Hak-İş Genel Başkanı Arslan:

ADANA (AA) - Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan, "Asgari Ücret Tespit Komisyonu toplantısını ben Hak İş Başkanı olarak televizyonlardan duyuyorum. Ama benim üyelerimin de ücretini belirliyorlar. Bu komisyonun yapısından sağlıklı bir asgari ücretin çıkmayacağını görmemiz gerekiyor" dedi.

Arslan, Hizmet-İş Sendikası Adana Şubesi 5. Olağan Genel Kurulunda, sendikalarının taşeron işçilerin örgütlenmesinde büyük emeği ve hamlesi olduğunu söyledi.

Taşeron işçilerin sosyal haklardan, ücretlerini zamanında almaya kadar birçok sorunla karşılaştığını ifade eden Arslan, aynı zamanda bazı firmaların da işçilerden geriye para aldıklarını kaydetti.

Arslan, şunları söyledi:

"Bizim yaptığımız bir taşeron araştırması var. Taşeron işçilerin yüzde 15'i, asgari ücretin altında ücret aldığını söylüyor. Anlayamadık biz önce. 'Çalıştıramaz' dedik. Nasıl olur? Evet, kağıt üzerinde bankaya parası yatıyor, sonra o taşeron işçilerin bir bölümü, o paranın bir bölümünü taşeron firmaya götürüp geri ödüyor. İnanın bu kadar alçakça, bu kadar haince planlar yapan firmalar var. İşte bunlarla mücadele etmenin yolu sendikacılıktan geçiyor."

- Asgari Ücret

Arslan, asgari ücretin, çağdaş bir Türkiye'de yaşayacak bir ücreti belirlemenin yolunun Türkiye'nin çalışanların gerçeklerini dikkate alarak, objektif kriterlerle hareket etmekten geçtiğini belirtti

Asgari Ücret Tespit Komisyonu'nun yapısının problemli olduğunu öne süren Arslan, şunları söyledi:

"Komisyonda üye konfederasyon, diğerlerini çağırarak 'Biz gidiyoruz ama siz ne düşünüyorsunuz? Önerileriniz var mı?' böyle bir soru sorup bizi bir araya getirse. Yasal bir engel var mı? Yok. Yapıyorlar mı? Hayır. Haber veriyorlar mı? Hayır. Asgari Ücret Tespit Komisyonu toplantısını ben Hak İş Başkanı olarak televizyonlardan duyuyorum. Ama benim üyelerimin de ücretini belirliyorlar. Bu komisyonun yapısından sağlıklı bir asgari ücretin çıkmayacağını görmemiz gerekiyor."

Arslan, asgari ücretin işveren ve hükümet temsilcileri tarafından el ele kol kola gelerek belirlendiğini, diğerlerinin sadece muhalefet şerhi koyduklarını belirtti.

Ülkede asgari şartlarda yaşayacak, bir kişilik değil en az 4 kişilik bir ailenin asgari ücretinin belirlenmesini istediklerini, bu insanların insanca yaşayabileceği bir ücreti sosyal yardımlarla değil asgari ücretle verilmesi gerektiğine işaret eden Arslan, "Ülkenin kaynakları bence daha yüksek bir asgari ücreti ödemeye yeterli. Sorun kamunun kaynakları ile ilgili değil sorun özel sektörde. Özel sektör bölgesel asgari ücret istiyor. 'Hakkari'de asgari ücret daha düşük olmalı İstanbul'a göre' diyor. Neden? Daha az ücretle daha fazla çalıştırmak istiyorlar" dedi.

- Özel sektörün işçiye bakışı

Arslan, asgari ücrette vergi indirimi konusunda işverenlerle aynı fikirde olduklarını ancak işverenlerin imkan olsa bu asgari ücretin yarısına bile işçi çalıştırmak istediklerini kaydetti.

"İşverenleri doyurmak da mümkün olmuyor. Ne verirsen kabullenmiyorlar daha çok, daha fazla... " diyen Arslan, şunları söyledi:

"12 yıllık AK Parti döneminde Türkiye işverenleri belki Cumhuriyet tarihi boyunca kazanmadıklarını kazandılar ama hepsini dinleyin yine ağlıyorlar. Sürekli ağlıyorlar. Bu anlayış da tehlikeli. Bizim işverenlerimiz de gerçekten çalıştırdıkları insanları insan olarak görmeliler. Maraba görüyor bunlar. Ücretli köle görüyorlar. Onların haklarını, hukuklarını, onları, maalesef gözetmiyorlar. Beğenmiyorsa 'Gitsin, atın, başkası var kapıda' diyor. Bu zihniyetle de mücadele etmemiz gerekiyor."

Arslan, taşeron işçilerin sendikalaşması önünde engeller kalkarken özel sektörde böyle bir girişim olması halinde işçinin işten atıldığını, bu kişileri de sendikalı yapmanın boyunlarının borcu olduğunu kaydetti.

Arslan, konuşmasında şube kadın komitesi başkanı aynı zamanda bir belediyede görevli Güler Gül'ün belediye başkanının değişmesinin ardından görev yerinin değiştirilerek temizlik işinde görevlendirilmesine rağmen durumu kabul edip işini en iyi derecede yapmaya devam etmesi, şikayet etmemesi nedeniyle tebrik etti, vazo hediye etti.

Öte yandan Arslan'ın konuşmasının ardından bir devlet hastanesinde taşeron olarak çalıştığı öğrenilen engelli Fatih Öztürk, Arslan'ın yanına giderek kazağını çıkartıp sırtındaki kamburu göstermek istedi. Öztürk, iş hayatında sorunlar yaşandığını ancak sendikanın kendisiyle ilgilenmediğini öne sürdü. Arslan, programın ardından Öztürk ile salon dışında görüşerek taleplerini dinledi.