Güncelleme Tarihi:
Fatih KARAÇALI- Yusuf BAŞTUĞ- Akif ÖZDEMİR- Çağlar ÖZTÜRK/ ADANA, (DHA)- CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 'Ülkemizi Böldürmeyeceğiz' mitinglerinin ilkini bugün Adana'da gerçekleştirdi. Kılıçdaroğlu, AK Parti'nin dış politikasını eleştirdi, atılan memur ve öğretmenlerin, CHP iktidarında itibarlarının iade edileceğini söyledi. Harp Okullarını, GATA'yı, askeri hastaneleri yeniden açacaklarını belirten Kılıçdaroğlu, "Darbe fırsatçılığı yapıyorlar. Bütün darbelere, tıpkı teröre karşı olduğumuz gibi karşıyız. Kimden nereden gelirse gelsin. Darbe fırsatçılığı yapan, karşı darbe gerçekleştirmek isteyenlere de karşıyız" dedi.
Adana'nın Aladağ İlçesi'nde 12 kişiye mezar olan yurda karanfil bırakan Kemal Kılıçdaroğlu, Uğur Mumcu Meydanı'nda toplanan 90 bin kişiye hitap etti. Türkiye'ye hep birlikte sahip çıkacaklarını belirten Kılıçdaroğlu, "Türkiye hepimizin Türkiye'si hep birlikte sahip çıkacağız. Kışlaya, camiye siyaset sokmayacağız. İbadet yerine siyaset sokarsanız toplumu bölersiniz oysa biz diyoruz ki bütün ibadet yerleri saygı duyacağız. Oralara siyaset sokmayacağız. Cumhuriyetin kurucu değerlerine sahip çıkacağız. Cumhuriyet bizim cumhuriyetimiz ise cumhuriyetimizi kurucu değerlerimize sahip çıkacağız. Kurucu değer cumhuriyeti kuran felsefedir. Bu felsefe hepimizin ortak değeri olmalıdır. Cumhuriyeti kuranlar savaş meydanından geldiler ağır bedel ödediler çocuklarına torunlarına daha güzel bir Türkiye bırakmak için mücadele ettiler.
Bir kişi gelecek 'Benim sayısal çoğunluğum var rejimi değiştireceğim' diyecek. Bu ülkenin temelinde gözyaşı var. Sayısal çoğunluk yoktur, milli irade vardır. Rahmetli İnönü'nü bir sözü var, 'Hadi canım sende' Sen kim oluyorsun da rejimi değiştiriyorsun. Rejimi değiştirmene izin vermeyeceğiz" dedi.
ZULMEDENİN KARŞISINDA SUSAN DİLSİZ ŞEYTANDIR
Yargı bağımsızlığı ve adaletin önemine de değinen Kılıçdaroğlu, "Adalet yüce bir kavramdır. Adalet mülkün temelidir Adaletin olmadığı yerde kadın erkek eşitliği olmaz. Adalet kutup yıldızı gibidir, sabit durur ama bütün dünya etrafında döner. Hukukun üstünlüğü yargı bağımsızlığı siyasete alet edilmemelidir. Yargı bağımsızlığı hukukun üstünlüğü hepimizin üzerinde titremesi gereken kavramlardır. Adalet zulmün emrinde olmamak demektir. Adalet zulme karşı direnmektir. Direnme hakkında söz ediyorum. Zalime ve zulme karşı direnmek hepimizin görevidir. Zulmedenin karşısında susan dilsiz şeytandır. Zalime karşı duracağız insan haklarını ve adaleti savunacağız" diye konuştu.
