Meme Kanserinden Korunmak “Elinizde”
Güncelleme Tarihi:
IHA
Oluşturulma Tarihi: Aralık 07, 2015 10:44
KANSER ERKEN TEŞHİS TARAMA VE EĞİTİM MERKEZİ (KETEM) SORUMLU HEKİMİ DR. NİLGÜN KOCABIYIK.
Kadın kanserleri içinde en sık görülen ve akciğer kanserinden sonra en fazla ölüm nedeni olan meme kanserine karşı farkındalığı artırmak amacıyla, “Meme Kanseri ile Mücadele ve Erken Tanı” semineri düzenlendi.
Adana, Seyhan, Çukurova, Güney, Tepebağ, 5 Ocak Rotary Kulüpleri ile Rönesans Eğitim Vakfı’nın işbirliğiyle Adana Optimum Alışveriş Merkezi’nde gerçekleştirilen seminerde, Kanser Erken Teşhis Tarama ve Eğitim Merkezi (KETEM) Sorumlu Hekimi Dr. Nilgün Kocabıyık, katılımcılara meme kanseri konusunda bilgilendirdi.
Meme kanserinin tedavi edilmesindeki en önemli faktörün, erken tanı olduğunu söyleyen Dr. Nilgün Kocabıyık, erken tanı konulduğunda meme kanserinin tamamen tedavi edilme şansının oldukça yüksek olduğunu belirtti. Memede bulunan her on kitleden sadece ikisinin meme kanseri riski taşıdığını, buna karşın her kitlenin mutlaka meme cerrahisi uzmanı tarafından değerlendirilmesi gerektiğini söyleyen Kocabıyık, "Elle muayenede kitlenin yapısı önemlidir. Sert, sınırları düzensiz, şekil bozukluğu olan, meme cildinde değişikliğine yol açan kitleler, meme kanseri olma olasılığı yüksek oluşumlardır. Böyle bir durumla karşılaşıldığında uzman hekime başvurmanız gerekiyor" diye konuştu.
Toplum da bir başka yanlış düşüncenin de erkekte meme kanseri olmayacağı düşüncesinin olduğunu bildiren Kocabıyık, ailesindeki kadınlarda meme kanseri öyküsü bulunan erkeklerin de risk grubunda bulunduğunu kaydetti.
RİSK FAKTÖRLERİ OLDUKÇA FAZLA
Meme kanserine yakalanma riskini arttırabilecek birçok etken bulunduğunu belirten Dr. Nilgün Kocabıyık, “Bu kanser türünde oldukça fazla risk faktörü tanımlanmıştır. İlk adetini 12 yaşından önce görme veya 55 yaşından sonra menopoza girme, ailede meme kanseri öyküsü, çocuk sahibi olmama ya da ilk çocuğunu 30 yaşından sonra doğurma gibi faktörler riskini artırmaktadır. Yine genetik değişiklikler, özellikle bebeklik veya çocukluk döneminde göğüs bölgesine radyasyon alınması, günde bir kadeh veya daha fazla alkollü içki tüketilmesi gibi birçok durum meme kanseri riskini arttıran faktörler arasındadır” ifadelerini kullandı.
HER KADIN KENDİ MUAYENESİNİ YAPMALI
Her kadının ayda 1 kez kendi kendine meme muayenesi yapması gerektiğini ifade eden Dr. Nilgün Kocabıyık, “Meme muayenesi için memelerin hassas olmadığı, adetin başlangıcından sonraki 6-8’inci günler en uygun zamandır. Menopoz dönemindeki kadınlar her ayın sabit bir günü (her ayın 1’inci ya da 5’inci günü gibi) kendi kendine meme muayenesi yapmalıdır. Kendi kendine meme muayenesi yapan bir kadın kısa süre içerisinde kendi meme dokusunu tanıyacak ve memesinde gelişen bir anormalliği hemen fark edecektir” dedi.
Seminer sonunda Özel Erkan Sağlık Meslek Lisesi öğrencilerine meme kanseri teşhisi konusunda maketle uygulama yaptırıldı.
Adana, Seyhan, Çukurova, Güney, Tepebağ, 5 Ocak Rotary Kulüpleri ile Rönesans Eğitim Vakfı’nın işbirliğiyle Adana Optimum Alışveriş Merkezi’nde gerçekleştirilen seminerde, Kanser Erken Teşhis Tarama ve Eğitim Merkezi (KETEM) Sorumlu Hekimi Dr. Nilgün Kocabıyık, katılımcılara meme kanseri konusunda bilgilendirdi.
Meme kanserinin tedavi edilmesindeki en önemli faktörün, erken tanı olduğunu söyleyen Dr. Nilgün Kocabıyık, erken tanı konulduğunda meme kanserinin tamamen tedavi edilme şansının oldukça yüksek olduğunu belirtti. Memede bulunan her on kitleden sadece ikisinin meme kanseri riski taşıdığını, buna karşın her kitlenin mutlaka meme cerrahisi uzmanı tarafından değerlendirilmesi gerektiğini söyleyen Kocabıyık, "Elle muayenede kitlenin yapısı önemlidir. Sert, sınırları düzensiz, şekil bozukluğu olan, meme cildinde değişikliğine yol açan kitleler, meme kanseri olma olasılığı yüksek oluşumlardır. Böyle bir durumla karşılaşıldığında uzman hekime başvurmanız gerekiyor" diye konuştu.
Toplum da bir başka yanlış düşüncenin de erkekte meme kanseri olmayacağı düşüncesinin olduğunu bildiren Kocabıyık, ailesindeki kadınlarda meme kanseri öyküsü bulunan erkeklerin de risk grubunda bulunduğunu kaydetti.
RİSK FAKTÖRLERİ OLDUKÇA FAZLA
Meme kanserine yakalanma riskini arttırabilecek birçok etken bulunduğunu belirten Dr. Nilgün Kocabıyık, “Bu kanser türünde oldukça fazla risk faktörü tanımlanmıştır. İlk adetini 12 yaşından önce görme veya 55 yaşından sonra menopoza girme, ailede meme kanseri öyküsü, çocuk sahibi olmama ya da ilk çocuğunu 30 yaşından sonra doğurma gibi faktörler riskini artırmaktadır. Yine genetik değişiklikler, özellikle bebeklik veya çocukluk döneminde göğüs bölgesine radyasyon alınması, günde bir kadeh veya daha fazla alkollü içki tüketilmesi gibi birçok durum meme kanseri riskini arttıran faktörler arasındadır” ifadelerini kullandı.
HER KADIN KENDİ MUAYENESİNİ YAPMALI
Her kadının ayda 1 kez kendi kendine meme muayenesi yapması gerektiğini ifade eden Dr. Nilgün Kocabıyık, “Meme muayenesi için memelerin hassas olmadığı, adetin başlangıcından sonraki 6-8’inci günler en uygun zamandır. Menopoz dönemindeki kadınlar her ayın sabit bir günü (her ayın 1’inci ya da 5’inci günü gibi) kendi kendine meme muayenesi yapmalıdır. Kendi kendine meme muayenesi yapan bir kadın kısa süre içerisinde kendi meme dokusunu tanıyacak ve memesinde gelişen bir anormalliği hemen fark edecektir” dedi.
Seminer sonunda Özel Erkan Sağlık Meslek Lisesi öğrencilerine meme kanseri teşhisi konusunda maketle uygulama yaptırıldı.