Güncelleme Tarihi:
ÖZEL MERSİN SİSTEM CERRAHİ TIP MERKEZİ ORTOPEDİ VE TRAVMATAOLOJİ UZMANI OP.DR. ALİ YILMAZ Ortopedide PRP Uygulamalarında merak edilenlere değindi. Etkili bir yöntem olması, kısa sürede ve kolay hazırlanabilir olması, yüksek seviyeli laboratuvar imkânları gerektirmemesi, ucuz olması gibi nedenlerle diğer biyolojik tedavi şekli olan kök hücre, doku ve genetik mühendisliği gibi biyolojik tedavi yöntemlerine üstünlük sağlamaktadır. Amaç; hastalıklı ya da yaralanmış dokuya vücudun doğal yollardan yeteri kadar ulaştıramadığı doku iyileştirici, hücre yenileyici kan elemanlarını, kişinin kendi kanından alıp dış ortamda ayrıştırarak daha yoğun olarak hazırlayıp hasarlı ya da hastalıklı dokulara uygulamaktır. İyileştirici, hücre yenileyici kan elemanlarından en önemlisi trombosit denilen hücre parçacıklarıdır. Trombositler kanın şekilli elemanlarından biridir. Normal bir insanda her 1 ml kanda 200.000 adet bulunur. Trombositlerin görevi, herhangi bir kanama olduğunda kümelenme yaparak ve pıhtılaşma sistemini uyarıcı maddeler salıp pıhtı oluşturmak ve kanamayı durdurmaktır. Bu görevinin yanı sıra, trombositler bol miktarda büyüme faktörü içerirler ve pıhtılaşma sistemiyle beraber yaralanmış bölgeye büyüme faktörü taşıyıp, salgılayarak doku iyileşmesinde ve onarımında çok önemli rol alırlar. Büyüme faktörleri, vücuttaki bütün dokularda (kas iskelet sistemi, deri, sinir dokusu vs.) bulunan kök hücre ve olgun hücreleri etkileyerek hücrelerin kendilerini yenilemesini, yeni kılcal kan damar ağı oluşmasını, onarım için gerekli doku maddelerinin üretiminin salgılanmasını ve hücrelerin çoğalması gibi bütün onarım sürecini harekete geçiren ve yöneten protein maddelerdir. PRP tedavi yöntemi, bu büyüme faktörü içeren trombositlerin yaralanmış ya da hastalanmış dokulara yoğun bir şekilde enjekte edilerek ya da açık cerrahilerde istenilen cerrahi alana yerleştirilerek o bölgenin yeniden canlanmasını ya da doku onarımın daha yoğun ve hızlı bir şekilde harekete geçmesini sağlamaktadır. Sporcularda yaralanmış kaslara PRP uygulaması yapıldığında iyileşmenin daha hızlı ve spora dönüşün daha erken sürede olduğu gözlenmiştir. Yapılan doku inceleme çalışmalarında, kas yaralanmalarında PRP tedavisi sonrasında, iyileşmenin daha hızlı olmasının yanı sıra iyileşmenin bağ dokusu ile değil de orjinal kas hücreleri ile olduğu gösterilmiştir.
PRP NASIL HAZIRLANIR VE NASIL UYGULANIR?
PRP poliklinik şartlarında yaklaşık 30 dakika gibi kısa bir sürede hazırlanabilir. PRP hazırlama kiti kullanılarak, uygulama alanının boyutu ve hatalığın doğasına göre kişiden 10-60 ml kan alınır. Kan santrifüj cihazı ile ayrıştırılarak istenmeyen diğer hücreler uzaklaştırılır ve 2-7 ml miktarında trombositten zengin serum elde edilir. İşte bu serum içinde normalin 5-10 katı kadar trombosit ve dolayısıyla büyüme faktörü vardır. Serum içindeki hücre çeşitliliği, pıhtılaşma durumu ve trombositleri uyarıcı madde eklenme durumuna göre 4 tip serum elde edilebilir. Hangi tip PRP hazırlanacağı hastalığın ya da yaralanmanın durumuna göre değişir. Hazırlanan trombositten ve dolayısıyla büyüme faktöründen zengin PRP sıvısı ya da jeli hastalıklı ya da yaralanmış dokuya enjekte edilerek ya da açık cerrahilerde istenen doku alanına yerleştirilerek uygulanır. Büyüme faktörlerinin trombositlerden salgılandıktan sonra ömrü çok kısa olduğundan (5-10 dakika) uygulama kısa süre içinde yapılmalıdır. Enjeksiyon, bir kılavuz yöntemine gerek olmadan doğrudan uygulanabilir. Eğer uygulanacak doku derin ise (örneğin; kas yaralanmaları kalça eklemi ve kalça eklemi çevresi kas-tendon sorunları, pubis eklemi vs.) ultrason, MRI işaretleme ve röntgen gibi görüntüleme cihazları kılavuzluğuna ihtiyaç duyulabilir. Bu nedenle uygulamanın hastane şartlarında yapılması gerekmektedir.
PRP İLAÇ MIDIR VE YAN ETKİLERİ VAR MIDIR?
PRP bir ilaç olmayıp biyolojik bir tedavi şeklidir. Yani vücudun kendi doğal büyüme faktörlerini ayrıştırıp daha fazla miktarda hasarlı-bozulmuş dokulara vermektir. Kendi kan elemanları dışında her hangi bir madde içermez. Bu yüzden vücuda yabancı bir madde girişi olmadığından herhangi bir istenmeyen organ ya da doku sorunu olmaz. Kortizon içermez ve dolayısıyla kortizonun bilinen yan etkileri oluşmaz. Her enjeksiyon yönteminde olduğu gibi enjeksiyona bağlı bir miktar ağrı olabilir. En önemli sorun ise özellikle eklem uygulamalarında enfeksiyon riskidir. Bu yüzden uygulamanın hastane şartlarında ve sterilite kurallarına uyarak yapılması gerekir.