“Herşeye Rağmen Kadın Olmak” Konuşuldu

Adana Dişhekimleri Odası’nca (ADO) 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla “Herşeye Rağmen Kadın Olmak” semineri düzenlendi.
Moderatörlüğünü Müjde Doğan’ın yaptığı Adana Seyhan Oteli’nde gerçekleştirilen seminere ÇÜ Farmakoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fazilet Aksu, Günep Grup Yönetim Kurulu Üyesi Emine Nargile, Reklam ve PR Ajans Sahibi Efsun Tekyeten konuşmacı olarak katıldı.
Seminere katılan kadın dişhekimi ve davetlilere ayna hediye ederek “Hoş geldiniz” diyerek kapıda karşılayan Adana Dişhekimleri Odası Başkanı Dt. Fatih Güler, yaptığı açış konuşmasında, “Osmanlı döneminde kadınlara ayna hediye etmek ’sana senden daha değerli bir hediye bulmadım’ anlamına geliyormuş. Yönetim kurulu olarak sizleri seminerimize çiçeklerle davet ettik, aynalarla karşılıyoruz. Son günlerde kadına şiddet giderek artmaktadır. Kadına şiddet uygulayanlara verilecek cezalar arttırılarak, caydırıcı olunmalıdır” diye konuştu.
“BORCA ORTAK OLDUM”
İş hayatında kadın olmanın zorluklarını anlatan Günep Grup Yönetim Kurulu Üyesi ve Günep A.Ş. Genel Müdürü Emine Nargile, “Çok hayal kurdum. Hedeflediğim noktaya gelmek için hep risk aldım. İlk ortaklık teklifi aldığımda çok şaşırmıştım. Param yoktu, pulum yoktu. “Neye ortak olacağım” dedim. “Borca ortak olacaksın” cevabı aldım. İş hayatında her yol asfalt değil. Yüreğimin sesini dinledim. Her zaman dürüst oldum. Çok çalıştım. Hep çalıştım. Temsil ettiğim markaları ile tüketicilere konforlu, kaliteli, günün modası olan, rahat ve ergonomisi yüksek ürünlerle buluşturdum. Takdir görmediğim zamanlarda oldu ama başardım” şeklinde konuştu.
YALAKALIK MI, İLETİŞİM Mİ?"
Çok yoğun bir iş yaşamı içerisinde Sivil Toplum Kuruluşlarında da görev yapmanın yaşamını renklendirdiğini söyleyen Reklam ve PR Ajans sahibi Efsun Tekyeten, “Ben girişimciliğimi annemden almışım. Benim imkanım annemde olsaydı. Bu otele gelse ortak olur çıkardı. Çok büyük cesareti var. Babam içki içerdi ben de “Baba sana meze hazırlayım mı? derdim. Ertesi gün en pahalısından elbisemi alırdı. Yıllar sonra bunun iyi iletişim olduğunu söylediğimde abim “Hayır, yalakalık yapıyorsun” derdi. Medya sektörüne girdim. İyi iletişimci oldum. Önce radyo sahibi oldum. Sonra ajansımı kurdum. Benim şirketim oldu. Arabam oldu. Evim oldu. Ama bankada hiç param olmadı. Hep ne yapabilirim? Nereye yatırım yapabilirim onu düşündüm. Evet, STK’lara zaman ayırıyorum. Adana’da dernek başkanlığı yaptığım gibi güçlü derneklerde yönetim kurulu üyeliği de yapıyorum. STK’da insan kazanıyorum. Hayatım bir yarış pisti gibi, işlerimle yarışıyorum. İşimi çok seviyor ve profesyonelce yapıyorum. Programlı yaşıyorum. Her gün kendimi yeniliyorum. Bir gün Sezen Aksu, bir gün Neşet Ertaş oluyorum. Her gün farklı bir modla uyanıyorum. Sürekli müzik dinliyorum. Sizlerde muayenehanelere kapanmayın. Dışarıda çok renkli yaşam var. STK’lara dahil olun. Mutlu olacağınız materyal sayısını arttırın” dedi.
“KADIN ŞİDDETİN EN KÖTÜ BİÇİMİNE UĞRUYOR"
ÇÜ Farmakoloji Ana Bilim dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fazilet Aksu ise ’Severseniz her işin üstesinden gelirsiniz" diyerek başladığı konuşmasında, “Bildiğiniz gibi şiddetin en kötü biçimine uğrayan kadınlardır. Biz kadınlar ömrümüzü bu mücadeleye adamamız gerekir. Kadın derneklerimiz yeterince var. Çeşitlilik yaratarak bu derneklere destek olunmalı. Ben öncelikle anneyim. Öğretim Üyesiyim, araştırmacıyım. Sivil toplumcuyum. Adana Sokak Çocukları Derneğinde görev aldım. 20 yıl çocuklarla beraber kaldım. Benim mentorüm Türkan Saylan oldu. Onu örnek aldım. Türkan Saylan’ın Türkiye’de yaptığını ben Adana’da yapmaya çalıştım.” Bir Mumda Sen Yak” sloganı benim de sloganım olmuştur. Bir çocuğu kurtarsak kardır diye düşünüyorum. Suriyelilerden bahsetmek istiyorum. Savaşlardan en çok etkilenen kadın ve çocuklardır. Dernek çalışmalarımızın içerisine Suriyeli çocukları da dahil etmek istiyoruz. Kadınlara ve çocuklara mutlaka destek olunmalı, hepsinin yardıma ihtiyacı var” ifadelerini kullandı.
ADO Başkanı Fatih Güler tarafından konuşmacılara teşekkür plaketi vermesinin ardından ikramlara geçildi.