Brecht’le AB’ye girmek

GAZİANTEP
BERTOLT Brecht’in İspanya iç savaşı sırasında geçen Carrar Ana’nın Tüfekleri adlı oyunu Suriye sınırındaki bir Türk şehrinde Türk ve Alman tiyatrocular tarafından yarı Türkçe yarı Almanca “kapalı gişe” oynarsa “beşeri coğrafya”da meydana gelen değişiklikler bakımından ilgimi çeker.

Haberin Devamı

Üstelik de aynı oyun aynı ekip tarafından geçen hafta Gaziantep’in Almanya’daki kardeş şehri Duisburg’da sahnelenmişse...
Başkan Asım Güzelbey’in makamında kulak misafiri olduğum telefon görüşmesinde Gaziantep Belediyesi Şehir Tiyatrosu oyuncularının yanardağ külzedesi olarak Duisburg’da mahsur kaldıklarını öğrendim. Oyun şimdi de Duisburg’un kardeş şehri olan Vilnius gibi başka şehirlere gidecekmiş.
Türkiye’nin güneydoğusu AB ile entegrasyonu böyle de sürdürüyor...
* * *
Hatırlarsanız, Türkiye’yi Avrupa Birliği’nde istemeyen Sarkozy “Daha neler, Suriye ile komşu mu olacağız” diye provokasyon yapmıştı. Sarkozy’nin bu yılki Türkiye resmi seyahat programına dünyanın en hızlı büyüyen 10 şehrinden biri olduğu saptanan Gaziantep mutlaka eklenmeli. Gaziantep’i Geliştirme Vakfı toplantısında Sanayi Odası Başkanı ve TOBB Başkan Yardımcısı Nejat Koçer’den geçen ay şehrin ihracatının yüzde 24 arttığını öğrendim.
Bir başka maşallah da Gaziantep’in müzecilik hamlesine. Burada sürekli yeni müzeler açılıyor. Bu sefer de ünlü Sanko Holding’in patronlarından Adil Konukoğlu’nun şartlı bağışı ile Bey Mahallesi’ndeki tarihi bir yapının “Atatürk Evi” olarak restore edileceğini öğrendim. Atatürk simgesel de olsa Gazi unvanını verdiği şehirde Bey Mahallesi nüfusuna kayıtlı. Kaplan Gaziantep müzeleri, yeni açılan 5 yıldızlı otelleri, restoranları ile turizm şehri olmak yolunda büyük mesafe almış. Bu 23 Nisan tatilinde şehirdeki tüm oteller dolu.
* * *
Gaziantep nasıl bu kadar hızlı koşuyor sorusunun cevabı kuşkusuz şehri yönetenlerin vizyon sahibi olmalarında. Ayrıca Suriye sınırında olmak Gaziantep’in avantajı. Bir zamanların mayınlı sınırında iki kent, Gaziantep ve Halep bölgede iki dinamo şehir olmuş durumdalar. Oluşturulmakta olan Türkiye-Suriye ortak ekonomik alanının iki başkenti işte bu şehirler.
Bir başka önemli saptama, 300 milyonluk Arap ortak pazarı ile 500 milyonluk Avrupa ortak pazarı tam da bu noktada kesişiyor. Bu farklı perspektiften bakarak değerlendirme yaptığınızda Türkiye-AB ilişkilerine yeni bir gözle bakma ihtiyacı doğuyor. Aynı kesişme noktaları Türkiye’nin Kafkasya, İran, Karadeniz sınırları için de geçerli olacak. Resme böyle baktığınızda Türkiye AB ilişkisinin uzun vadede tam üyelik ötesi bir değerlendirmeye ihtiyaç duyduğu kesin.
Türkiye’nin, buyurgan tavırlı AB karşısında sürekli talep eden taraf olmaktan çıkması gerektiğini söylüyoruz. Kaldı ki Soğuk Savaş dönemi sonrasının yeni düzeninde Türkiye’nin çok yönlü tercihleri olması normaldir. Gaziantep’te bu duygunuz daha da güçleniyor. Ve Türkiye’nin kendini istemeyen tek bir partnere sonsuza dek sadakat göstermesini herhalde kimse beklemiyor.

Yazarın Tüm Yazıları