Akdeniz'in Ötesi bölümünde 4 çarpıcı film

ADANA, (DHA)- ADANA'da 25. Uluslararası Adana Film Festivali’nin geçen yıl başlattığı bir bölüm daha bu sene devam ediyor. Akdeniz’in Ötesi bölümünde Akdeniz’e kıyısı olan ülkelerden dört film, Türkiye prömiyerlerini yapacak.
25. Uluslararası Adana Film Festivali, 22-30 Eylül 2018 tarihlerinde yapılacak. Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Hüseyin Sözlü’nün göreve gelmesinin ardından aralıksız yapılan festivalin Cannes 2018 ana yarışmasının herkesi gözyaşına boğan filmi Yomeddine, cüzamlı Beshay ile oğlu kadar yakın bulduğu çırağı Obama’nın ilişkisinden güç alıyor. Müzik ve kurgusunun yarattığı dille de seyirciyi Mısır’ın farklı bölgelerinde duygu yüklü bir yolculuğa çıkarıyor. A.B. Shawky, belki de kendi ülkesinin Hayat Güzeldir'ine imza atıyor. Bunu yaparken aldığı risklerle de seyirciyi etkiliyor, şoka sokuyor. Samimi baba-oğul etkileşimi ile çarpan film, muhtemelen Yabancı Dilde En İyi Film kategorisinde Mısır’ın bu seneki Oscar aday adayı olacak.
Cengiz Aytmatov’un 1958 tarihli, kadına şiddeti irdeleyen romanı, Aminatou Echard’ın kendi cinsine uygulanan sansürcülüğü masaya yatırması için çıkış noktası oldu. Bu yıl Berlin Film Festivali’nin Forum bölümünde açılan Cemile de yönetmen Super 8’in dokusuyla sessizliğe mecbur bırakılmanın sinemasal karşılığını buluyor. İkonik ana karakterin bakış açısından onu sömürmeden konuşamama durumunun ortasında özgün ve katmanlı bir belgesele malzeme ediyor. Berlin’in en iyi belgeseli, Adana’nın programına ayrı bir heyecan katacak.
2013’te Salvo ile dikkat çeken Grassadonia-Piazza ikilisinin yeni filmi Sicilian Ghost Story, geçen yıl Cannes Film Festivali’nin Semaine de Critique bölümünün açılış filmiydi. Sicilya'da kaçırılan bir gencin izinde yörenin mafya hayatını şiirsel, büyülü ve stilize hale getiren yapıt, Sorrentino ile bilinen görüntü yönetmeni Luca Bigazzi’nin döktürmesiyle de iddialı. Rehine gerilimi, Romeo ve Juliet öyküsünden esintilerle yürürken gangster filmlerine çok farklı bir boyut getiriyor.
Elyes Baccar’ın Tunus Geceleri, geçen sene bu bölümde gösterdiğimiz Beauty and the Dogs'tan sonra yine Tunus’un gece hayatını keşfe çıkıyor. Bu kez Youssef karakteri merkeze alınırken, onun bir radyocu olarak genç kuşakla ilişkisi kuşak çatışması adına değerli hale geliyor. Karakteri Amerikan filmlerinde de rol alan Raouf Ben Amor müthiş bir titizlikle canlandırıyor. Film, ülke sineması için radyo filmi anlamında önemli bir boşluğu dolduruyor. Kahire Film Festivali’nin Uluslararası Yarışma’sında açıldıktan bir sene sonra Adana’da gösterilecek.

FOTOĞRAFLI