Güncelleme Tarihi:
Murat KİBRİTOĞLU- Çağlar ÖZTÜRK/ALADAĞ (Adana), (DHA) - ADANA'nın Aladağ İlçesi'nde 11'i öğrenci 12 kişinin yaşamını yitirdiği kız yurdu yangını faciasının üzerinden iki ayı aşkın bir süre geçmesine rağmen, faciaya yol açan eksikliklerin giderilmesi konusunda fazla bir ilerleme olmaması, ilçede yaşayanları kaygılandırıyor. Facianın 80'inci gününde çocuklarına mezar olan yurt binası enkazına karanfiller bırakan aileler, ısrarla önceki denetimlerde binaya olumlu rapor verenler ile yangın merdiveni kapı kolunu çıkaranların bulunup bir an önce cezalandırılmasını isterken, köylere ulaşım ve itfaiyenin eksikleri ile ilgili sorunlar da devam ediyor.
29 Kasım 2016'da meydana gelen olayda, ortaokulda okuyan kız öğrencilerinin kaldığı, 'Süleymancı' cemaatine ait özel kız öğrenci yurdunda, elektrik kontağından yangın çıktı. 10 öğrenci, 1 çocuk ile 1 eğitmen yaşamını yitirdi. Bilirkişiler tarafından hazırlanan olay yeri inceleme tutanağında, yangına eskimiş olan elektrik şalterinin yol açtığı, tartışmalara neden olan yangın merdiveni kapısının kilitli değil ama kapı kolunun olmadığı, ayrıca yönetmelik dışına çıkılıp ısıya dayanıklı olmayan PVC kapı takıldığı; binanın Bayındırlık şartnamelerine uygun olmadığı, acil çıkış kapıları bulunmadığı, camların demirler kesilerek açılabildiği yer aldı.
YURDA KARANFİL BIRAKTILAR
Sosyal Haklar Derneği'nin (SHD) bir araya getirdiği çocukları ölen acılı aileler, facianın meydana geldiği yurt binası önüne karanfil bıraktı. Burada açıklama yapan SHD Genel Başkanı Melda Onur, devam eden soruşturmanın takipçisi olduklarını söyledi. Kızlarından Sümeyye yangında ölen, diğer kızı Fadime ise yaralı kurtulan Ahmet Yetim, sorumluların bulunup en ağır şekilde cezalandırılmasını istedi. Yetim, "Ben buraya 2 çocuk verdim. Biri öldü, diğeri yaralı olarak kurtuldu. Burada 3 katlı binanın 3 kapısı da kilitli. Bu çocuklarımız burada can verdi. Yazık değil mi bize? Benim köyüm buraya 40 kilometre. Aladağ'da başka yurt olmadığından çocukları buraya verdik. Ancak çocuklarımızı burada kaybettik. Geldik, İlçe Milli Eğitim'le görüştük. Bize 'verin' dediler. Çocukları buraya koyduk gittik. Sonra da bu hal geldi başımıza" diye yakındı.
KAPIYI KİLİTLEYENİ ARIYORUZ
Kızı Bahtınur'u yangında kaybeden Mehmet Ali Baş ise yangın merdiveni kapısının kapalı olmasının can kaybını arttırdığını, bunun sorumlularının bulunmasını istediğini söyledi. Mehmet Ali Baş, şunları söyledi:
"Burada çocuklarımızın kapısını kilitleyip nereye gittiler? Sorumlular neredeydi? Bu çocuklarımız böyle yandı. Bulaşık yıkayan çocuklarımızın yanında bulunan kadın, yangının söndürmeye çalışmış. Ama o nerede bilmiyorum? Kapıyı kilitleyip gidenler kim, biz onları arıyoruz. Çocuklarımızı köylerden tek tek topladılar. Milli Eğitim'e sorduk. 'Yer yok, burada okutun' dediler. Bir okulun müdürü 'çocuklarınızı burada okutacaksınız, yorganınızı yatağınızı getirin burada ev tutun' dedi."
Yaşamını yitiren öğrencilerden Nurgül Pertlek'in annesi Şerife Pertlek ise, "Bize, 'Bu yurda götürün' dediler. 'O yurt güvenli' dediler. Biz de Milli Eğitim'e gittik. Bize, 'Paranız varsa ev tutun okutun çocuklarınızı' dediler. Biz de, 'paramız yok' deyince çocuklarımızı buraya teslim etmek zorunda kaldık. Eve vardık, çocuk aradı. 'Dövüyorlar ana bizi' dedi. Burada bulaşık yıkatırlarmış, döverlermiş meğerse. Eve geldiğinde göndermeyecektim. Babası, 'gönder arkadaşlarıyla' deyince gönderdim. Bir daha da görmedim" dedi.
3 ÖĞRENCİNİN TEDAVİSİ SÜRÜYOR
Yangından yaralı kurtulan 22 öğrenciden 3'nün tedavisi halen Kozan Devlet Hastanesi'nde devam ettiği için eğitimleri de hastane odasına gelen öğretmenler tarafından sürdürülüyor. Aileleri, yanlarında kaldıkları çocuklarının hala travmayı atlatamadığını, ayaklarındaki kırıkların da iyileşmediğini belirtiyor.
