Aşkın tam sırasıdır

EFLATUN, ‘‘Bir ruhun kendini tanıyabilmesi için başka bir ruha ihtiyacı vardır’’ demişti. Ömür boyu aşk peşinde koşanlar belki de bu ‘‘ruh buluşması’’nın peşine düşenler.

Öte yandan da aşk yalnızca iki insan arasında yaşanan bir yakınlık mı? Benim bu soruya yanıtım ‘‘hayır’’. Hayatın her dakikası aşkı barındırabilir. Bir ressamın resimlerine, inanılmaz lezzette bir yemeğe karşı beslenen duygular da aşk olabilir. Çocukluğunuzu aşkla hatırlarsınız. Sevdiklerinizi kaybetme korkusu da aşktır.

Bazen bir kenttir aşk olan, bazen deniz aşktır, bazen karlı dağlar, bazen de yazı.

Devrimcilik duygusu ise kesin olarak aşkı barındırır.

Durkheim, Fransız devrimini tarif ederken şöyle demiş:

‘‘Kişi kendini unutup ortak hedeflere adar.’’

Aynısı dini kolektif hareketler için de geçerli değil mi?

Aşkın Kitabı'nı yazan Alberoni, Max Weber'den alıntı yapmış: ‘‘Liderin karizmasına bağlı olarak yaratıcılık ve inanç artar.’’ İşte bu durum da aşkla örtüşmekte. Áşık olan kişinin, başına gelen tüm hoşlukların kaynağı olarak karşısındaki kişiyi görmesi gibi bir şey bu da.

* * *

Aşkın binlerce tanımı var, ama en gerçekçilerinden biri Áşık Veysel'e ait: ‘‘Sever kavuşamazsın, aşk olur!’’

Aşkın ve arzunun psikologlarına sorarsanız, sevdiğimiz kişiyi elde ettiğimiz zaman mutluluğumuza koyduğumuz önkoşulu da ortadan kaldırmış oluyoruz. Bir süre sonra da başka mutlulukların peşinde koşmaya başlıyoruz.

Olgunlaşmak, belki de bunun böyle olduğunun farkına varmak. Ve arzumuzun nesnelerini değiştirmek.

Arzunun nesnesi bazen bir hükümet olabilir, bazen bir futbol takımı, hatta bazen de bir patetes! Sovyetler Birliği'nin başkanlarından Kruşçev'in anlattığı Rus ruhuna ilişkin bir hikáye vardır. Rus asilleri ucuz bir gıda olan patatesin köylüleri besleyebileceğini düşünmüşler. Gelgelelim Rusları patatese alıştırmak mümkün olmamış. Bunun üzerine patates tarlalarının etrafına yüksek çitler çekilmiş, içeri giriş yasaklanmış. İşte o zaman köylüler patates çalmaya başlamış. Patatesin arzu nesnesine dönüşüp Rus damak tadına yerleşmesi böyle olmuş.

Yasak olan her zaman lezzetlidir. Tayyip Erdoğan da tadını böyle artırmıştır.

Hayallerinizi süsleyen otomobili, evi, erkeği veya hükümeti elde etmeniz ne kadar zor ve uzun olduysa, arzunuz da o kadar büyüktür.

* * *

Áşık olma durumu ile tarihin büyük olayları aynı kategoriye girebilir. Alberoni'ye göre ikincisini yani tarihin büyük olaylarını çok sayıda insan yaratıyor, birincisinin farkı ise iki insan arasında geçmesi.

Tarihteki büyük dönüşümlerle aşk arasında benzerlik varsa, bugün aşkın tam sırasıdır.
Yazarın Tüm Yazıları