Güncelleme Tarihi:
ADANA (AA) - Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Davut Kavranoğlu, devlet olarak araştırma ve geliştirmeye ayırdıkları kaynağın tümünü verecek kaliteli proje bulamadıklarını bildirdi.
Kavranoğlu, Çukurova Genç İşadamları Derneği tarafından bir otelde düzenlenen 4. Çukurova Zirvesi'nde, hızla gelişen Türkiye'nin geçen yıl 3,5 milyar dolar insani yardım yaptığını, son 3 yılda Suriyeli misafirler için de 5 milyar dolar harcadığını kaydetti.
Türkiye'nin 12 yılda gerçekleştirdiği başarıların topluma özgüven getirdiğini, buradan hareketle 500 milyar dolar ihracat, 90 bin tam zamanlı araştırmacı sayısını 300 bin, araştırma geliştirmeye gayri safi milli hasıladan yılda ayrılan payın yüzde 0,95'ten 3'e çıkartılması gibi 2023 hedefleri ortaya koyduğunu ifade eden Kavranoğlu, bu hedeflere bilgi ekonomisine geçişle ulaşılabileceğini belirtti.
Almanya'nın benzer nüfus ve ülke büyüklüğüne rağmen sadece makine sektöründe Türkiye'nin 10 katı ihracat yaptığı vurgulayan Kavranoğlu, "MÜSİAD rapor yayınlayarak orta gelir tuzağı konusunda uyardı. Bizim bulunduğumuz yer orta gelir bölgesi. Bunu mutlaka aşacak dönüşümü yapmaya mecburuz. Aksi halde bulunduğumuz orta gelir seviyesinde kalıcı hale geliriz hatta tekrar aşağı gitme sözkonusu olur" dedi.
Türkiye'nin artık koşmaktan uçma seviyesine geçme zamanının geldiğini ifade eden Kavranoğlu, "Bundan sonrası için paradigma değişikliği, bilgi ekonomisine geçiş için kararlı adımlarımızı atmamız gerekiyor" diye konuştu.
- Ar-Ge kaynakları
Kavranoğlu, tüm çalışmalara rağmen bir türlü bilgi ekonomisine geçilemediğini belirtti.
Geçiş için genelde gayri safi milli hasıladan araştırma geliştirmeye ayrılan payın artırılmasına yönelik söylemler olduğunu ifade eden Kavranoğlu, şunları söyledi:
"Peki bu doğru bir analiz mi acaba? Yüzeysel ve gerçeklere uygun bir analiz değil. Biz devlet olarak araştırma geliştirmeye ayırdığımız kaynağın tümünü verecek kaliteli proje bulamıyoruz. 2002'de gayri safi milli hasılanın yüzde 0,45'ini ayırıyorduk. Yaklaşık 1 milyar dolar araştırma geliştirmeye harcıyorduk. Bugün yüzde 0,95'ini, yani yılda yaklaşık 7 milyar dolar ayırıyoruz. Son 11 yılda Ar-Ge'ye ayırdığımız para 7 katına çıktı. Peki biz Ar-Ge'ye yüzde 0,95 değil de yüzde 9 pay versek, yani 70 milyar dolar ayırsak çok şey değişir mi? Bence hiç bir şey değişmez, sadece israf artar. Çünkü bizim araştırma geliştirme desteği verilecek üstün kalitede proje sorunumuz var. Bakanlığın her yıl bütçe ödeneğiyle 550 projeye 100'er bin lira destek verme bütçesi var. Geçtiğimiz yıl araya, taraya ancak 270 desteğe layık proje bulabildik. TÜBİTAK'ın fonlarına baktığımızda da konu aynı."
Kavranoğlu, problemin sistem problemi olduğunu, eski Türkiye'den devralınan unsurların, politikaların yeni Türkiye hedefleriyle uyum sorunundan kaynaklandığını, devletin tekstil, turizm gibi artık bilişim, teknoloji sektöründen de çekilip, özel sektörün önünü açması gerektiğini belirtti.
- Kalkınma Bakan Yardımcısı Ceylan
Kalkınma Bakan Yardımcısı Mehmet Ceylan da dünyada üretim ekseninin Çin ve Hindistan'daki büyümelerle batıdan doğuya kaydığını söyledi.
ABD'nin 2020'den önce dünyanın en büyük petrol üreticisi ve ihracatçısı konumuna geleceğinin tahmin edildiğini aktaran Ceylan, içerisinde bulunduğu istikrarsızlık durumu ortadan kalktığında Irak'ın, petrol üretimi ve ihracatında gelecek 20 yılda dünyanın ikinci petrol ihraç eden ülkesi olmasının beklendiğini ifade etti.
Türkiye'de enerjinin önemli sektörler arasında yer aldığına dikkati çeken Ceylan, "Petrol fiyatları düşse bile gelecek yıllarda ülkemizde enerji arzı ve güvenliği, stratejik önemde olmaya devam edecektir" dedi.
Ceylan, Çukurova'nın petrol ve doğalgaz konusunda köprü konumunda bulunduğunu, aynı zamanda tarım yöresi olduğunu anlatarak, "Gelişmekte olan ülkelerde tarıma dayalı ürünlerde talebin yükselmesi ve gıda fiyatlarının yine yüksek seviyelerde kalması beklenmektedir. Dünyada, Ortadoğu ülkeleri ile doğal kaynaklar açısından zengin Afrika ülkeleri de dünyada yeni büyüme bölgeleri olmaya aday" diye konuştu.