Güncelleme Tarihi:
'İTİRAZ ETTİĞİMİZ İÇİN HEDEFE KOYDULAR'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti Ağrı Teşkilatı'nın 6'ncı Olağan Kongresi'ne katıldı. Burada partililere hitap eden Erdoğan, Türkiye ile dost olanın kazandığını, Türkiye'ye husumet besleyenlerin ise kaybettiğini belirterek, şunları söyledi:
"Hükümete geldiğimizde dostlarımızı çoğaltacağız; ama değerli kardeşlerim, düşmanlarımızı da kusura bakmasınlar, onları da bir kenara koyarak, yolumuza devam edeceğiz. Bu konuda pek çok önemli adımlar, attık. Dünyanın neresinde olursa olsun, samimiyetle yüreğini açanlara samimiyetle elimizi uzattık. Afrika'dan Güney Amerika'ya ilk defa siyasi irtibat tesis edip, diplomatik kanalları oluşturduğumuz onlarca ülke var. Böylesine uzak diyarlarda bu gayretleri gösterirken, yanı başımızdaki ülkeleri, devletleri elbette ihmal edemezdik. Avrupa Birliği ile ilişkilerimiz, en ileri seviyelere bizim dönemde geldi. Aynı Avrupa Birliği ile çok farklı bir noktaya savrulduk. Benzer durum, bazı devletler içinde söz konusu. Burada oyunbozanlık eden, asla Türkiye olmamıştır. Müttefiklik hukukunu ihlal eden, biz olmadık. Tam tersine işler, bu noktaya, ülkemize verilen sözlerin tutulmaması sebebiyle geldi. Suriye'de, Irak'ta yaşadığımız sıkıntıların nedeni de hem bölge halkına hem de bize karşı ikiyüzlü davranılmış olmasıdır. Demokrasi ve insan haklarını ağızlarından düşürmeyenler, bu ülkelerden yükselen aynı taleplere kulaklarını tıkamış, terör örgütleriyle hareket etmişlerdir. Bizi de buna itiraz ettiğimiz, sesimizi yükselttiğimiz için hedefe koydular."
'BU OYUNA BİZİ GETİREMEYECEKSİNİZ'
Türkiye'ye yönelik saldırıların ve iftiraların hiçbirinin birbirinden bağımsız olmadığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Buradan soruyorum. Türkiye, Irak'taki ve Suriye'deki kardeşlerinin yaşadığı zulümlere sırtını dönebilir mi? Türkiye, bölgemizde binlerce yıllık medeniyet birikimlerimizin yerle bir edilmesine göz yumabilir mi? Türkiye, kardeşi kardeşe kırdıran, zalim düzenin sürmesine rıza gösterebilir mi? Birileri, kendi kirli çıkarları için zalimlerin dümen suyuna girebilir; ama biz, yapamayız. Zulme rıza, zulümdür. Böyle davranırsak bugün Ağrılı kardeşlerimizin karşısına başı dik, alnı ak çıkamazdık. Türkiye'yi cezalandırmaya, itibarsızlaştırmaya çalışıyorlar. Senaryo belli, tezgah belli. Bunu ülkemizde, iş birlikçileriyle FETÖ ile yapıyorlar. Bu oyuna bizi getiremeyeceksiniz, bunu böyle bilin. PKK'yı bunun için azdırdılar. FETÖ'yü bunun için sahaya sürdüler. DEAŞ'ı bunun için üzerimize saldılar. Ana muhalefetin yeni adıyla 'ana hıyanet'in başında bulunan zatı da aynı amaçla kullanıyorlar. Ülkemizde elde edemedikleri neticeyi binlerce kilometrelerce ötede aynı tezgahla aynı senaryoyla ulaşmanın gayreti içindeler. Milletimiz, şunu bilsin ki bu saldırıların, iftiraların hiçbiri birbirinden bağımsız değildir. Hepsi, aynı gayeye yöneliktir. Türkiye'yi diz çöktürmeyi amaçlamaktadır. Milletimizi birbirine düşürmeyi hedeflemektedir. İstedikleri kadar uğraşsınlar, başaramayacaklar" diye konuştu.
