NİLGÜN Mirze, ki lise arkadaşım olur, Avrupa Kültür Forumu ödülünü Kültür A.Ş. ile birlikte aldı. Tören önceki akşam Cemal Reşit Rey’de gerçekleşti.
Nilgün ödülünü paylaşa paylaşa bitiremedi. Çorbaya tuz koyan herkes, ben dahil, sahnede bulduk kendimizi. Paylaşımcılık önemli bir vasıf. Başarı böyle sağlanıyor. “Hep bana, hep bana” demekle sevilen ve sayılan insan olunmuyor. Ödül, Nilgün’ün 41-29 İstanbul projesi içindi. 41-29 nedir derseniz, İstanbul’un enlem ve boylam dereceleriyle dünyadaki konumunu temsil ediyor. Nilgün İstanbul’un Avrupa Kültür Başkenti başvurusu sırasında gençliğe yönelik projeleri olmamasından yola çıktı. Amaç Avrupa kentleri ile İstanbul arasında sanat üzerinden giderek kalıcı bir network kurulmasıydı. Böylece genç sanatçıların uluslararası alana açılması sağlanacaktı. Kentlerin periferilerinde yaşayan risk gruplarıyla yapılacak sanat projeleri aracılığıyla kültürel entegrasyon sağlanacaktı. Proje eski Dünya Bankası Başkanı Wolfensohn’den tutun, Berlin Filarmoni’nin şefi Daniel Barenboim’a kadar pek çok önderin desteğini aldı. Türkiye’den ilk kez bu boyutta bir uluslararası proje çıkıyordu. Nilgün projeyi kalıcı kılmak için Genç Sanat ve Tasarım Merkezi Derneği’ni kurunca, bize de destek vermek düştü. * * * CRR’deki törenden sonra İtalyan halk müziği Tarantella’yı dünyaya tanıtan Eugenio Bennato 41-29 İstanbul projesini desteklemek için neşeli bir konser verdi. Konseri A’dan Z’ye örgütleyen kişi ise gurme yazarı ve yemek kitapları ile tanınan renkli dostum Engin Akın’dı. Nilgün ve Engin gibi yaratıcılığı olan başarılı kadınlar ellerini taşın altına sokup tüm enerjilerini harcayarak olağanüstü işler başarıyorlar. Yan gelip yatma durumu yok bu tarz kadınlarda. Girişimci ruh had safhada. * * * Girişimci ruh deyince, gelelim dün sabaha... TÜSİAD 40’ıncı yılı nedeniyle ilk projesini açıkladı. Konu “Çalışma Hayatında Kadın”. Bu konuda halimiz harap. Türkiye dünyanın 16’ncı büyük ekonomisi olmakla övünüyor, ama kadının işgücüne katılımında 126’ncı sırada ve dünya sonuncuları arasında. Ne büyük kayıp! Ümit Boyner başarılı bir seçim yaparak KA.DER ve KAGİDER’in kurucularından olan giyim sanayiinin başarılı ismi Nur Ger’i TÜSİAD’ın Kadın-Erkek Eşitlik Komisyonu’nun başına getirdi. Nur Ger, Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği’nin de eski başkanı. Somut veriler üzerine çalışmayı seven analitik ve yaratıcı bir beyin. Dün TÜSİAD ekibinin Nur’un önderliğinde gerçekleştirdiği 15 dakikalık Çalışma Hayatında Kadın filmini Çırağan Sarayı’nda üçte biri erkek 300 kişi izledi. Filmde kadınlar çalışma hayatına ilişkin dertlerini anlatıyor. Araya serpiştirilen iş, spor ve sanat dünyasından erkekler kadınların sorunlarını paylaşan ve çözüm önerisi getiren kısa konuşmalar yapıyorlar. Zaten filmin adı da ana mesajı anlatıyor: “Tek kanatla geleceğe uçulmaz...” Cumhuriyetin ideologlarından ve ilk erkek feministlerimizden Gaspıralı İsmail’in “Tek kanatlı kuş uçamaz” sözüne nazire... Filmin 1 dakikalık kısa versiyonu Fida’nın desteğiyle yakında sinemalarda gösterilecek. İnanıyorum ki başarıyı paylaşmasını bilen akıllı kadınlarla bu ülkede çok şey değişecek.