR“Kızım, annenin eski eşinin üzerine kaydedilmiş. Hiç tanımadığı birinin. Çocuğum 11 yaşına geldiğinde, annenin Antalya’da olduğunu öğrendik. Avukatım aracılığıyla ulaştık, mahkemeye getirttik. Çocuğum annesini ilk defa o zaman gördü. Çocuğun benden olduğunu kabul etti ama ‘Çocuk istemiyorum, ne yaparlarsa yapsınlar, sürekli gelemem’ dedi. Dokuz yıldır mahkemeler devam ediyor. Yağmur’un velayetinin üzerimde olmaması çok büyük sıkıntılar yaratıyor. Psikolojik olarak hem ben hem de çocuğum için yıkım oluyor. Kızımı hastaneye götürdüğümde, bir işlem yaptırmak istediğimde büyük zorluklar yaşıyoruz. İmza yetkim yok. Allah göstermesin acil bir şey olsa, ameliyata alınacak deseler, imza yetkim yok. Çok bir şey istemiyorum, sadece öz kızımı nüfusumda görmek istiyorum.”