Devletin akılla yönetildiğini anlatan Kılıçdaroğlu, sözlerine şöyle devam etti:
DEVLET YÖNETİMİNDE LİYAKAT ESAS OLMALI
"Devlet kinle intikam duygusuyla yönetilmez. O nedenle söylüyoruz liyakat, bilgi, tecrübe esastır devlet yönetiminde. Önemli olan liyakat değil Müslümanlıktan diyorlar. Onlar Müslümanlığın da ne olduğunu bilmiyorlar. Çünkü yüce yaratan diyor ki, işi ehline vereceksin. Yani liyakatlı olana vereceksiniz. Bunlar bunu bile bilmiyorlar. Biz neyin ne olduğu çok iyi biliyoruz işi ehline vermenin ne kadar önemli olduğunu çok iyi biliyoruz. Türkiye hepimizin Türkiye'si ise devlet yönetiminde onun bunun adamı değil, şu cemaatin bu cemaatin adamı değil, devlet yönetiminde liyakat esas alınmalıdır. İşi bilene ehliyeti olana devlet teslim edilmeli."
OHAL ELEŞTİRİSİ
OHAL uygulamalarını da eleştiren Kılıçdaroğlu şöyle konuştu:
"Uygulamaları görüyorsunuz binlerce öğretmenin işine son verildi, binlerce öğretmen açığa alındı. Gencecik çocuklar kapının önüne kondu. Bütün öğretmen, memur kardeşlerime söylüyorum CHP iktidarında hepinizi itibarı iade edilecek. Öğretmenler başımız tacıdır. Zulme karşı duracağız, hukuksuzluğa da karşı çıkacağız. 15 Temmuz gecesi 2 askeri lise öğrencisi ile 1 asker linç edildi. Linç edilen askerlerin ne günahı vardı. Bunlar emir kulu. Sen komutanı yargılamıyorsun da erden neden hesap soruyorsun. Komutan emir verir herkes emre uyar. Emre uydu diye kişiyi linç edeceksin, komutanın sırtını sıvazlayacaksın. Linç edilen askerin hesabını soracağım. Darbe fırsatçılığı yapıyorlar. Bütün darbelere, tıpkı teröre karşı olduğumuz gibi karşıyız. Kimden nereden gelirse gelsin. Darbe fırsatçılığı yapan, karşı darbe gerçekleştirmek isteyenlere de karşıyız. Darbe fırsatçılığı yapıp askeri liseleri kapatıp, GATA'yı, Harp Okullarını kapatacağım derseniz orada dur deriz. Sözüm söz Peygamber ocağındaki emir komuta zinciri yeniden kuracağız. Harp Okullarını, GATA'yı, askeri hastaneleri yeniden açacağız. Elbette yanlış yapanları ayıklamalı. Ama yanlış yaptı diye 100-150 yıllık kurumları kapatamazsanız. Bu adamları oralara kim yerleştirdi, bu soruyu kendilerine sormak lazım. Bu adamlara yetkili kim verdi, bu adamları kim ellerinin üstünde tuttu. Kim kalktı söyledi 'Ne istediniz de vermedik' dedi. Onlar ne istediler de siz verdiniz. Türkiye'yi sattınız, şimdi faturayı gariban vatandaşa kesiyorlar. Buna izin veremeyeceğiz. Liyakatin olmadığı yerlerde dikta yönetimi vardır."
TIPIŞ TIPIŞ ANAYASAYA UYACAKSIN
"Hukunun üstünlüğü yok üstünlerin hukuku var, baskıncıların hukuku var" diyen Kılıçdaroğlu şöyle devam etti:
"Ben anayasayı dinlemem' diyor. Anayasa Mahkemesi'ne itibar etmem saygı duymam' diyor. 'Madem anayasaya uymuyorsun o zaman senin için anayasayı sana uyduralım' diyorlar. Ne demek bu. Yüzde 92 ile kabul edilen bir Anayasaya uymam diyor. Sen bu anayasa uymuyorsan vatandaşlar niye hapiste. Onlara gelince yasa var, sana gelince yok. CHP iktidarında sen de tıpış tıpış Anayasa uyacaksın, o anayasanın gereğini yerine getireceksin. Din ve vicdan özgürlüğü, Türkiye hepimizin inançlarımız farklı olabilir. Kim nasıl neye inanıyorsa inansın hepimiz buna uymak zorundayız. Samimi Müslümanlara sesliyorum. Senin inancı benim başımın üstündedir. Senin sağ duyun benim başımın üstündedir. Senin inancını siyasete alet edene prim verme. Senin inancını siyasete alet eden bu ülkeye en büyük kötülüğü yapandır. Eğer sen inancını yerine getirirken bir engelle karşılaşırsan gel kardeşim, ya da beni çağır ben geleceğim ayağına. İnancını özgürce yerine getir diye seninle birlikte mücadele edeceğim."
