Güncelleme Tarihi:
ADANA,(DHA)- JEOLOJİ Mühendisleri Odası (JMO) Adana Şube Başkanı Mehmet Tatar, BM tarafından 1993 yılından bugüne 22 Mart’ta farkındalık oluşturmak amacıyla kutlanan “Dünya Su Günü” nedeniyle yaptığı açıklamada, “Küresel ısınma, yaşadığımız dünyada hızlı bir şekilde iklim değişikliklerine neden olmaktadır. Bunların başında ve en önemlisi su kaynaklarının giderek azalması ve kuraklık tehlikesi gelmektedir” uyarısında bulundu.
Su potansiyeli hakkında bilgi aktaran JMO Adana Şube Başkanı Dr. Tatar, “Günümüz teknik ve ekonomik şartları içinde tüketilebilecek yerüstü suyu potansiyeli; yurt içindeki akarsulardan 95 milyar m3, komşu ülkelerden yurdumuza gelen akarsulardan 3 milyar m3 olmak üzere yılda ortalama toplam 98 milyar m3`dür. 14 milyar m3 olarak belirlenen yenilenebilir yeraltısuyu potansiyeli ile birlikte ülkemizin tüketilebilir yerüstü ve yeraltısuyu potansiyeli yılda ortalama toplam 112 milyar m3 olmaktadır” dedi.
TÜRKİYE SU AZLIĞI YAŞAYAN ÜLKE KONUMUNDADIR
Türkiye’nin bilinenin aksine “Su azlığı yaşayan ülke” konumunda olduğuna dikkati çeken Mehmet Tatar şöyle konuştu:
“Kişi başına düşen yıllık kullanılabilir su miktarımız yaklaşık 1.500 m3 civarı ile, ülkemiz su azlığı yaşayan bir ülke konumundadır. 2030 yılı için kişi başına düşen kullanılabilir su miktarının 1.000 m3/yıl civarında olacağı ve Avrupa Çevre Ajansı‘nın hazırladığı raporda da 2030 yılında Türkiye‘nin pek çok bölgesinde orta ve yüksek seviyelerde su sıkıntısı yaşanacağına dikkat çekilmektedir. Bu durum, sanıldığının aksine, Türkiye`nin yakın gelecekte ciddi su sorunları ile karşılaşmaya aday bir ülke olduğunu göstermektedir."
ADANA VE ÇEVRESİNDE TATLI SU KAYNAKLARI KİRLİLİK TEHDİDİ ALTINDA
Adana ve çevresinin su kaynaklarının kirlilik tehditi altında olduğunu belirten Tatar şöyle devam etti:
"Berdan, Seyhan ve Ceyhan Nehirlerinin varlığı ve yıllık 500 milyon m³ yeraltısuyu potansiyeli ile en önemli su alanlarından birini oluşturur. Adana ili toplam su kaynakları potansiyeli 15.844 milyon m³ /yıldır. Bölgemizde bol su kaynaklarının olmasına karşın, tatlı su kaynaklarının kirlilik ve diğer nedenlerle tehdit altında olması su kaynaklarının rasyonel kullanımını ve korunmasını zorunlu kılmaktadır. Bu nedenle yürürlükte bulunan Su Kirliliği Kontrol Yönetmeliği ilkelerine titizlikle uyulmalıdır. Özellikle Çatalan Baraj gölünden içme suyu sağlanması nedeniyle baraj çevresindeki koruma alanlarının güvence altına alınması ve yetki boşluğunun giderilmesi gerekmektedir”
FOTOĞRAFLI