IHA
Oluşturulma Tarihi: Ekim 28, 2015 11:44
ADANA TİCARET ODASI (ATO) 22. GRUP YAPI MALZEMELERİ SEKTÖRÜ MECLİS ÜYESİ YÜKSEL ÜLKE, "YAPI MALZEMELERİNDE ‘SERTİFİKASYON’ İHTİYACI BÜYÜYOR" DEDİ.
Yapı malzemeleri sektörünün insan hayatı ve ekonomik yaşamın değişmez bir parçası olmasına karşın sektördeki ürün sertifikasyonu eksikliğinin iç pazarda kalitesiz, kaçak malzeme üretimine yol açtığı, kayıt dışı üretimin de bu kalitesiz oluşumun içerisinde yer bulmasının sektörün gelişimini engellediği bildirildi. Başta kayıt dışı üretim olmak üzere haksız rekabet yaratan unsurların önlenmesi için inşaat malzemelerinin üretim, satış ve uygulama aşamalarında etkin bir denetim sistemi uygulanmasının zorunlu olduğu kaydedildi.
Adana Ticaret Odası (ATO) 22. Grup Yapı Malzemeleri Sektörü Meclis Üyesi Yüksel Ülke, ülkemizde sanayileşme ile birlikte ortaya çıkan sosyoekonomik değişimler, kentleşme olgusu ve kentlere göçün hızlanmasının, inşaat sektöründe konut yapımcılığına önemli bir boyut kazandırdığını ve konut üretiminin ülkemiz ekonomisine istihdam ve yatırım olarak önemli katkılarda bulunduğunu söyledi.
Sektörüyle ilgili bilgi sunumunda bulunurken, yapı malzemelerinin, bina yapımı ve diğer inşaat mühendisliği işleri dahil olmak üzere, tüm yapı işlerinde, sürekli olarak kullanılmak üzere üretilen, demir-çelik, çimento, cam, seramik, boya, metal strüktür, ahşap gibi ürünler olarak tanımlanabileceğini ifade eden Ülke, “Yapı malzemeleri sektörü bu ürünlerin imalatı ve piyasaya sürülmesi ile ilgili faaliyet alanlarını kapsamaktadır. Sektöre yönelik düzenlemeler değerlendirilirken, inşaat sektörü kapsamına giren diğer faaliyet alanları ile yapı malzemeleri sanayi arasındaki ayrımın netleştirilmesi gerekmektedir. Nitekim inşaat sektörü; yalnızca yapı işlerinde kullanılan malzemelerin üretimini değil; yapıların tasarlanmasından inşa edilmesine, binaların bakım ve yıkım işlemlerinden yol yapım çalışmaları gibi inşaat mühendisliği işlerine kadar birçok faaliyet alanını kapsamaktadır” dedi.
Başta kayıt dışı üretim olmak üzere haksız rekabet yaratan unsurların önlenmesi için yapı malzemelerinin üretim, satış ve uygulama aşamalarında etkin bir denetim sistemi uygulanması gerektiğini belirten ATO Meclis Üyesi Yüksel Ülke şunları söyledi:
“Kullanılacak inşaat malzemelerinde asgari standartlar yükseltilmeli ve yenilikçi ürünlerin kullanımı kullanıcı yönünde teşvik edilerek kaliteli, nitelikli ve yenilikçi ürünlerin kullanımı genişletilmelidir. Ürün sertifikasyonu eksikliği iç pazarda kalitesiz, kaçak malzeme üretimine yol açmakta, kayıt dışı üretimin bu kalitesiz oluşumun içerisinde yer bulması da inşaat malzemeleri sektöründe gelişimin önünde bir engel teşkil etmektedir. Ayrıca niteliksiz iş gücü ve denetim eksikliği inşaat malzemeleri uygulamalarında müşteri memnuniyetsizliğine yol açarken, bundan en çok zarar görenlerse üretici ve satıcı firmalar olmaktadır. Buna ek olarak mevcut ekonomik, ticari vergi sistemlerinin üretici ve satıcı firmaların rekabetçiliğini olumsuz yönde etkilediği ve maliyetleri artırdığı gözlemlenmektedir. İnşaat sektöründe yaşanan sorunlara işletmeler açısından baktığımızda karşılaşılan en büyük sorun girdi maliyetlerinin ve harçların yüksek olmasıdır. Sektörde girdi olarak kullanılan inşaat malzemelerinin fiyatları piyasadaki arz ve talebe göre oluşmaktadır. Piyasada özellikle de konut sektöründe gerçekleşen talep artışı, inşaat malzemelerine olan talebi dolayısıyla da maliyetleri etkilemektedir. Boya ve plastik inşaat malzemeleri sektörlerinde ciddi başarılar gösterilemeyişinin de en büyük nedeni esasında petrol bağımlılığıdır. Bundan dolayı özellikle bu alanlarda rekabetçilik beklenmemelidir.”
İnşaat malzemeleri dağıtımında yapı market kanalının da etkili rol oynadığını belirten Ülke, “Bir pazarda yapı market büyüklüğünü, tüketicinin kendin yap anlayışına eğilimi, uygulama hizmetlerinin fiyat seviyesi, yaşam koşulları ve harcanabilir gelir seviyesi gibi kriterler belirlemektedir. Bu firmaların karlılık seviyesini korumak daha karmaşıklaşan ve müşterilerin giderek güçlendiği bir yapıda rekabet edebilmek için ürün ve hizmeti birlikte sunarak uzmanlaşmaları ve mağazalaşmaları, birleşerek finansal açıdan güçlenmeleri ve kurumsal yapılarını geliştirmeleri gerekmektedir. Ancak Türkiye’de iletişim ve güven eksikliği, bayilerin büyümesinin ve birleşmesinin de sınırlı kalmasına neden olmaktadır. Türkiye’de tüketicinin finansman kaynaklarına erişiminin artırılması, birbirine geçmiş ürün ve hizmet fiyatlarının daha şeffaf hale getirilmesi, ürün sertifikasyonu ve mesleki sertifika programlarının geliştirilip uygulanmasının sağlanması gibi iyileştirmelerin yapılması ile inşaat malzemeleri pazarının daha sağlıklı bir yapıya geçişi sağlanacaktır” diye konuştu.