MEDYANIN YÜZDE 90'I HÜKÜMETİN KONTROLÜNDE
Dünyanın en çok gazetecisi tutuklu olan ülkenin Türkiye olduğunu da vurgulayan Kılıçdaroğlu, "Bugün medyanın yüzde 90'ı hükümetin kontrolündedir. Televizyonlara bakıyorsun, tek bir ağızdan konuşuyorlar. Çünkü onlara oraya çıkartanlar hükümetin yanlılarıdır. CHP iktidarında medya özgürlüğünü sağlayacağız. Bugün 146 gazeteci hapiste. Dünyada en çok gazetecisi hapiste olan ülke Türkiye, bu bizim ağırımıza gidiyoruz. Hapiste gazeteci olmadığı, medya özgürlüğü olduğu bir Türkiye'yi hep birlikte savunacağız"dedi. Kılıçdaroğlu sözlerine hapisteki gazetecilerin isimlerini de sayarak devam etti.
KOLTUĞUNA SAHİP ÇIKAMAYAN ÜLKESİNE SAHİP ÇIKAMAZ
Türkiye'nin dış politikasını da eleştiren Kılıçdaroğlu şu değerlendirmeyi yaptı:
"Dış politika bir kişiye, bir partinin siyasi çıkarlarına teslim edilemez. Dış politika milli olması lazım ortak akıl olması lazım. Suriye'ye girdiler yanlış yapıyorsunuz, Müslüman kanı akıtıyorsunuz yanlış yapıyorsunuz dedik. Mısır'da Kaddafi arkadan hançerlenirken, yanlış yapıyorsunuz dedik. Rusya, İran, Irak ile kavga ettiler. En son AB ile kavga ettiler. Koskoca Türkiye'yi, Mustafa Kemal ve arkadaşlarının kurduğu Türkiye'yi Ortadoğu'nun şamar oğlanına döndürdüler. Benim ağırıma gidiyor. Ama onlarda onur varsa, onlarda insanlık varsa, onlarda akıl varsa, onların da zoruna gitmesi lazım. Ama yok yapmıyorlar. Suriye'ye girdik askerlerimiz şehit oldu. Kim vurduya gitti, kimin vurduğu belli değil. Bir hükümet var, kimin vurduğu belli değil. Türkiye'de bizim başımıza hiç böyle bir şey gelmedi. Türkiye ilk kez dış politikada tarihin en derin hezimetini yaşıyor, böyle bir şey hiç olmadı. Hiç bir sorumluluğu olmayan kişi konuşuyor. Binali Bey, çıkıp söylemiyor. 'Ya Sayın Cumhurbaşkanı bu ülkenin başbakanı benim sen değilsin. Sen Dışişleri Bakanı değilsin, ya izin ver de konuşalım.' diyor mu diyemiyor. Diyemiyor demokrasiye inanmadığı için bunu diyemiyor, aklını kiraya verdiği için bunu söyleyemiyor. Koltuğuna sahip çıkamayan ülkesine sahip çıkamaz. 'Esed'in hükümdarlığına son vermek için oraya gittik' diyor. MKG toplantı kendisini başkanı olduğu MKG, 'Biz terörü önlemek için girdik' dediler. Putin, sen çıkıp konuşacaksın tükürdüğünü yalayacaksın, yoksa ben buna izin vermem dedi. Ayar çekti, sonra çıkıp dedi ki 'Fırat Kalkanının hedefi herhangi bir ülke veya kişi değil. Kardeşim Esed diyecek de daha zamanı var."
FOTOĞRAFLI