Güncelleme Tarihi:
ADANA, (DHA)- ÇUKUROVA Üniversitesi (ÇÜ) Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi'nde akut lösemi (kan kanseri) ile mücadele eden 19 yaşındaki Osman Aslan'a Kemik İliği Nakli yapıldı. Nakil sonrası hastada kanseri tekrar tetikleyecek az sayıda hücre kalınca akıllı ilaç adı verilen tedavi uygulandı 1 kürlük bir tedaviden sonra hasta tam sağlığına kavuştu.
ÇÜ Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi Kemik İliği Nakli ve Hemaferez Ünitesi Medikal Direktörü Prof. Dr. Birol Güvenç, Uzman Dr. Derya Dinçyürek ile birlikte Osman Aslan'a yapılan nakil sonrası rezidüel denilen az miktarda kanser hücresine rastlanıldığını, bu rezidüel hücrelerin kanseri tekrar başlatma olasılığı son derece yüksek olduğunu söyledi. Güvenç, hastaya, normal kan hücrelerine zarar vermeden bu sadece kanser hücreleri tarafından üretilen CD3 ve CD 19 isimli yüzey işaretleyicilerine yönelik çift etkili olarak isimlendirilen, kimerik antijen reseptörü (CAR) olan Blinatumab isimli akıllı ilaç tedavisi planlandığını, 1 kürlük bir tedaviden sonra hasta tam sağlığına kavuştuğunu anlattı. Güvenç, Osman Aslan'ın şu anda ikinci kür ilacını aldığını da dile getirdi.
BAŞKA HASTALARA DA UYGULAMAYA BAŞLIYORUZ
Başka bir hastaya aynı tedavinin çok yakın zamanda başlanacağını söyleyen Birol Güvenç, kliniklerinde belirli şartları taşıyan hastalarda Sağlık Bakanlığı onanıyla akut myeloid lösemide de akıllı ilaç kullanımına geçildiğini geleceğin, akıllı ilaçlar ve artık bundan sonrada vücudun kendi savunma hücrelerini kullanan akıllı hücreler tarafından şekillendirileceğini anlattı.
Güvenç, "Yıllarca kanser tedavisinin temelleri ameliyat, kemoterapi ve radyasyon tedavisiydi. Son 20 yılda ise kanser hücrelerde görülen özel moleküler değişiklikler üzerine ağırlık verilerek kanser hücrelerini hedef alan ilaçlar daha geniş bir tanımla hedefe yönelik tedaviler denilen tedaviler birçok kanser türü için standart tedaviler olarak yerlerini sağlamlaştırdılar. Ancak son birkaç yıldır, bir hastanın bağışıklık sisteminin tümörlere saldırma gücünü belirleyen ve güçlendiren immünoterapi yaklaşımları, kanser tedavisinin en güçlü silahı olarak ortaya çıktılar. Bu yaklaşımın esasını kanser tedavisinde hastaların kendi immün hücrelerini toplamak ve kullanmak yatmaktadır. Birkaç kaç çeşidi vardır ancak bugüne kadar, bu yöntemlerden en çok öne çıkanı CAR ve CAR T-hücresi tedavisidir. CAR retaikte kullanılırken CAR-T büyük adımlarla ilerlemektedir"dedi.
LÖSEMİLİ HASTALARDA TEDAVİYLE YAŞAM SÜRESİ UZADI
Güvenç , lösemilerin akut ve kronik olarak iki tipte görülmekte olduğunu kronik lösemilerin çözümünde hedeflenmiş tedaviler neredeyse devrim yarattığını, Kronik Myeloid Lösemide 2000 yılı öncesi yaşam süresi 6-7 yılla sınırlıyken bugün istisnalar dışında yaşam süresi 25 yılın üzerine çıktığını, üstelik hastaların kemoterapi yerine sadece oral tablet kullandıklarını, Kronik Lenfosittik Lösemi ve Lenf kanserlerinde, multiple myeloma denen kanserlerde benzer şekilde hedeflenmiş tedaviler son 5 yılda yerlerini aldığını ve hastalıkların gidişatını dramatik şekilde değiştirdiklerine vurgu yaptı.
SAĞLIK BAKANLIĞINDAN ONAY GEREKİYOR HER HASTAYA UYGULANAMIYOR
Her hastanın bu tür ilaçları almasının uygun olmadığını, her hastanın ayrı bir birey olduğunu, kanserinin farklı olduğunu sözlerine ekleyen Güvenç, bu ilaçların kullanımlarının önemli şartlar gerektirdiğini söyledi.
Bugün Türkiye'de hematolojik rahatsızlıklarda tüm dünya ile aynı tedavilerinin verebildiğini söyleyen Güvenç, Sağlık Bakanlığı'nın yaptığı çok önemli çalışmalar ve verdiği desteklerle artık hastaların yurtdışına gitmelerinin gerek kalmadığına vurguladı.
FOTOĞRAFLI