IHA
Oluşturulma Tarihi: Mart 27, 2015 09:01
ADIYAMAN ÜNİVERSİTESİ TARAFINDAN M. VEHBİ KOÇ KONFERANS SALONU’NDA ‘DEDEM ABDULHAMİT HAN VE ÇANAKKALE ZAFERİ’ KONULU PANEL DÜZENLENDİ.
Adıyaman Üniversitesi tarafından M. Vehbi
Koç Konferans Salonu’nda ‘Dedem Abdulhamit Han ve Çanakkale Zaferi’ konulu panel düzenlendi.
Panel öncesinde 2. Abdulhamit’in torunu Abdulhamit Kayıhan Osmanoğlu, Araştırmacı Gazeteci Faruk Atasoy ve Tarihçi Şafak Tunç Adıyaman Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Talha Gönüllü’yü makamında ziyaret etti.
Ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getiren Rektör Prof. Dr. Gönüllü, Necip Fazıl Kısakürek’in ‘Abdulhamid’i anlamak her şeyi anlamak olacaktır’ sözüne vurgu yaptı.
Ziyarette Kayıhan Osmanoğlu Adıyaman Üniversitesi Onur Defteri’ni imzaladı. Rektör Gönüllü, Osmanoğlu’na ve diğer ziyaretçileri Adıyaman’ın tarihi ve turistik yeri Cendere Köprüsü’nün maketini hediye etti.
Araştırmacı Gazeteci Faruk Atasoy’un moderatörlüğünü yaptığı panelde Abdulhamit Kayıhan Osmanoğlu ve Tarihçi Şafak Tunç kendilerine sorulan soruları cevaplandırdı. Panelistlerin kendini tanıtmasıyla başlayan panelin ilk yarım saati Gazeteci Faruk Atasoy’un sorduğu sorularla ikinci yarım saati ise katılımcıların sorduğu sorularla geçti.
Osmanoğlu ailesinden bahseden ve Türkiye’ye nasıl geri döndüklerini anlatan panelde Abdulhamit Kayıhan Osmanoğlu bu panellerle yanlış anlatılan tarihin önüne geçmek ve doğru tarih anlatmak olduğunu söyledi.
Osmanoğlu ailenin hikâyesini ve şehzadelerin sürgünden sonraki durumlarını şöyle anlattı:
“Malumunuz 3 Mart 1924’te aileyi yurt dışına sürgün gönderiyorlar. Farklı farklı ülkeler, kimisi İngiltere’ye kimisi Fransa’ya kimisi Amerika’ya kimisi de Mısır’a, Suriye, Lübnan olmak üzere çok çeşitli ülkelere gönderiyorlar. Buradaki amaç Osmanoğlu ailesinin tekrar bir araya gelmemesi, 3 Mart 1924’te mallarına el koyarak o şekilde gönderiyorlar. Bir şehzade 12-13 yaşlarında Fransa’ya gidiyor ve Fransa’da ne yapacağını bilmiyor. İlk gittiği zamanlar banklarda yatıyor. Kendi hayatını devam ettirmek adına bazı işlerde çalışmaya başlıyor. Bu işlerden birisi; otel odalarında hizmet görevlisi olarak çalışıyor. Bu şekilde hayatlarını devam ettiriyorlar. Bir şehzade bir şeyler kazanabilmek adına birkaç yere başvuruyor ve olumlu cevap alamıyor. Sonra boksörlük hayatını deniyor ve orada bir kazanç var. Oraya çıkıyor, aldığı ilk yumruk darbesi ile hayatını kaybediyor. Gene dedemiz Abdulhamit Han’ın eşi malumunuz Fransa’da, o günün Başbakan’ı rahmetli Menderes diyor ki; ‘Ya o kişiyi bulun veya istifa mektubunu bırakın’ diyor o zaman ki Fransa büyükelçimize. Aradan zaman geçtikten sonra buluyor. Başbakan’ımız ertesi gün Fransa’ya gittikten sonra diyor ki; ‘Ben ülkemizin Başbakan’ı Adnan Menderes ve sizi ülkemize geri götürmek istiyorum’ diyor. O anda babaannem bayılıyor ve sonrasında ülkeye geliyor. Malumunuz Menderes’in asılma sebeplerinden biri de aileye sahip çıkmasıydı.”
Tarihçi Şafak Tunç ise çeşitli sorulara cevap vererek Çanakkale Zaferi’ni Abdulhamit yönüyle ele aldı.
Konferansın sonunda Şehzade Abdulhamit Kayıhan Osmanoğlu protokol üyeleri ve katılımcılarla hatıra fotoğrafı çektirdi.