IHA
Oluşturulma Tarihi: Ekim 24, 2015 15:45
ANADOLU PLATFORMU BAŞKANI TURGAY ALDEMİR, DÜZENLENEN SEMİNERE KONUŞMACI OLARAK KATILDI
Adıyaman’da Gökkuşağı Derneği, Hayat Vakfı ve İlim Yayma Cemiyeti işbirliği ile oluşturulan ‘Şehir Akademi’ etkinlikleri kapsamında ‘İslam Dünyasında Medeniyet Bunalımı’ konulu seminer düzenlendi.
Grand İskender Otelin konferans salonunda gerçekleşen ‘İslam Dünyasında Medeniyet Bunalımı’ konulu seminere konuşmacı olarak Anadolu Platformu Başkanı Turgay Aldemir katıldı. Seminere Adıyaman Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Talha Gönüllü, AK Parti İl Başkanı Seyfettin Bilen, Esnaf ve Sanatkarlar Odalar Birliği Başkanı Ziya Duranay, dernek yöneticileri, vatandaşlar ve öğrenciler katıldı.
Seminerde konuşan Anadolu Platformu Başkanı Turgay Aldemir, İslam Dünya’sının içinde bulunduğu durumdan bahsederek, “Bizler kaç yüzyıldır bir sürüklenme içerisindeyiz. Kendi varlık dünyamızdan, kendi gerçeklerimizden koparak bir hiçlik içerisinde, amaçsız, gayesiz, hedefsiz, bir ölçek küçülmesiyle karşı karşıyayız. Bunun için İslam Dünyası ve Türkiye’nin içinde bulunduğu sürecin doğru tespit edilmesi son derece önemlidir. Biz akletmeyi, düşünmeyi, birlikte yaşamayı, kendi topraklarımıza dair üretimleri ihmal ettik. Kendimizi ihmal ettik. Biz onların bencil dünyasının bir kısım ışıltılarına kendi o kadim geçmişimi yok sayarak ilgi duymaya başladık. Bu medeniyet krizi denilen şeyin temelde çıkış noktası bencilliklerimizden ortaya çıktı. Hayata bakışımız, olayları ele alışımızda ki temel felsefe, biz bu hayatı kendimiz için yaşamayız. Ötekinin derdi, sıkıntısı bizim medeniyetimizin varlık nedenidir” dedi.
Necip Fazıl’ın ‘Ekmeği paylaşmak tatmaktan lezzetlidir’ sözüyle konuşmasına devam eden Aldemir, “Dünyanın herhangi bir yerinde bir insanın ayağına diken batsa bunu hissetmeyen bizden değildir. Bencilliğimizi, egomuzu tatmin etmenin derdine düştük. Bu dünyayı kendisi için, kendi mutluluğu için, dünyayı yakan yıkan anlayışa aşık olduk. İnsanlığın cellatlarını geleceğimiz gördük. Önce içinde yaşadığımız zamanın gereklerini, görmemeye, akabinde üretememeye başladık. Sonrada parçalandık. Hala savruluyoruz, sürükleniyoruz. Bu sürüklenişten bizi kurtaracak olan bu tür çalışmalardır. Yaşadığımız bu gerçeklerden kaçamayız. Biz birkaç yüzyıldır kendi gerçeklerimizden kaçtık. Sorunlardan kaçmak yerine, kendi gerçekliğimizle, ertelediğimiz sorunlarımızla yüzleşmemiz gerek. Sürekli borcunu öteleyen işletme gibi, sürekli sorunlarını öteleyen bir İslam dünyası ortaya çıktı” ifadelerini kullandı.