IHA
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 04, 2015 10:13
JEOLOJİ MÜHENDİSLERİ ODASI ADANA ŞUBE BAŞKANI DR. MEHMET TATAR, 30 TEMMUZ TARİHİNDE KARATAŞ TUZLA AÇIKLARINDA 5.2 BÜYÜKLÜĞÜNDEKİ DEPREMİN ARDINDAN “ARTÇI DEPREM OLMADI, 6,7-7,0 BÜYÜKLÜĞÜNDE DEPREM OLABİLİR” AÇIKLAMASININ BİLİMSEL TEMELİ OLMAYAN HALKI PANİKTEN ÖTEYE GÖTÜRMEYECEK SPEKÜLATİF BİR BEYAN OLDUĞUNU İFADE ETTİ.
Jeoloji Mühendisleri Odası (JMO) Adana Şube Başkanı Dr. Mehmet Tatar, 30 Temmuz tarihinde Karataş Tuzla açıklarında 5.2 büyüklüğündeki depremin ardından “artçı deprem olmadı, 6,7-7,0 büyüklüğünde deprem olabilir” açıklamasının bilimsel temeli olmayan halkı panikten öteye götürmeyecek spekülatif bir beyan olduğunu söyledi.
Tatar, hiç bir bilimsel veri olmadan, 10-30 yıllık gözlem yapılmadan, jeolojik, sismolojik, jeodetik ve jeokimyasal araştırmalar yapılmadan, "30 Temmuz 2015 günü olan 5.2 büyüklüğündeki bir depremden sonra artçı deprem olmadı, 1-2 gün içerisinde olmazsa, 6.7-7.0 büyüklüğünde deprem olabilir" demenin bilimsel temeli olmayan, halkı panikten öteye götürmeyecek bir açıklama olduğunu kaydetti.
“BÖYLE AÇIKLAMALAR DEPREM ÜST KURULUNA SUNULMADAN YAPILMAMALI”
5.2 büyüklüğündeki depremin odak derinliği, odak mekanizması, 1.500 metreden kalın çökelin olduğu Kilikya havzasındaki kabuk yapısı ve tektonik çatı konusunda farklı görüşler varken, “artçı deprem olmadı” diye ve herhangi bir deprem üst kurulunun onayına sunulmadan yapılan bu görüşün talihsiz bir açıklama olduğunu ifade eden Tatar şöyle konuştu:
“Eğer böyle bir tehlike varsa, bu konuda yasal sorumlu kurum olan AFAD ve Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi tarafından gerekli açıklamalar yapılır. Ülkemizin herkesin bildiği gibi yüzde 98’i deprem riski altında yer almaktadır. İstatistiklerin de gösterdiği gibi her yıl en az bir hasar verici deprem olmaktadır. Önemli olan depremden sonra yara sarma yerine, depremden önce gerekli önlemlerin alınmasıdır. Jeoloji Mühendisleri Odası olarak bu konuda görüşümüzü ve önerilerimizi her platformda söyledik ve söylemeye devam edeceğiz. Tüm halkımıza buradan bir kez daha sesleniyorum, deprem gibi doğa (sel, heyelan, kaya düşmesi v.s.) olayları geçmişte de olmuştur ve olmaya da devam edecektir. Bu doğa olaylarının afete dönüşmemesi için çalışmalar yapmalıyız. Her şeyden önce deprem master planlarının bir an önce yapılması gerekmektedir. Henüz depreme hazırlıklı bir toplum olmadığımızı 5.2 büyüklüğündeki deprem göstermiştir ve Adanalılar geceyi ailece sokakta geçirmiştir. Toplum deprem bilincinde olmadığı gibi oturduğu binaya da güvenmiyor”
“BELEDİYELERDE DEPREM BİRİMLERİ KURULMALIDIR”
5.2 büyüklüğündeki depremde can ve mal kaybı olmaması sevindirirken, halen tam olarak deprem şuurunun oluşmamasının kendilerini üzdüğünü ifade eden Tatar, “Adana Büyükşehir Belediyesi ile ilçe belediyelerinde depremle ilgili birimleri yok. Bu konudaki eksikliğin bir an önce giderilmesi gerekmektedir” dedi.
Bir bina satın alınırken maalesef lüks olup olmadığına bakılırken, sağlam olup olmadığına dikkat edilmediğine vurgu yapan Tatar, şunları kaydetti:
“Halbuki bir bina almadan önce deprem yönetmeliklerine göre yapılmış mı? Buranın zemin etütleri yapılmış mı? O bina etüt ve planlara göre yapılmış mı? Bunlara bakmak gerekiyor. Ben buradan halkımıza bu konuda şunları tavsiye etmek istiyorum. Bina alırken penceresinden, kapısından, fayansından ve lüksünden önce, sağlamlık konusuna dikkat etmelerini istiyoruz. Gerisi tercihlere kalmış teferruattır. Son olarak halkımızın bu tür bilimsel verilere dayanmayan haberlere inanmamasını öneriyorum. Ayrıca doğru yere doğru bina yapılırsa deprem gibi doğa olayların meydana getirdiği zararların azalacağı gibi korkulacak bir olay olmaktan çıkacaktır.”