Güncelleme Tarihi:
Salih ÜÇTEPE/ ADANA, (DHA)- ADANA'da Fethullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) ile ilgili başlatılan soruşturmalar kapsamında kapatılan Kanuni Üniversitesi'nin Genel Sekreteri Mahmut Açıl ile Burç Okulları'nda öğretmen Uğur Dündar ilk kez hakim karşısına çıktı.
15 Temmuz'daki darbe girişiminin ardından Adana Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yürüttüğü soruşturma çerçevesinde Mahmut Açıl ve Uğur Dündar'ın da evlerinde arama yapıldı. Açıl'ın evinde Fethullah Gülen'in kitapları ve çok sayıda örgütsel doküman ele geçirildi, cep telefonları ve hafıza kartlarına da el konuldu. Açıl ve Dündar, terör örgütü üyeliği suçlamasıyla tutuklandı. Soruşturma sonrası hazırlanan iddianamede, Açıl ve Dündar'ın örgüt içi haberleşmede kullanılan 'bylock' programını bulundurdukları belirtildi. Şüpheliler, hakkında terör örgütü üyeliğinden 15'er yıla kadar hapis cezası istemiyle 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı.
'MAAŞ İÇİN GİRDİM'
Uğur Dündar ile Mahmut Açıl, bugün 2'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde SEGBİS sistemi ile görüntülü olarak ilk kez hakim karşısına çıktı. Suçlamayı kabul etmeyen Dündar, 2014'te çok sayıda okula iş başvurusunda bulunduğunu söyleyip, kendini şöyle savundu:
"Burç Okulları bana bin 500 lira maaş ve sigorta teklif etti. Birçok okul sigorta bile yapmayı istemiyordu. Teklif iyi olduğu için Fen Bilgisi öğretmeni olarak işe başladım. Maaşımız Bank Asya'ya yatıyordu. Okulda bulunduğum süre boyunca herhangi bir toplantıya çağırılmadım. Böyle bir toplantı yapılmışsa da benim haberim yoktur. Maaşımdan himmet ya da kurban yardımı gibi bir para ödemedim. Bunla ilgili de bir teklif yapılmadı. 'ByLock' kullanıcısı olduğum iddia ediliyor. Ancak ben bu programı telefonuma kurmadım ve kullanmadım. Telefonum incelendiğinde böyle bir programın olmadığı görülecektir."
'İŞSİZ KALDIĞIM İÇİN KABUL ETTİM'
Kanuni Üniversitesi'nde genel sekreter olmadan önce Zirve Üniversitesi'nde öğretim görevlisi olarak çalıştığını anlatan Mahmut Açıl ise savunmasında şunları dedi:
"Zirve Üniversitesi'nde Türk Dili ve Edebiyatı derslerine giriyordum. Bu dersler internet üzerinden yayınlanmaya başladığı için üniversitede öğretim üyeliği fazlası olunca işsiz kaldım. Daha sonra Adana'da açılması planlanan Kanuni Üniversitesi'nden iş teklifi aldım ve genel sekreter olarak çalışmaya başladım. Akademisyenlik kariyerim boyunca 4-5 adet kitap yazdım. Bunlar benim referanslarımdır. Buraya girmek için kimseden aracılık istemedim. Bu okulun öğrencisi yoktu, sadece 5-6 personel görev yapıyordu. Evimde yaklaşık 2 bin 500 adet kitap vardır. Evimden çıkan Sızıntı Dergisi 90'lı yıllara aittir ve bir sarraftan satın almıştım. Ben 'ByLock' programını kurmadım, kullanmadım. Ne olduğunu da emniyette ve basında öğrendim. Suçlamaları kabul etmiyorum."
Sanıkların tahliye istemini reddeden mahkeme heyeti, duruşmayı erteledi.
FOTOĞRAFLI