Avrupa’nın sonu mu?

VACLAV Havel’in Le Monde Gazetesi’nde çağrısı yayınlandı: ‘Egemenliklerin terkine karşı duyulan endişeleri ne kadar anlıyorsam, Avrupa’nın ulusal kimliklere karşı tehdit oluşturduğu görüşüne de o kadar katılmıyorum.

Avrupa bizim kimliğimizi tehdit edemez. Ama kimliğimizle ilgili kuşkularımızı bilinç üstüne taşıyabilir. Bu sorunu çözmek Avrupa Anayasası’nın işi olamaz, ama Anayasa, çoğul Avrupa’nın garantisidir. Avrupa’yı Fransız dostlarımızla birlikte inşa etmek istiyoruz.’

Bu pazar Fransa’da Avrupa Anayasası’nın oylaması var. Kimilerine göre hayır çıkması Avrupa’nın çöküşü demektir.

Gerçekten öyle mi? Avrupa’nın bütünleşme arayışlarının yüzlerce yıllık geçmişine bakarsak Fransa’daki anayasa oylamasının önemli olsa bile Avrupa’yı yıkmaya gücü yetmeyecek bir gelişme olduğunu görebiliriz. Nitekim ünlü Fransız siyaset adamı ve AB’nin eski Başkanı Jacques Delors’un başını çektiği bir ekip B planını hazırladı bile. Delors’un B planı, eğer halkoylamasında Fransızlar hayır derlerse yeni bir Avrupa Anayasası hazırlanmasını gündeme getiriyor.

* * *

Sonuç gerçekten hayır mı çıkacak? Fransa’da bugüne dek mart ayından beri 30’a yakın sondaj yapıldı. Hiçbirinde evet çıkmadı. Sondajlar yüzde 54 oranında hayırla açılmıştı. Bir ara yüzde 52’ye geriledi. Halkoylamasına on gün kala Bayan Mitterand’ın da hayırcı katkılarıyla ret cephesi yüzde 53’tü.

Sonuçlar büyüteç altına alındığında ise yüzde 25 oranında fikrini belirtmeyen vardı. Yüzde 23’lük bir dilim ise cephe değiştirebilirdi. Yani hálá bir sürpriz olma ihtimali kaybolmuş değil. Fransızların önce her zaman hemen her şeye karşı çıkan, ardından da karşı olduklarını yavaş yavaş kabullenen ve başta hayır dediklerinin sonunda yılmaz savunucusu haline dönüşen karakterde bir millet olduklarını biliyoruz.

Yine de ağır basan tahmin ret cephesinin baskın çıkacağı yönünde.

Fransızlar Avrupa Anayasası’na hayır dediler diye Avrupa çökmez. B planı da Fransa’dan çıkacak zaten. Salt Avrupa açısından düşünürsek birkaç yıl kaybedilmiş olacak, hepsi bu.

* * *

İnsanlığın geleceğini tayinde Avrupa’nın rolü ne olacak? Asıl önemli olan soru budur. Fransızların hayırı bu anlamda çok önemli. Fransa halkının anayasaya hayır demesi Avrupa’nın dünya üzerindeki gücünü etkileyebilir.

Bugün dünyada üç büyük aktör var: Amerika, Avrupa ve Çin. Yarın bunlara Hindistan da eklenecek. Dünyanın barış içinde yaşamak için yeni modeller üretebilmesinde Avrupa’nın öncülüğüne yarın bugünkünden daha fazla ihtiyaç duyulacak. Çevreye saygı, farklı kültürlere karşı hoşgörü, barış yanlısı olmak, güçlü sosyal paradigmalar gibi Avrupa değerlerine muhtaç kalacağımız günler uzak değil.

Fransız referandumunun sonucunu Avrupa açısından değil, dünyanın geleceği açısından değerlendirmek durumundayız.

Umarız Avrupa B planı elini çabuk tutar.
Yazarın Tüm Yazıları