Güncelleme Tarihi:
Â
Bulgaristan, Macaristan, İtalya, Almanya, Makedonya ve Türkiye'den 36 genç, Erasmus+ Programı Gençlik Değişimi kapsamında mülteciler sorunu ile ilgili Adana Barosu ev sahipliğinde bir araya geldi. Mahmut Esat Bozkurt Salonunda gerçekleşen toplantıya 6'sı Türk olmak üzere toplam 36 öğrenci katıldı.
Adana Barosu Başkanı Av. Veli Küçük, geçici misafirlikle başlayan ve bugün kalıcılığa dönüşen milyonlarca mülteciye Türkiye’nin kucak açtığını, ancak Suriye'de yaşanan insanlık dramının da hepimizi üzdüğünü belirtti.
Â
Adana Barosu Mülteci Hakları Komisyonu Başkanı Av. Selen Berna Ünlüatlı da ilimizde 146 bin Suriyeli mülteci bulunduğunu ifade ederek, "Şu anda değişik şehirlerde 11 yeni kamp yapılmaktadır. Daha güvenli olan çadır kentlerden konteynerlere geçilmektedir. Bu kamplardan Göç İdaresinin izniyle dışarıya çıkmak mümkündür. Mülteciler dünyanın her yerinde çok kötü şartlarda yaşamaktadırlar. İkamet alma şansları olmadığından, geçici izinle bulunmaktadırlar. Ailesiz çocuklara da Türkiye'deki gibi aynı haklar ve olanaklar tanınarak çocuk esirgeme kurumu üzerinden sahiplenme yapılmaktadır. Barınma merkezlerine yerleşen çocuklara burada eğitim verilmektedir. Kamplarda yaşayan ve yaşamayan Suriyeli mülteciler için bu durumları ayrı ayrı değerlendirmeliyiz. Kamplarda yaşayanların faydalandığı öncelikli hak, ‘geçici koruma’ ilanı sebebiyle ‘sınır dışı edilmeme hakkı’, sonrasında tüm temel ihtiyaçlarına ulaşma imkânları mevcuttur. Bunların başında barınma, gıdaya ve suya ulaşım, sağlık hizmetleri, eğitim olanakları ve başka bazı sosyal yardımlar gelmektedir. Kamp dışındakiler ise hele ki ‘kayıtlı değiller’se tam anlamıyla görmezden gelinmekte ve hiçbir hakları bulunmamaktadır. Kamp dışında yaşayan, fakat valiliklerde kayıt olanlar ise sağlık hizmetine ücretsiz erişim hakkından yararlanmaktadır. Onun dışında kamp dışında yaşamak fazlası ile zordur. Yaşadıkları sorunların başında barınma yer almaktadır. Yaşadıkları dil ve iletişim sorunu sebebiyle çalışmaları ve eğitime ulaşımları çok sınırlı kalmaktadır. Yiyecek ve gıda sorunu ülkemiz ve insani yardım örgütleri tarafından temin edilmektedir. Ancak maalesef bunlar da düzenli ve sistematik olamamaktadır." dedi.
Avrupalı öğrenciler de Türkiye hakkında fazla bilgi sahibi olmadıklarını ve ülkeyi, insanlarını çok sıcak bulduklarını, imkanları dahilinde daha sonra yeniden Türkiye'ye gelmeyi istediklerini belirtti.
ADANA,(DHA)
FOTOÄžRAFLI