Hayvancılık Zor Günler Yaşıyor
Güncelleme Tarihi:
IHA
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 09, 2015 11:08
YÜREĞİR ZİRAAT ODASI MECLİS ÜYESİ CABBAR AKGÜL, TARIM ÜLKESİ TÜRKİYE’DE HAYVANCILIĞIN ZOR GÜNLER YAŞADIĞINI SÖYLEDİ.
Yüreğir Ziraat Odası Meclis Üyesi Cabbar Akgül, tarım ülkesi Türkiye’de hayvancılığın zor günler yaşadığını belirterek, “Yem pahalı, süt para etmiyor. Girdi maliyetleri sürekli tırmanırken elde edilen gelir azalıyor, hatta maliyeti kurtarmıyor” dedi.
Türkiye’de özellikle kırsal kalkınmada hayvancılığın gelişiminin büyük önem taşıdığını belirten Akgül, “Hayvancılık gerek ulusal, gerekse bölgesel kalkınmada önemli iktisadi fonksiyonlara sahiptir. Bu sektör, kırsal kesimde gizliği işsizliği önler. Sanayi ve hizmet sektörüne istihdam yaratır. Bunların yanı sıra halkın yeterli ve dengeli beslenmesini sağlama gibi işlevleri de olan hayvancılığın sorunlarının çözümlenmesi ülke ekonomisi açısından büyük önem taşımaktadır” diye konuştu.
Yaklaşık 20 yılı aşkın süredir hayvancılıkla uğraştığını anlatan Cabbar Akgül, köylerdeki hayvan varlının sürekli azaldığını belirterek, böyle devam ettiği sürece bugün marketlerde kilosu 2.50-3.00 TL arasında olan sütün daha pahalıya içileceğini söyledi.
Akgül, kırsaldan kentlere göçün ve bunun neden olduğu olumsuzlukların giderilmesinde hayvancılık desteğinin önem arz ettiğini belirterek, “Bugüne kadar aile işletmeciliği ile hayvancılık yapanlar, bu hayvanlarını satarak kentlere akın ediyorlar. Oysa bu insanların karınları yaşadıkları yerlerde doymalı” dedi.
HAYVANCILIĞIN BAŞLICA SORUNLARI
Hayvancılığın önündeki en büyük sorunun girdi maliyetlerindeki artış olduğuna dikkati çeken Cabbar Akgül, şunları kaydetti:
“Meralarımız yok. Bir hayvan günde 8 kilogram yem tüketiyor. Yem fiyatları sürekli yükselirken, süt para etmiyor. Hayvan varlığı kayıt sistemi sağlıklı çalışmıyor. Kayıt olmadığında da devlet desteklerinden faydalanılmıyor. Bir örneği kendi çiftliğimden vermek istiyorum. Ben de 200 baş hayvan var, bunların ancak 30’unun kaydı çıkıyor. Bendeki hayvan bir başka köyde görünüyor. Söylediğimizde ise ‘gidi kaydını alın’ deniyor. Bizim köyde eskiden 600-700 tane sağılan inek vardı şimdi sadece bende var. Ayrıca sağım giderleri de yüksek. Sağım ünitesi kurmak çok maliyetli. Bu şartlarda köylüler hayvan varlıklarını birer ikişer sürekli elden çıkarıyorlar.”
Akgül, daha önce veterinerler tarafından takılan küpeleme yetkisinin şimdi Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği’ne verildiğini belirterek, “Birlik aracılığıyla yapılan küpeleme ise hayvan başına 10 TL. Neden artık veterinerler yapamıyor? Bunu da anlayabilmiş değiliz” dedi.
Küpesi olmayan hayvan için kesilen ceza miktarının ise 670 TL olduğunu belirten Akgül, bu sorunun da giderilerek, eskisi gibi veterinerler tarafından yapılması gerektiğini kaydetti.
Türkiye’de özellikle kırsal kalkınmada hayvancılığın gelişiminin büyük önem taşıdığını belirten Akgül, “Hayvancılık gerek ulusal, gerekse bölgesel kalkınmada önemli iktisadi fonksiyonlara sahiptir. Bu sektör, kırsal kesimde gizliği işsizliği önler. Sanayi ve hizmet sektörüne istihdam yaratır. Bunların yanı sıra halkın yeterli ve dengeli beslenmesini sağlama gibi işlevleri de olan hayvancılığın sorunlarının çözümlenmesi ülke ekonomisi açısından büyük önem taşımaktadır” diye konuştu.
Yaklaşık 20 yılı aşkın süredir hayvancılıkla uğraştığını anlatan Cabbar Akgül, köylerdeki hayvan varlının sürekli azaldığını belirterek, böyle devam ettiği sürece bugün marketlerde kilosu 2.50-3.00 TL arasında olan sütün daha pahalıya içileceğini söyledi.
Akgül, kırsaldan kentlere göçün ve bunun neden olduğu olumsuzlukların giderilmesinde hayvancılık desteğinin önem arz ettiğini belirterek, “Bugüne kadar aile işletmeciliği ile hayvancılık yapanlar, bu hayvanlarını satarak kentlere akın ediyorlar. Oysa bu insanların karınları yaşadıkları yerlerde doymalı” dedi.
HAYVANCILIĞIN BAŞLICA SORUNLARI
Hayvancılığın önündeki en büyük sorunun girdi maliyetlerindeki artış olduğuna dikkati çeken Cabbar Akgül, şunları kaydetti:
“Meralarımız yok. Bir hayvan günde 8 kilogram yem tüketiyor. Yem fiyatları sürekli yükselirken, süt para etmiyor. Hayvan varlığı kayıt sistemi sağlıklı çalışmıyor. Kayıt olmadığında da devlet desteklerinden faydalanılmıyor. Bir örneği kendi çiftliğimden vermek istiyorum. Ben de 200 baş hayvan var, bunların ancak 30’unun kaydı çıkıyor. Bendeki hayvan bir başka köyde görünüyor. Söylediğimizde ise ‘gidi kaydını alın’ deniyor. Bizim köyde eskiden 600-700 tane sağılan inek vardı şimdi sadece bende var. Ayrıca sağım giderleri de yüksek. Sağım ünitesi kurmak çok maliyetli. Bu şartlarda köylüler hayvan varlıklarını birer ikişer sürekli elden çıkarıyorlar.”
Akgül, daha önce veterinerler tarafından takılan küpeleme yetkisinin şimdi Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği’ne verildiğini belirterek, “Birlik aracılığıyla yapılan küpeleme ise hayvan başına 10 TL. Neden artık veterinerler yapamıyor? Bunu da anlayabilmiş değiliz” dedi.
Küpesi olmayan hayvan için kesilen ceza miktarının ise 670 TL olduğunu belirten Akgül, bu sorunun da giderilerek, eskisi gibi veterinerler tarafından yapılması gerektiğini kaydetti.