IHA
Oluşturulma Tarihi: Nisan 15, 2015 17:11
BAL TANITIM DERNEĞİ YÖNETİM KURULU BAŞKANI HASAN ÖZKAN, ADANA’DA 3 TANE PETEK FABRİKASI, 9 TANE BAL AMBALAJLAMA TESİSİ VE 50’YE YAKIN ARI KOVANI ATÖLYESİ BULUNDUĞUNU BELİRTEREK, TÜRKİYE’DEKİ TOPLAM BAL VE ARI ÜRÜNLERİ TİCARETİNİN ÖNEMLİ BİR BÖLÜMÜNÜN ADANA BÖLGESİNDE GERÇEKLEŞTİĞİNİ SÖYLEDİ.
Bal Tanıtım Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Özkan, Adana’da 3 tane petek fabrikası, 9 tane bal ambalajlama tesisi ve 50’ye yakın arı kovanı atölyesi bulunduğunu belirterek, Türkiye’deki toplam bal ve arı ürünleri ticaretinin önemli bir bölümünün Adana bölgesinde gerçekleştiğini söyledi.
6. Narenciye Balı Hasat Töreni ve Tanıtım Etkinlikleri ve 2015 Altın Arı Ödül Töreni, 22 Nisan Çarşamba günü, İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü kampüsünde gerçekleşecek. Etkinlik öncesi açıklama yapan Hasan Özkan, Adana’nın coğrafi konumu, iklimi ve bitki örtüsü ve sahip olduğu narenciye potansiyeli nedeniyle Türkiye’nin en önemli arıcılık merkezlerinden biri olduğunu söyledi.
İç Anadolu, Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesindeki birçok arıcının arılarını kışlatmak için Adana bölgesine getirdiğini ve burada arılarını yetiştirdiğini söyleyen Özkan, sezonun ilk balı ve C vitamini kaynağı olan narenciye balını hasat ettikten sonra tekrar kendi memleketlerine göç ettiklerini bildirdi.
Adana’nın bu özel konumundan dolayı arıcılık sanayi ve bal ticaretinin de bölgede geliştiğini vurgulayan Hasan Özkan, “Bugün ilimizde 3 tane petek fabrikası, 9 tane bal ambalajlama tesisi bulunmaktadır. Türkiye’nin en önemli kovan merkezlerinden birisi olan İmamoğlu ilçesinde 50’ye yakın arı kovanı atölyesi bulunmaktadır. Türkiye’deki toplam bal ve arı ürünleri ticaretinin önemli bir bölümü bölgemizde gerçekleşmektedir” diye konuştu.
Arılar ürettikleri balın piyasa değerinden çok daha fazla bir katkıyı bitkilerin tozlaşmasını sağlayarak sunduklarını anlatan Hasan Özkan, “Yani bir taraftan çiçeklerden nektar toplarken bir taraftan da polenleri çiçekten çiçeğe taşıyarak ürün verimliliğini ve kalitesini yüzde 15 ile yüzde 30 arasında değişen oranlarda artırmaktadır. Arıcılığın tarım sanayimize yıllık katkısının 5 milyar dolar seviyelerinde olduğu hesaplanmaktadır. Yani arısız ve arıcısız bir tarım da düşünülemez. Bunun yanında bal ve arı ürünlerini tüketmenin sağlımıza kattığı değeri hesaplamak mümkün değildir. Bugün sağlığa harcadığımız paranın katlanarak büyüdüğünü ve bu büyümede sağlıksız beslenmenin önemli bir rolü olduğunu düşünürsek bal ve arı ürünlerinin ne kadar kıymetli olduğunu bir kere daha anlamış oluruz. Bu yüzden sağlıklı bir yaşam için bal ve arı ürünlerinin tüketiminin artırılması gerektiğini düşünüyoruz” ifadelerini kullandı.