Terörün Türkiye'ye ve bölgeye verdiği zararlara da değinen Erdoğan, hangi altyapı kurulursa kurulsun hangi teşvik verilirse verilsin terörün olduğu bölgede kimseyi tutamadıklarını söyledi. Bir kadının dışarıda 'İş, iş' diye bağırdığını anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:
"Tamam da iş adamı buraya gelip, yatırım yapmıyor ki. Ama şimdi, Allah'ın izniyle terör buradan defoluyor. Bundan sonra ben, inanıyorum ki iş adamlarımız, buralara gelip, yatırım yapacak. Ağrı, pek çok şehrimiz gibi terör kurbanıdır. Bu yüzden başlı başına zenginlik kaynağı olması gereken Ağrı Dağı'na çıkmak, uzun yıllar mümkün olmadı. Niye bu insanlar çıkamıyor? Korkuyor; ama terör belası ortadan kalkmış olsa sadece Ağrı Dağı için on binlerce insan, turist olarak buralara gelir. Aynı şekilde Tendürek Dağı, uzun yıllar boynu bükük kalmıştır. Ağrı'nın, medeniyetleri birbirine bağlayan ilçeleri bir kısır döngünün içine düşmüştür. Havalimanı, yollar, elektriği, suyu, araç gereci var; ama yeterince fabrika ve turist yok. İstihdam yok. Gönlümüz, bu duruma razı değil. Şimdi de yeni bir hamleyle işsizliğin üstesinden gelmek istiyoruz. Bunun için desteğinize ihtiyacımız var. Siz, isteyeceksiniz ki biz de üstümüze düşenleri yapabilelim."
'BÖLÜCÜ ZİHNİYETLİ PARTİLERE İHTİYAÇ YOK'
Terörle mücadelede kararlılık vurgusu da yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi:
"Geçmişte Ağrı'yı adeta teslim alan, zehirleyen, elini kolunu bağlayan bölücü virüsünü vücudumuzdan tümüyle atmanın zamanı gelmiştir. Tendürek'te, Cudi'de, Gabar'da F-16 olur üzerine üzerine gideriz. Adeta parasını verenin tepe tepe kullandığı bir katiller sürüsüne dönüşen PKK'nın ülkemizde ve milletimizle uzaktan, yakından ilişkisi yoktur. Ülkemizde benim Kürt kardeşlerimi temsil etmek için terör örgütlerine, bölücü zihniyetli partilere de ihtiyacı yoktur. Onlar, kendi kendilerini temsil edeler. Meclis'te, bürokraside, iş dünyasında, her yerde Kürt kardeşlerim, diledikleri gibi işlerini yapıyor, hayatlarını sürdürüyor. Siyasi hayatıyım boyunca Kürt kardeşlerimin ekonomik, sosyal ve kültürel sorunları için çözüm için mücadele ettim. Hamdolsun, elimize imkan geçtiğinde de hepsini çözdük. Bugün ülkemizde kimse kökeni, inancı, meşrebi, kültürü sebebiyle baskı altında olduğunu iddia edemez. Varsa böyle bir sıkıntısı olan, bize gelsin. Herkesin hakkını, hukukunu teslim etmeyi kendimize vazife biliyoruz; ama böyle sorun olmadığı halde ısrarla tahrik etmenin adı da ırkçılıktır. Her türlü ırkçılık gibi Türk ve Kürt ırkçılığına da karşıyız; çünkü bu ülke, bu vatan, bu devlet hepimizin aksine düşünen herkes önce bizi karşısında bulur."
PKK'nın ve DEAŞ'ın karşısında duran milletin, 15 Temmuz darbe girişiminde de kahramanlığını gösterdiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Suriye'de faaliyet gösteren örgüt, bugün şu devletin, yarın o devletin, sonra başka bir gücün oyuncağı olacak. Sonunda da kirli mendil gibi kenara atılacaktır. Suriye'de kimlik dahi verilmeyen Kürt kardeşlerim, haklarını, hukuklarını elde edemedikleri zaman bizzat şahsım onların hakkını hukukunu Esad'a karşı bizzat savunmuş, 'Niye kimliğini, pasaportunu vermiyorsunuz?' dedim. Suriye'de DEAŞ, neyse YPG de odur. Ağrılıların güzel bir söz var. 'Kara yüze his gerekmez'. Bunların, birilerinin maşası olduğunu görmek için uzun lafa gerek yok. Her şey ortada. Suriyelilerin tek bir dostu vardır. O da Türkiye'dir. Başka dostları yok" diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının ardından oğlu Bilal Erdoğan ile Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak'la beraber Muş'a geçti.
FOTOĞRAFLI