IHA
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 20, 2015 11:39
ADINA ÖZGÜRLÜK VE EŞİTLİK DERNEĞİ BAŞKANI AV. ÜLKÜ TOLUNAY, 7 HAZİRAN 2015’TEKİ GENEL SEÇİMLERİN ARDINDAN OLUŞACAK TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ’NDEN BEKLENTİLERİNİ AÇIKLADI.
Kadına Özgürlük ve Eşitlik Derneği Başkanı Av. Ülkü Tolunay, 7 Haziran 2015’teki genel seçimlerin ardından oluşacak Türkiye Büyük Millet Meclisi’nden (TBMM) beklentilerini açıkladı.
Yönetim Kurulu Toplantısı’nın ardından görüşlerini açıklayan Av. Ülkü Tolunay, son 13 yılda kadına yönelik şiddetin ve kadın cinayetlerinin giderek arttığına dikkati çekti. Kadının eğitimden, iş yaşamından, toplumsal yaşamdan uzaklaştırılarak eve kapatılmaya yönelik söylemlere maruz kaldığını dile getiren Tolunay, “Kadının en doğal haliyle gülüşü ve hamileliği bahane edilerek ötekileştirildiği bir süreç yaşadık” diye konuştu.
DUYARLILIK ÇAĞRISI
İşsizliği önlemenin yolunu kadını eve hapsetmekte bulan anlayışın ekonomik ve sosyal alanda kadın-erkek eşitliğine darbe vurduğunu kaydeden Tolunay, “Son yıllarda maalesef kadın ve kadın hakları hep geri plana itildi. Kadınlar olarak bu tür uygulamalara karşı çıktık ve çıkmaya devam edeceğiz. Unutulmasın ki bu ülkenin oylarının yarısı kadınların oyudur. Tüm partileri ve adayları kadın hakları konusunda duyarlı olmaya davet ediyoruz” dedi.
"TAKİPTEYİZ" UYARISI
Duyarlılığın sadece kağıt üzerinde kalmaması, gerek meclis organları gerekse hükümet organlarının oluşumunda cins eşitliğinin hayata geçirilmesi konusuna özel önem verilmesini beklediklerini ifade eden Tolunay, şunları söyledi:
“Ayrıca ülkemizin de imzalamış olduğu İstanbul Sözleşmesi gereğince toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması konusunda yeni yasal düzenlemeler yapılmalı, yeni kurumlar oluşturulmalı ve tüm kamu görevlileri toplumsal cinsiyet eğitiminden geçirilerek, Milli Eğitim müfredatı yeniden yapılandırılmalıdır. Bu seçimde ve sonrasında ‘Kadına Özgürlük ve Eşitlik Derneği’ olarak gözlemcilik yapacağız. Tüm partiler toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda sınav verecek. Yaptıkları ve özellikle de yapmadıkları konusunda takipçileri olacak ve kadının hak ettiği eşit hak ve yetkileri kazanıncaya kadar da takibi bırakmayacağız.”