Güncelleme Tarihi:
Başkent’in soğuk gecelerinde donmamak için sokakta ateş yakarak hayatta kalmaya çalışan Dursun Bozkaş, Hüseyin Kapucu ve Gürkan Kaya gibi birçok kimsesiz, ekiplerce alınarak kimsesizler oteline yerleştiriliyor. Ankara Valiliği’nce her kış dönemi açılan kimsesizler oteli, bu yıl da 100 evsize sıcak yuva oldu. Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfının, kimsesizleri ve evsizleri çetin kış şartlarından korumak amacıyla hizmete açtığı kimsesizler otelinde bu yıl 100 kişi konaklıyor. Kimsesizler otelindeki 61 yaş üstü vatandaşlar huzur evlerine, engelliler ise rehabilitasyon merkezlerine yönlendiriliyor. Çalışabilecek durumdaki evsizler ise İŞKUR aracılığıyla iş sahibi yapılıyor.
HÜZÜNLÜ HAYAT HİKAYELERİ
Sokaklarda ateş yakarak hayatta tutunmaya çalışan Dursun Bozkaş, valilik ekiplerince donmak üzereyken bulunarak kimsesizler oteline getirildiğini anlattı. Eşini trafik kazasında kaybedince sokaklarda kalmaya başladığını ifade eden Bozkaş, "Polis abilerim beni sokaktan alıp getirdiler. Burada sıcak çorbamı içtim, traşımı oldum ve banyomu yaptım. Şimdi de rahatça uyuyacağım" dedi. Soğuğa, açlığa ve susuzluğa karşı çaresiz kalan Hüseyin Kapucu'ya da devletin yardım eli yetişti. Parklarda hayatta kalma mücadelesi verdiğini kaydeden Kapucu, "Hemen hemen 30 senedir dışarıdayım. Geçen yıl iki arkadaşım yanımda donarak öldü. Sıra bana gelmişti. Ben de direkten döndüm, ölmedim. Memur abilerim geldi ve beni arabaya bindirip buraya getirdiler" diye konuştu. Gençlik parkında iki hafta önce rahatsızlık geçirerek hastaneye kaldırılan, sonrasında ise kalacak bir yeri olmadığı için kimsesizler oteline getirilen Ahmet Güleç de sıcak bir yuva sahibi olduğu için mutlu olduğunu söyledi.
‘KIŞ’ DEMEK ‘ÖLÜM’ ANLAMINA GELİYOR
17 Ağustos Adapazarı depreminde ailesini kaybedince kenti terk edip Ankara'da sokaklarda kalmaya başlayan Gürkan Kaya da kendisine yardım eli uzatılmış olmasından duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Kendisine sahip çıkarak, soğuktan ve ölüm tehlikesinden kurtaranlara teşekkür eden Kaya, şöyle konuştu:
"Ankara'dan başka böyle statüye sahip olan bir şehir görmedim. Biz sokak çocuğuyuz. Baktığınız zaman yapabileceğimiz çok da bir şey yok. Yemek bulursak yeriz, yatak bulursak yatarız. Yaşım 64. Ayaklarımdan rahatsızım ve vücudumun her yerinde platin var. Bizim gibiler için ‘Kış’ demenin ‘Ölüm’ demek olduğunu en iyi biz biliriz. Bizler için sokaktan gelip de sıcacık bir çorba içmek, rahatça uyuyup uyanmak bulunmaz nimettir. Çok iyi bakılıyoruz. Ankara Valiliği’nin verdiği bu hizmeti başka bir yerde bulamayız."