Güncelleme Tarihi:
AĞRI (AA) - HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, "Kimse barış meselesine partisel çıkarı, sandık çıkarı, oy hesabı olarak bakamaz. Barış oydan daha kıymetlidir" dedi.
Demirtaş, Ağrı'da partisinin 15 Nisan Spor Salonu'nda düzenlenen "HDP Ağrı 1. Olağan İl Kongresi"nde yaptığı konuşmada, HDP'nin parti olarak seçime girme kararının, halktan, seçmenden, partinin tabanından büyük bir ilgi ve destek gördüğünü söyledi.
İktidar kanadının da özellikle CHP kanadının da paniklemeye başladığını savunan Demirtaş, "Özellikle AKP hak etmediği milletvekilliklerini kazanmaya, bedava milletvekilliklerini kazanmaya, o kadar alışmış ki bizim parti olarak seçime girme kararımızdan en çok o siyasi hırsızlıkla gelen vekiller rahatsız oluyor" diye konuştu.
Ağrı halkı oy vermediği halde, yıllardır Ankara'da Ağrı milletvekili gibi oturanların olduğunu ileri süren Demirtaş, şunları kaydetti:
"Bunların hepsini 7 Haziran'da inşallah geri alacağız. Siyasi hırsızlığa da para hırsızlığına da rüşvete de yolsuzluğa da her türlü soyguna da 7 Haziran'da son diyeceğiz, hep birlikte. Onun zamanı geldi, geçiyor bile. Biz burada AKP'yi sıfırlayacağız. Hedefimiz odur, kararımız odur. Ağrı'nın bütün listelerinde inşallah HDP'li vekiller Ankara'ya gidecek.
Eğer ki biz olmazsak inanın ki AKP kendi kafasındaki anayasayı, tekçi anayasayı, kendi kafasındaki tek adam anayasasını, özgürlükleri kısıtlayan, hiçbir soruna da çözüm getirmeyen AKP anayasasını Türkiye halklarına dayatacak. Tek teminat biziz. HDP dışında özgürlükçü sivil anayasa savunan hiç kimse yok. Bugün CHP iktidar olsa ne olur, MHP olsa ne olur. Her birini al ötekine vur."
Demirtaş, partililere seslenerek, diğer partilere oy verenlerin de dışlanmaması gerektiğini, herkesin kardeş olduğunu belirterek, "Hepsi bizim kardeşimizdir ve hepsini de ikna edebilecek güce sahibiz" dedi.
- "Barış, oydan daha kıymetlidir"
Türkiye'de barışın teminatı olduklarını söyleyen Demirtaş, şöyle devam etti:
"Keşke bizim kadar gönülden samimi, içten kararlı bir şekilde barışı savunan partiler olabilseydi. Her parti, özellikle de iktidardaki AKP barışa kendi menfaati açısından yaklaştı. Barışı sadece kendi çıkarları açısından ele aldı. Barış, onun açısından eğer oy getiriyorsa önemlidir, onun dışında asla önemsemedi. Müzakereyi asla önemsemedi, eğer oya dönüşmüyorsa. Eğer onun açısından barış ve müzakere oya dönüşmüyorsa hiçbir önemi yok. Barışı sandığa endekslediler. Kimse barış meselesine partisel çıkarı, sandık çıkarı, oy hesabı olarak bakamaz. Barış, oydan daha kıymetlidir. Barış, milletvekilliği koltuğundan daha kıymetlidir. Barış meselesi AKP'den de HDP'den de daha kıymetlidir."
İnsanın hiçbir temel hakkının, özgürlüğünün asla pazarlık konusu olamayacağını ifade eden Demirtaş, "Ne siyasette, ne de bürokraside yaptığımız hiçbir görüşmede biz bunları pazarlık konusu olarak ele almadık. Şimdi seçim sürecinde, AKP eğer çözüm sürecinde ilerlemek istiyorsa topu sağa sola atmayı bıraksın, önündeki insan hakları, demokrasi ödevlerinin gereğini yerine getirsin. Parlamentoda güvenlik yasa tasarısı var, çözüm süreciyle bunun ne alakası var. Şimdi bu kadar yetki verip polise, güvenlik güçlerine, jandarmaya, valiye her birini hakim kadar yetkili kılmanın, her birini infaz memuru kadar yetkili kılmanın çözüm süreciyle nasıl bir bağı olabilir" şeklinde konuştu.
Demirtaş, parlamentoda görüşülmesi gerekenin güvenlik yasası değil, özgürlük yasası olması gerektiğinin altını çizerek, "Buradan, Ağrı'dan bir kez daha hükümete çağrı yapıyoruz. Ertelediğiniz güvenlik yasa tasarısını lütfen tümden geri çekin. Bakın bu tehlikeli bir yasadır. Biz çıkmaması için sonuna kadar direneceğiz" dedi.
Parlamentoda kürsüyü ve iç tüzüğün verdiği bütün hakları sonuna kadar kullanacaklarını anlatan Demirtaş, şöyle devam etti:
"Siz 132 maddelik tasarıyı gerekirse bir yıl boyunca parlamentoda görüşeceksiniz ve onun çıkmasına izin vermeyeceğiz. Israrla biz bunu çıkaracağız diyorsanız, meclisi kilitlemeyi göze alıyorsanız o tercih sizindir. Bu yasa çıktığında da Türkiye'yi siz kendi ellerinizle bir diktatörlüğe, bir polis devletine, bir katliam devletine dönüştürmüş olacaksınız. Zaten bu yasa çıkmamış haliyle tartışılmaya başlanmış haliyle bile bakın dikkat edin sokaklardaki ve gösterilerdeki polis cüreti ve hukuk dışına çıkma cesareti artmış durumda."
Mersin'in Tarsus ilçesinde 20 yaşındaki üniversite öğrencisi Özgecan Aslan'ın kaybolduktan sonra dün sabah cesedi yakılmış halde bulunmasına da değinen Demirtaş, kadın katliamları konusunda Ağrı'dan güçlü bir mesaj verilmesi gerektiğini vurguladı.
HDP İl Eş Başkanları Sabri Tayfur ve Hanım Yıldırım'ın listelerinin oylandığı kongrede 430 delege oy kullanacak.
Konuşmasının ardından, bir otelde sivil toplum kuruluşu temsilcileriyle bir araya gelen Demirtaş, bir gazetecinin, "Abdullah Öcalan'ın müzakere tarihi için 15 Şubat tarihini vermesi herhangi bir anlam ifade ediyor mu" sorusunu, şöyle yanıtladı:
"Ocak ayının başında başlaması gerekiyordu ama ocakta başlatılamayan bir süreç oldu. Dolayısıyla bizim temel beklentimiz şu seçim arefesinde boş hayallerle ve boş laflarla halkı oyalamak yerine, sağlam, kalıcı barış adımları atmaktır. Bizim hedefimiz, çağrımız, amacımız, beklentimiz bu yönlüdür. Şimdi hükümet, müzakerenin başlatılmasına dönük ciddi bir adım atmadan, hükümetin süreç nasıl ilerleyecek bunu açıklaması lazım. Umut ediyorum ki en kısa zamanda bu adımlar atılır. Aleni halkın duyabileceği olup bitenden haberdar olabileceği bir şeffaflıkta bir müzakere süreci başlasın istiyoruz. Bizim beklentimiz budur."