MOSKOVA’nın şık alışveriş caddelerinden birinde yürüyorum. Işıl ışıl mağazalar, Rus ekonomisindeki hızlı düzelmenin habercisi. Karşıma birden tanıdık bir marka çıkıyor.
Pierre Cardin’den ya da Donna Karan’dan söz etmiyorum. Nüfus kütüğünde Osmanbey yazan bir marka bu: ‘Adil Işık’... Rusya’da başka Türk markaları da var.
İçi müşteri kaynayan mağazaya bakıp şunu anlıyorsunuz: Türkiye kendi gücüne bir inansa, hayatımız bambaşka bir düzeye çıkabilir. İlle de Avrupa’da, Amerika’da mı marka olmak zorundayız?
İşte 144 milyon nüfuslu Rusya pazarı kendine geliyor. Moskova’da marka olmak New York’ta, Paris’te tanınmaktan daha mı az önemli? Hayır. Üstelik bu dev pazar burnumuzun dibinde. Moskova uçuş mesafesi olarak İstanbul’a Londra’dan da, Berlin’den de, Paris’ten de çok daha yakın. Moskova Büyükelçimiz Kurtuluş Taşkent’in dediği gibi, ‘Bütün mesele zihinlerdeki uzaklığı aşmakta’...
* * *
Yeniden seçilen Putin’in ilk dört yıllık döneminde her yıl ortalama yüzde 6.5 oranında büyüyen Rusya ekonomisindeki olumlu gelişmeleri duydukça, ‘Aman daha da iyi olsun, bir an evvel kendine gelsin’ diyorum.
Sovyet İmparatorluğu’nun 1991’deki çöküşünün ardından tek kutuplu kalan dünya iyi bir yer olmadı. Hiç kimseyi başıboş bırakmaya gelmediğini, tek kutupluluğun zararlarını hep birlikte gördük.
Astığım astık, kestiğim kestik bir Amerika ile dünya eskisine oranla daha tekin bir gezegen haline gelmedi. İki kutupyıldızından birinin kaybolması dünyayı aydınlatmadı, tam tersine terörüyle ve savaşlarıyla ruhumuzu kararttı.
* * *
Moskova’da kişi başına milli gelir 5 bin 500 dolarla ülke ortalamasının beş katına yaklaşmış. Rusya’da çok zengin bir zümre oluştuğunu, gelir dağılımındaki adaletsizliği buluyoruz. Yine de dört yıl öncesiyle kıyaslandığında ortalama bir ailenin gelirinde görülen artış yüzde 53 oranında.
Putin’in ilk kez iş başına geçtiği dört yıl öncesine göre ücretlerde yüzde 86 oranında yükselme var. Yeni dönemde beklenen diğer önemli değişiklik, Putin’in güçlü bölge valilerine ve karanlık yollardan para kazanan büyük iş sahiplerine kendisini desteklemeleri karşılığında göz yummaktan vazgeçmesi.
Amerika’ya tekstil ihraç etmek için harcadığımız enerjinin onda birini Rusya pazarına neden ayırmıyoruz? Orta vadede Türkiye’ye Rusya’dan yılda 4 milyon turist geleceği hesaplanıyor ki, bu rakam bugün birinci sırada olan Alman turist sayısını katlıyor. Rus turistlerin alışveriş potansiyelini de unutmamak gerek.
Gelecek planlarımıza Rusya’yı dahil etmenin zamanı çoktan geldi de geçiyor.