“Medya Ve Bilinçaltında Sanata Bakış” Konferansı

Adana Medya Gazetesi İmtiyaz Sahibi Taner Talaş, İslam toplumunun bin 400 yıldır halledemediği en önemli sorunun "sanat" konusu olduğunu söyledi. Talaş, “Kesinlikle bu toplum Romanlardan özür dilemelidir. El sanatları, demircilik, sanatsal faaliyetler Romanlar olmazsa kesinlikle günümüze gelemezdi” dedi.
Çukurova Üniversitesi Ramazanoğlu Konağı Kültür Merkezi’nin programlar dizisi, Adana Medya Gazetesi İmtiyaz Sahibi Taner Talaş’ın “Medya ve Bilinçaltında Sanata Bakış” konulu konferansı ile devam ediyor.
Konferansta konuşan Gazeteci Taner Talaş, İslamda resim, heykel ve sanatla ilgili bilgiler paylaştı.
2015 yılında İslam dünyasında ve doğu toplumlarında bir IŞİD gerçeğinin zuhur ettiğini hatırlatan Talaş, "Kabul edelim etmeyelim. Kesinlikle kabul etmiyoruz ama IŞİD kendisini dine dayandıran en büyük terörist örgüt. İngiltere’den Fransa’dan Hollanda’dan sadece İslam dünyasından değil doğudaki tüm toplumlardan karşılık bulmuş bir örgüt. Bu örgüt kendisini İslama dayandırıyor. Bugün biraz açık ve cesur konuşalım bu gerçek İslam hikayelerini bir kenara bırakalım. Biz ne kadar terennüm etsek de gerçek İslam’da bu yok gerçek. İslam’da sanat var, gerçek İslam’da teröristlik barbarlık yok desek de IŞİD’in dayandığı teolojik bir zemin var. IŞİD gittiği yerde bir şey yapıyor. İlk önce yaptığı şey kendince yaptığı şey en başında mantıklıydı kiliseleri yakıyordu. Başka dinlere ait mabetleri yağmalıyordu. Bunu da kabul etmemiz mümkün değil tabi. Tapınakları yağmalıyordu. Manastırları, katedralleri, diğer havraları yakıp yıkıyordu. Daha sonra bir şeye döndü. Suriye olayı patladıktan sonra Suriye’de kendini gösteren IŞİD, baktık İslam eserlerini de yakıyor. Camileri, Müslüman adamların yaptığı yapıtları da yıkmaya başladı ve bunu da islama dayandırdı. Biraz daha geri gittiğimiz zaman Afganistan’da bir Taliban gerçeği var. Talibanlar da Buda heykellerini yıktı” diye konuştu.
Sanatla alakalı fıkıh sitelerinde karşılaştığı soruları dile getiren Talaş, “1400 yıl geçmesine rağmen hala temel sorular başında şunlar geliyor; Resim çizmek caiz midir? Heykel yapmak caiz midir? Resmin hangisi caizdir? Demek ki bunun dayandığı felsefi arka plan var. Bir dini arka plan var. Özellikle uydurma hadisler, sahih hadis de olsa yanlış anlaşılmalar bugün kabul edelim ki İslam toplumlarında sanatsızlığın temelini oluşturmuş durumda. Hadislere baktığımızda şöyle bir şey var; Hz. Muhammed’in resmi yasakladığı, heykeli yasakladığı... Aslında bu çok basit. Hz. Muhammed bir topluma geliyor bu toplumda puta tapıcılık var. Hz. Peygamber nihayetinde diğer peygamberlerin mirasından beslenen insan diğer peygamberlerde ne var bir Musa tecrübesi var. Hz. Musa vahiy almaya Tur Dağına çıkıyor. İsrail oğulları Hz. Musa Tur Dağına çıktıktan sonra buzağıya tapmaya başlıyorlar. Tevratta da var, Kuran’da da geçiyor bu. Doğal olarak Allah böyle bir terbiyeye tabi tutuyor. Musa’ya diyor ki söyle kavmine buzağı kessinler. Orada işi uzatıyorlar. Buzağı nasıl olsun? büyük mü olsun? küçük mü olsun? falan. Ama Allah o buzağıyı onlara kestirtiyor. Orada onun yıkılması lazım. Yani o buzağıya tapmadan insanların vazgeçmesi lazım. Hz. Peygamberde topluma geldiği zaman muazzam bir put tapıcılığı var resime heykele karşı. Hadislere dün de baktım işte Hz. Ayşe’nin bez üzerinde resmini görünce kızıyor. O günle alakalı bu normal bir şey ama kesinlik ifade etmeyen, yoksa bir obje niçin haram olsun” dedi.
Romanların sanata çok şey kattığı söyleyen ve buna örnekler veren Talaş, şunları kaydetti;
“Osmanlı da kemanı Romanlar çalar. Sazı aptallar çalar. Rahmetle anıyorum Neşet Ertaş’ı ölmeden kendisi de anlattı. Her zaman aşağılanmıştır. Kırşehir Çingenesi denmiştir. Gerçekten de kendisi Osmanlıda ötekileştirilen, Alevi toplumlar, Romenler, Çingeneler bu işleri yapmışlardır. Özellikle yaratıcı mesleklere baktığımız zaman el sanatları, hasırcılık hepsini Çingeneler yapar. Aşağıladığımız için müziğe geldiğimiz zaman şeytan işi, Resmi heykeli zaten aklı başında hiçbir Müslüman yapmaz. Ama bunu yapacaksa Roman yapsın. Romanlara baktığımız zaman kesinlikle bu toplum Romanlardan özür dilemelidir. El sanatları, demircilik, sanatsal faaliyetler onlar olmazsa kesinlikle günümüze gelmezdi.”
Hz. Muhammed’in yüzünün gösterildiği bir filmin daha yapılmadığına değinen Gazeteci Talaş, “Hz. Peygamber’in yüzünü gösteren filmi daha yapmadık. Hz. Peygamber niçin resmedilemez? Hz. Ali’yi yapıyor ondan da alevi vatandaşlarımızdan Allah razı olsun özgürlükçü bir tavırları var yoksa yine olmazdı bizde. Ya Musa’yı yapıyorsun, Kanal 7’de her gün Hz. Yusuf’u görmekten usandım ben. Musa’nın Tur Dağı meselesi var şu var bu var. 20 küsür peygamberin hepsinin filmini çeviriyorsun. Hz. Muhammed’i atıyorum Tom Hims niye oynamasın. Yada Müslüman biri oynasın öğreti zaten belirli. Hz. Muhammed peygamberi kötüleyecek bir durumun yok. Olaya bir enformasyon olarak bakıyorum. Hristiyan dünyasında İsa’yı anlatan yüzlerce film vardır. Ha onlarda sınırlar zorlanmıştır. Kötüleyen filmlerde var. Hz. Muhammed’in yüzünün gösterip gösterilmeyeceğini 15 asırdır çözememişsin sen mi dünyayı kurtaracaksın? Diğer peygamberler kıyak mı geçiyorsun? hakaret mi ediyorsun? onu da bilmiyoruz.”
Gazeteci Taner Talaş, konuşmasının sonunda konferansa katılanların sorularını yanıtladı.