Kızının tedavisi devam eden Ahmet Altun, hastaneden ayrılamadığı için bakır madenindeki işinden çıkarıldığını söyledi. Altun, "Kızım şu anda daha iyi ancak psikolojik olarak bazı şeyleri atlatamadı. Olay gününden beri işe gidemedim. Bu yüzden çalıştığım işten çıkarıldım. Kızımı beklemeye devam ediyorum" dedi.
Hastanede kızını bekleyen emekli Yaşar Pertlek ise devletin bu işin peşini bırakmaması gerektiğini belirterek, "Biz yandık başkaları yanması" diye konuştu.
SÖZLÜ : ADANA'DA 80 YURTLARI VAR
Adana Büyükşehir Belediye Başkanı MHP'li Hüseyin Sözlü, daha önce yaptığı açıklamada Adana'da yaklaşık 100 benzer yurt olduğunu, bunun 80'ninin aynı cemaate ait olduğunu söylemişti. Aladağ'daki yangın sonrası bir çok yurdun, olası bir faciaya karşı tedbirsiz olduğu ortaya çıktı. Yangın sonrası arttırılan denetimlerle bir çok yurt eksiklerini tamamladı.
AKGEDİK: İTFAİYE HALA YETERSİZ
Aladağ Belediye Başkanı Mustafa Akgedik'e göre bölgedeki yurtların yöneticileri kısmen 'bir şey olmaz' aymazlığından çıkıp daha dikkatli olmaya başladı, ancak itfaiye henüz yeterli donanıma kavuşmadı.
Yangını söndürmede yetersiz kalması ile çokça eleştirilen itfaiyede değişen bir şey olmadığını, ilçede çıkan yangınları söndürmenin Büyükşehir Belediyesi sorumluluğunda olduğunu belirten Akgedik şöyle konuştu:
"Burada anlayış, bu olaydan sonra değişti. Böyle bir olay karşısında nasıl tavır alacağımız veya bu durumda nelere dikkat etmemiz gerektiği, noktasında bir bilinç oluştu. Ama maalesef 12 canımızı kaybettik. Burada zor şartlar altında okumaya çalışıyorlar. Burası maalesef coğrafi olarak Adana ile hiç alakası olmayan bir yer. Biz yaklaşık bin 350 kilometre bir alanda hizmet vermeye çalışıyoruz. Tamamen dağlık olan ama imkanları az olan bir ilçe. Gelir düzeyi çok düşük. Okumaya da yansıyor. Okuma oranı yüksek. Okuma yazma bilmeyen yok. Ama sıkıntı şu, okuyan öğrenciler bir daha Aladağ'a dönmüyor. Haliyle burada kalan nüfus yaşlı nüfus. Bu da dönüşümü etkiliyor. Burada hassasiyet daha fazla arttı. Bunu acıyla öğrendik ama şimdi biraz daha dikkatliyiz. 'Bir şey olmaz' mantığını bırakmamız gerektiğini öğrendik. Maalesef burada olağanüstü bir şey çıksa yine müdahale edecek durumda değiliz. İtfaiye ilçe olarak bizim sorumluluğumuzda değil. Ama insan bizim insanımız. Yangından önceyle sonra arasında teknik anlamda bir değişiklik yok. Aladağ merkezinde bir yangın olsa itfaiye teşkilatı var ama 31 mahalleden oluşuyoruz. 48 kilometrede mahallelerimiz var. Buralarda bir yangın olsa müdahale şansımız yine yok."
KÖY YOLLARI YİNE AYNI DURUMDA
Çocukların yurtlarda kalması zorunluluğu yaratan köy yollarının olumsuzluğunda ise henüz bir iyileşme olmadı. 6 öğrencinin toprağa verildiği ilçe merkezine 40 kilometre uzaktaki Köprücük Mahallesi'nin 75 gündür kesik olan elektriği 3 gün önce verilebildi. Köy yollarında bazı bölgelerde 2 metreyi aşan kar bulunuyor.
Yılbaşında yoğun kar nedeniyle çatısı çöken 15 derslikli Köprücük İlkokulu'nda ise hala eğitime başlanamadı.
Aladağ'ın köylerinde tarım yapılabilecek bir alan bulunamadığı için bölgede yaşayanlar, hayvancılık ve günü birlik işlerde çalışarak geçimlerini sağlıyor. Bölgedeki maden ocaklarından ve Orman Bölge Müdürlüğü'nün verdiği işlerde 30-50 lira yevmiye alan bölge sakinleri zor şartlarda yaşamlarını sürdürüyor.
TBMM ARAŞTIRMA KOMİSYONU GELMEDİ
Yangın sonrası bir süre kapısında görevli bir polis memurunun 24 saat nöbet tuttuğu ancak şu an kimsenin bulunmadığı yurt binası, tamamen örtü ile kapalı durumda. TBMM'de kurulan yangınla ilgili araştırma komisyonu da henüz ilçeye gelmedi.
Yurdun kapısı hala kapalı tutuluyor. Soruşturmanın devam ettiği ve dava açılabilmesi için hazırlanması beklenen iddianamenin de kısa süre sonra görevli Cumhuriyet Savcısı tarafından, Aladağ Başsavcılığı'na teslim edilmesi bekleniyor.
Yurt yangını ile ilgili savcılık soruşturması henüz tamamlanamadığı için 4 yurdu açan derneğin tutuklu yöneticisi ve 2 yurt görevlisinin yargılanmasına da başlanamadı.
FOTOĞRAFLI